Başlıktaki sorunun cevabını bulmak için bazı verileri değerlendirmek gerekir. Bugün dilerseniz bu sorunun cevabını siz bulun.
Soru şu; Gebze Belediye Başkanı ve AKP'nın ikinci kez gösterdiği Adayı Adnan Köşker ile Darıca’nın ustalık dönemine giren Belediye Başkanı Şükrü Karabacak 30 Mart seçimlerini yeniden kazanabilirler mi?
Aslında bu soru çarşıda pazarda, orada burada vatandaşların birbirine sorduğu soru.. Bana da sıkça yöneltilen soru..
Köşker ve Karabacak seçimi kazanır mı?
Kazanmaları için gerekçeler nelerdir?
Bu sorulara net cevaplar verebilmeniz için bazı bilgileri ve düşüncemi paylaşacağım sizle. Yazımın sonunda aynı soruyu tekrarlayacağım ve soracağım; Köşker ile Karabacak seçimi kazanır mı?
O halde başlayalım…
Öncelikle şunu kafamıza iyice sokalım, 30 Mart seçimleri genel değil yerel seçimdir. Dolaysıyla siyasi partilerin misyonu kadar; halkın karşısına çıkardıkları adayların kimlikleri daha fazla önem taşır. En azından böyle bakmak lazım. Başbakan değil, Belediye Başkanı seçilecektir. Biliyorum ki çok sayıda insan tıpkı benim gibi bakıyordur konuya.
İsimlendirmeyelim, mensubu olduğunuz parti olabilir.. Yakın gördüğünüz siyasi parti de vardır. Kendinizi sıcak gördüğünüz siyasi yapılaşma mutlak mevcuttur. Böyle bir durumda bile şunu sormak lazım; Ben Başbakan’a mı oy vereceğim , yoksa Belediye Başkanı’na mı?
30 Mart, yerel seçimin günüdür…Belediye Başkanı seçilecek gün.
Çok iyi biliyorum ki Gebze’de binlerce seçmen tıpkı benim gibi analiz yapıyordur. Ankara umurunda değildir. Aynı yaklaşım Darıca içinde geçerlidir.
Önemli olan yerelde hizmet getiren veya getirmiş olan insanla yürümektir.
Şimdi bu bölümü Şükrü Karabacak ile Adnan Köşker’e uyarlayalım.. İşin insani ve vicdani tarafıyla bakacağız seçime.
Farz edin ki her ikisi de AKP’nin adayı değil…
Elimizi vicdanımıza koymak zorundayız…
Zira yerel seçimlere giriyoruz.
Darıcalıların ve Gebzelilerin takdir ettiği belediye hizmetlerini saymayalım.. Gebze’nin değişim rüzgarından bahsetmeyelim.. Her iki ilçenin de son beş yılda belirginlik kazanan kentleşmesini anlatmayalım.. Sokakların huzur bulduğu, gecelerin aydınlıkla tanıştığı Gebze’yi de konuşmayalım. Dünya kenti olma yolunda ilerleyen Darıca’yı görmezden gelin.
Konuya sadece siyaset dışı bakalım.
Vicdani ve insani.
Hiçbir siyasi ayrım yapmadan herkesle ve her kesimle yakından ilgilenip el tutuyorsa Köşker, ya da Karabacak, işte sır burada ortaya çıkar.
Gebze , Eskiçarşı ve Yeniçarşı’dan ibaret değil. Gebze’nin siyasi kaderini çarşısın göbeğinde oturup ahkam kesenler belirlemiyor. Bayramoğlu’nda havuzlu villada oturup fakir –fukara edebiyatı yapanlarda belirleyici değil.
Asl olan; asıl oy, asıl seçmen, asıl halk dediğimiz kitleyi dinlemek gerek.
O kitle, varoşlardır.
O kitle, mahallelerin seçmenidir.
O kitle, evinden her sabah dışarı çıkarken yolunda rahat yürüyen belediye hizmetinden faydalanandır.
O kitle, cenazesinde yanında Köşker’i gören, düğününde Köşker’le mutlu olandır..
O kitle, çocuğunun okul masrafında Karabacak desteği gören, hastasının ilacında Karabacak’ın varlığını hissedendir.
O kitle, evladını askere gönderirken yanında Köşker’i bulan, bayramlarda hanesinde Karabacak’la bayramlaşandır.
O kitle, 30 Mart’ta sandığa gidecek olan seçmendir, halktır.
Hayır, abartmıyorum..
Belediyeciliğin sadece görsel hizmetlerden ibaret olmadığını anlatmaya çalışıyorum.. Bırakın her mahalleye kazandırılan modern semt parklarını. Geçin on binlerce insanın takip edip eğlendiği sanatsal etkinliği.. Görmezden gelin GESMEK sayesinde meslek, iş ve ekmek sahibi olan on binlerce kadını. İçinize sindirmeyin her yıl yüzlerce çocuğun sünnet merasimini.. Yollar, altyapı- üst yapı ve kent ihtiyacı olan donatıları..
Her ne kadar tüm bunlar blok oy potansiyeliyse de yok sayın…
Fakat bilinmesi gerek şey şu; Köşker yerin altına da üstüne de hizmet yapıyorsa onlar görünenlerdir. Muhalefetin asıl korkması gereken hizmetler işte yukarıda anlatmaya çalıştığım insan odaklı hizmetlerdir.
Evet, muhalefetin anlayamadığı bu..
Karabacak ile Köşker’in insan odaklı hizmetleri.. Ve sandıklarda değer bulacak olan da bunlardır.
Yerel seçimlerde genel değerlendirme farklıdır.. Muhtemelen o kanı bölgemizde kendisini sandıklarda gösterecektir.
Şöyle ki; Vatandaş sandığa gittiğinde kendisini, kentini, ailesini, insanca yaşamı sorgulayarak rey verecektir. O anlamda siyasi partilerin çıkardığı adayın kimliği daha etken olacaktır.
Açıkça söyleyecek olursak, Vatandaş CHP’li veya MHP’li olabilir… Karabacak ve Köşker’in meziyetleri ve kişiliği gönlünde yer etmişse, basacaktır oyunu AKP’ye.. Anlatmak istediğim bu işte.
Birazda siyasi dengelerden bahsedelim..
AKP bugün en popüler parti değil midir? En tepesinde ki insan toplumun yarı fazlasının gönlünde ekol olmamış mıdır?
Bu soruların cevabı da ‘ evet’tir.
Cesur olmak lazım. Doğruyu siyaset uğruna içte saklamak olmaz. Ülkemizdeki reel durum böyledir. Bununda Gebze’ye etkisi olmaz mı sanıyorsunuz?
Çok ama çok olacaktır…
Kararsızları düşünün…
Gebze’de değişimin farkında olanları hayal edin. Sadece Tayyip Erdoğan için oy vermeye hazır binlerce Gebzeli hayal edin. Hepsini üst üste koyun ve bir de Adnan Köşker’in başarı grafiğini ekleyin.. Şükrü Karabacak’ın on yılda kazandığı gönüldaşların hesabını yapın.
Siz bu anlattıklarımı en iyisi bir kez daha okuyun ve çevrenize yeniden ama görerek bakın.. Şimdi elinizi vicdanınıza koyun ve cevap verin; Karabacak ve Köşker seçimi kazanır mı?