Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı İbrahim Karosmanoğlu önceki gün yanına Gebze Belediye Başkanı Adnan Köşker’i de alıp köylere çıkarma yaptı.
Gebze’de gitmedik köy bırakmadılar…
Çalmadık kapı kalmadı..
Sıkmadık el olmadı.
Çay kahve içtiler, hasbihal ettiler, köylülerle dertleştiler, dinlediler, kendilerini dinlettiler.
Buraya kadar rutin bir haber. Klasik köy ziyaretleri. Bir nev-i görevlerini icraa ettiler.
Ancaaak…
İşte konunun ‘ancak’ la başlayan kısmı önemli bence. Köy ziyaretlerine bu çerçeveden bakmamız gerekiyor.. Çünkü çok ciddi bir hazırlığın ve önemli bir görevin ayak sesleridir o ziyaretler.
Nedir peki?
Bir kere şunu bilmek lazım; dediğim gibi o ziyaretler Büyükşehir Belediye Başkanı ile ilçe Belediye Başkanının hizmetleri denetleme ve dert dinleme ziyareti değildir.
Malum, 10 Ağustos’ta Cumhurbaşkanlığı seçimleri yapılacak. Başbakan Erdoğan niyetini yansıtıp destek toplamak için yurtdışı toplantıları gerçekleştiriyor. Gurbetçilerin nabzını yokluyor. Üstü örtülü destek istiyor.
Geçen hafta da Ak Parti’li Belediye Başkanları Ankara’da iki gün süren toplantıda bir araya geldiler. Kapalı kapılar ardındaki o toplantıda da yine Başbakan Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı adaylığı yoklandı.
Bilinen bir gerçek de şu; AK Parti’li mebusların tamamına yakını Erdoğan’ı destekliyor. Teşkilatların tümü Erdoğan’ın arkasında. Ülkenin %45’e yakını ‘Erdoğan Cumhurbaşkanı olmalı’ görüşünde.
Böylesine bilinmişlik içerisine Erdoğan’a karşı muhalefetin geliştirdiği ‘çatı aday’ formulünü bertaraf etmek, 10 Agustos’ta Erdoğan’ın ‘Başkan’ olmasını sağlamanın yolu, elbette yine halk desteğinden geçiyor.
Onun için çalşımak, çok çalışmak gerekiyor. Karaosmanoğlu ile Köşker’in köy ziyaretlerini böyle okumak gerekir.
Bir de madalyonun diğer yüzü var.
Kocaeli, Ak Parti için çok önemli bir şehir. Son yerel seçimlerde aldığı oy belli. Başbakan’ın özel ilgisi içerisinde. Her dönem ‘bakan’ düzeyinde temsil edilen bir il. Büyükşehir’den alt belediyelere, girdiği her seçimde oyunu yükselterek çıkan bir Ak Parti var Kocaeli’nde.
Böyle olunca Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde de gözler yine Kocaeli’nde olacak. Ve tabii ki Karaosmanoğlu başta, Köşker içinde önemli bir sınav gerçekleşecek. Cumhurbaşkanlığı seçimi her ne kadar Erdoğan’ın yeni kimliğine giden yol olsa da; asıl Karaosmanoğlu ve Köşker için büyük bir sınav olacaktır.
Zira, Kocaeli’nden gidecek her bir fazla oy bu ikilinin başarı hanesine, eksilen her bir rey’de yine karnelerine ‘başarısızlar’ diye işlenecektir.
Bana öyle geliyor ki, Karaosmanoğlu da Köşker’de, işaret ettiğim bu konunun bilincindeler. Köyleri gezip sıcak ilişkiler içinde olmalarının nedeni bu işte.
Yeterli mi ?
Değil.
Özellikle Adnan Köşker’e düşen misyon daha ağır. Herşeye rağmen 30 Mart’ta ikinci kez aday gösterilen ve kazanan Köşker’in çok daha fazla çalışıp, bu kez köylerdeki gönülleri kazanması gerekir.
Köşker için bu da yetmez, ilçe merkezinde kazandığı gönülleri elde tutmasını bilmelidir. Siyaset uzun soluklu bir hizmetse ve Köşker bu hizmet alanında var olacaksa, gönül dağarcığını genişletmeli, mevcutları elde tutmalıdır.
10 Ağustos tarihi Erdoğan’ın istikbalini belirleyecek olsa da, asıl ardından gerçekşecek olan genel seçimler Adnan Köşker’in geleceğini şekillendirecektir.
Çünkü, bu iki seçim Köşker’in siyasi çalışmalarının, seçmenle gönül dostluklarının, ‘güven’ üzerine kurulu bireysel ilişkilerinin oy’a yansıması olarak geri dönecektir. Böylece Ak Parti içerisine Köşker gücünü göstermiş, siyasi geleceğini garanti altına almış olacaktır.
Eğer, Cumhurbaşkanlığı seçimlerin de Erdoğan’a , 30 Mart’ta Ak Parti’nin aldığı oy’un altında oy giderse…
Eğer, 2015 genel seçimlerinde AK Parti Kocaeli’nde ki oy’unu koruyamazsa, bunun faturası da, şüphe olmasınki Karaosmanoğlu ve Köşker’e kesilecektir.
O nedenle Köşker’e çok , ama çok büyük sorumluluk düşüyor.
Kendisine inanıp güvenen ve destek veren seçmeninden kopmadan, incitmeden, kırmadan, küstürmeden, ‘ötekileştirmeden’ çalışmak.