Geçtiğimiz günlerde Başbakan Ahmet Davutoğlu, Gebze Belediye Başkanı Adnan Köşker’e Ankara’da bir ödül verdi.
Ödülün gerekçesi öyle beklendiği gibi klasik bir muhteviyat taşımıyordu. ‘’Gebze’de çok önemli hizmetler gerçekleştirdiği’’ veya ‘’ikinci kez girdiği seçimleri silip süpürerek kazandığından’’ da değildi. Belki tüm bunlardan daha anlamlı ve önemli bir nedenden dolayı Başkan Köşker, Başbakan tarafından ödüllendirilmiş, binlerce katılımcının önünde kutlanmıştı.
Tam da günüydü…
Kadınlara seçme ve seçilme hakkının verilişinin 80. yıldönümü nedeniyle düzenlenen etkinlikte Adnan Köşker, ‘Kadın Başkan Yardımcısı’’ ile çalıştığı için ödüllendirilmişti.
Günün anlamına denk düşen, bana göre de ‘ödüllerin üstü ödül’’ olarak algılanması gereken ödül, birkaç açıdan önemlidir. Bu arada önce hem Köşker’i, hem de ödülün vesilesi olan Başkan Yardımcısı Nilay Ayran’ı bizde tebrik etmiş olalım.
Önce Köşker’i ödüle götüren yola, ardından da Nilay Ayran’la alakalı gözlemlerimi yansıtmaya çalışacağım.
Bırakın bizim Batı yakasındaki belediyeleri, yanlış bilmiyorsam Kocaeli’ndeki tüm belediyeler içinde Nilay Ayran, ilk Kadın Belediye Başkan Yardımcısı’dır. Köşker, birinci döneminde o koltuğa görevlendirerek ne denli anlamlı bir karar verdiğini bugün daha iyi görmek mümkün. Keza ‘’ikinci Köşker döneminde’’ de Ayran’ın aynı göreve getirilmesi, hem Köşker’ın uyumlu ekip çalışması, hem de Nilay Ayran’ın başarılı bürokrat olduğu tezini güçlendirmiştir.
Ayrıca , Nilay Ayran’ın Başkan Yardımcılığı; Türkiye’de kadının maalesef halen ikinci sınıf insan muamelesi gördüğü bir çok zihne vurulan darbedir. Günde onlarca kadının şiddet gördüğü, cinayete kurban gittiği, itilip kakıldığı, mantık dışı töre kuralları altında ezildiği ülkemizde Nilay Ayran, Gebze’den Türkiye’ye verilen önemli bir mesajdır.
İşte o yüzden Adnan Köşker’e Başbakan Davutoğlu’nun verdiği ödül, pek çok ‘Başarı Ödülünden’’ daha anlamlıdır.
Gelelim Ayran’a…
Geride kalan beş yıllık hizmet süresinde yakında takip ettiğimiz bir siyasetçidir. Ak Parti’nin Gebze’de gülen yüzü, üretken ve çalışkan ferdi olması bir yana, bir kız çocuk annesi olduğundan olmalı ki, bulunduğu koltuğun ne denli önemli sorumluluk taşıdığını bildiğini düşünüyorum. Eşi de kendisi gibi muhasebe kökenlidir. Çevresine ışık saçan, örnek ve saygıyla anılan bir ailedir Ayran çifti.
Köşker’in sağ koludur.
Köşker’in verdiği isabetli karardır.
Ayran, bir kadına yetki ve sorumluluk verildiğinde azmi ve maharetiyle nasılda başarılı olunabileceğini tüm hemcinslerine gösterebilen yetenektir.
Bir anekdot düşeyim..
Namaz Karataş isimli felçli bir vatandaş var Gebze’de. Trafik kazası sonrası yatağa bağımlı kalmış, imkansızlıkları sonucu ilaçlarını alamayan , bir tekerlekli sandalye ile hayata yeni baştan dönebilecek bir hastaydı. Karataş’ın içler burkan dramını yazmıştım. Köşker ve Milletvekili M.Ali Okur hemen ilgilenmişlerdi. Okur sağlık sorununu çözmüş, Köşker’de akülü araba vererek Namaz Karataş’ın yüzünü güldürmüştü. O günlerde o aile içinde Nilay Ayran ismi dillerden düşmüyordu. Karataş dua üstüne dua ediyordu Ayran’a. Sebebini sorduğumda aldığım cevap şuydu; ‘’Nilay Hanım her gün arayıp durumumuzu soruyor, ihtiyaçlarımızı karşılıyor. Evimize ziyaretimize geldi. Allah ondan razı olsun.’’
Dönelim tekrar Köşker’in aldığı ödüle ve bana hatırlattıklarına…Kain değilim..
Lakin siyasi tespitlerime inanırım.
Ankara’da o gün Köşker’le birlikte Başbakan’ın yanına çıkan Ayran’ın zerafetini bir yana bırakarak değerlendirme yapacak olursak , sanki daha çok uzun yıllar Ayran'lı Gebze Belediyesi göreceğiz.
‘’Duayen yazmıştı ‘’ dersiniz.