Olup biteni, yazılıp çizilenleri gördükçe ‘’daha fazla nadasa yatmanın manası yok’’ diye düşündüm.
Konu malum.. Gebze düşmanlığı ve Gebze üzerinden Köşker’e vurmak.
Niyet belli.
Hani derler ya, ‘Bir insanın fikri neyse zikri de odur’’ diye. Böyle bir şey. İzmit merkezli , Gebze Belediye Başkanı Adnan Köşker’i hedef alan haberlerin temelinde Gebze düşmanlığının yattığını anlamak zor olmasa gerek. Tıpkı 30 Mart seçim öncesi gibi yine Köşker’i hedef alan o zihniyet.
Peki niçin böyle oluyor, neden rafa kalkmış aslı astarı olmayan iddialar ısıtılıp ısılıp masaya konuluyor.?
Sebebi çok basit; Gebze düşmanlığı.
Ondandır ki Gebze üzerinden Köşker’e, Köşker üzerinden de Gebze’ye vuruluyor. Bunu yaparken de Gebze Basını işin içine çekilmek isteniyor ki, Gebzeli gazeteciler birbirine düşsün, dolaysıyla da Köşker basının hedefi haline getirilsin.
Gebze üzerine ekilmek istenen o iğrenç nifak tohumlarının tutmayacağını bilmeyen zat, Gebzelilerin Köşker’i yedirmeyeceğini de düşünemiyor.
Sanırım konuya direk girdik.
O nedenle bir adım öncesine gidelim. Yerel basını yakından takip edenler hatırlayacaktır; geçenlerde İzmit’li gazeteci Güngör Arslan’ın Köşker’i hedef alan, başlangıcı seçim öncesine dayalı yayınları oldu. Onunla yetinmedi Gebze’li tertemiz, pırıl pırıl ve tek dertleri ‘gazetecilik’’ olan meslektaşlarımıza ağza alınmayacak itham ve iftiralarda bulundu.
Gazetecilikle etik olmayan söylemler.
Sonrasında da Gebze Belediye Başkanı Köşker’i kendince topa tutma gayretinde bulundu. Ve son olarak da yine Köşker’i ‘paralelci’ olmakla suçladı.
Nereden bakarsanız bakın Arslan’ın tüm yazılarında ‘hakaret, aşağılama, iftira ve suç uydurma suçu’’ vardı.
Ki, bu ‘suç uydurma suçu’nun TCK’da karşılığı olduğunu da hatırlatayım.
Gelişmeleri yorumlayacak olursak..
Güngör Arslan’la yıllara dayalı dostluğumuz var. Yemişliğimiz, içmişliğimiz, dertleşmişliğimiz olmuştur. O ilişkimiz bakidir. ‘’Her yiğidin kendine göre bir yoğurt yiyişi vardır’’ misali, Arslan’ın tarzı da kendine hastır. O nedenle Arslan’ın tarzını konuşmayacağım. O yayınlardan sonra uzun bir telefon konuşmamızda olmuştu.
Fakat; konu Gebze, Gebze Basını ve Gebze Belediye Başkanı olursa kimse kusura bakmasın öyle kenarda oturup gelişmeleri izleyecek kadar sorumsuz olamayız.
Çünkü bizim için asl olan Gebze’dir, Gebzelilerdir, Gebze’ye kendini adamış hizmet edenlerdir.
Şimdi bu pencereden değerlendirme yapalım. Yine hatırlanacaktır; 30 Mart öncesi Köşker hakkında olmadık iddialar atıldı ortaya. Bunun da temelinde Köşker düşmanlığı, siyasi hesaplar , AK Parti içinde hizipler oluşturmaktı. Yemedi.
Tüm Gebze düşmanlığına rağmen Köşker ikinci kez aday gösterildi ve ilçe halkının büyük desteğiyle yeniden göreve getirildi.
İzmit’e sormak lazım…
Bir siyasetçi kentinde yaşayanlarla bütünleşmişse, bir Belediye Başkanı ikinci kez aday gösterilmiş ve oyunu artırarak yeniden seçilmişse ve de Adnan Köşker Gebze’de tarih yazıyorsa sizin siyasi entrikalarınızı Gebze’li yer mi?
Birde şu ‘paralelci’ meselesi var..Sanıyorum Güngör Arslan ‘paralayan’ ile ‘paralelci ‘ kelimelerini birbirine karıştırıyor veya anlamlarını bilmiyor.
Zira Gebze için kendini paralayan bir insana paralelci yaftası vurmak, aklını peynir ekmekle yemek gibidir.
Evet, biz gazeteciler hep aynı dertteyiz.
Bir nev-i kamu görevi yapıyoruz.
İşimizi en iyi şekliyle yapmak ve toplumu aydınlatmak… Derdimiz bu. Bunu yaparken halkı doğru bilgilerle donatmak, iftira ve çamurdan uzak yayıncılık yaparak hizmet vermeliyiz.
Sonuç şu;
Gebze Belediye Başkanı kim veya hangi siyasi partinin mensubu olursa olsun nitekim bu kentin şehreminidir.
Ve biz, Belediye Başkanımızı yedirmeyiz arkadaş.
Çünkü çok iyi biliyoruz ki dert büyüktür, dert başkadır, dert Gebze'nin gelişmesini çekemeyenlerin siyasi hesaplarıdr. Köşker'i hedef almalarının nedeni budur. Konuya böyle bakmak daha doğru olacaktır.
İşte o yüzden Köşker'i yedirmeyiz.