İnternet üzerinden yayın yapan Batıyakası TV’de gazeteci İrfan Yormaz’ın hazırladığı ‘Çapraz Ateş’ ismli programa konuk olduğumda birbirinden ilginç sorularla karşılaştık.
İzleyicilerin yoğun ilgisi ve soru akışı içinde, bir de Yormaz’ın yönelttiği özel sorular vardı. Ağırlık yerel yönetimler ve bunların başındaki isimler, yani Belediye Başkanlarıydı. Programda tüm samimiyetim ve içtenliğimle yanıtlamaya çalıştığım sorulardan biri de; Gebze Belediye Başkanı Adnan Köşker ile Darıca Belediye Başkanı Şükrü Karabacak’a yönelik iki soruydu.
Ona geçmeden Batıyakası hakkında iki satır konuşmak gerekirse; Yormaz’ın canlı ayındaki performansını çok başarılı bulduğumu ifade etmiş olayım. Bir web yayını olmasına karşın kayda değer izleyici kitlesini yakaladıkları ise ayrı bir gerçek. Nitekim gelen soru çoğunluğundan bunu anlamak mümkündü. Daha önceki yayınlara milletvekillerinden belediye başkanlarına, tanınmış sanayicilerden STK temsilcilerine onlarca insanın konuk edilmesi, Batıyakası TV’nin adeta karasal veya uydu yayını yapan bir TV etkinliği oluşturduğunu söyleyebilirim. Stüdyolarının ulusal kanal düzeyinde olması da ayrı bir katma değerdi.
Gelelim sorulardaki albenisi olan iki konuya.
Her ne kadar üç saate varan bir canlı yayın proğramı gerçekleştirmiş olsakta, Yormaz’ın Adnan Köşker ve Şükrü Karabacak hakkıdaki soruları çok daha dikkat çeken bölümdü.
‘’Şükrü Karabacak üçüncü dönemine girdi. Siz kendisini başarılı buluyor musunuz?’ şeklindeki soru, bana biraz tuzak gibi geldi. Zira 30 Mart seçimlerinden tam bir yıl öncesinden bu yöndeki düşüncem ortadadır. Keza aynı düşüncelerim Gebze Belediye Başkanı Adnan Köşker’i de kapsar..
Yayında da açıkça ifade ettiğim gibi, bir kez daha tüm samimiyetimle yinelemek gerekirse; Gerek Karabacak, gerekse Köşker’e başarılı bulduğum çalışmalarına ve kentlerine sundukları devasa projelerine açık-seçik destek vermiş ve halen desteğe devam eden bir gazeteciyim. Çünkü her iki Şehremin’in de sıradan , demode, olağan hizmetler yaptığına inanmıyorum. Gördüğüm ve herkesin de kabul ettiği gerçekler var; Köşker’de , Karabacak’ta şehirlerine kendilerini adamış siyasetçilerdir. Ortaya çıkardıkları eserleri, ilçelerine kazandırdıkları projeleri görüp inkar etmek, veya salt siyaset, ya da muhalefet adına görmezden gelmek ne vicdana , ne de insanlığa sığar.
Ondandır ki, Karabacak üçüncü döneme, Köşker de ikinci dönemine partileri tarafından aday gösterilmiş ve önceki oylarını artırarak yeniden seçilmişlerdir. Seçmenlerinde benim gibi düşündükleri 30 Mart sonuçlarıyla örtüşmektedir.
İrfan Yormaz’ın şu sorusu da önemliydi; ‘’Hocam, Köşker ve Karabacak yeni dönemlerinde neler yapmalılar, sizce neler yapacaklardır, nasıl gözlemliyorsunuz?’’
Orada ifade ettim, tekrarlayayım…
Köşker’in toplumla barışıklığı ve seçmenle bireysel sıcak ilişkisi her kesimden takdir görüyor. İkinci döneminde daha başarılı olmak ve üçüncü dönemi görmek için seçmene verdiği taahhütlerini, sözlerini yerine getirmelidir. Vaad ettiği büyük projeleri mutlaka hayata geçirmelidir. Gebze tarihine ismini altın harflerle yazdırmak için vatandaşlarla olan birebir temasını koparmamalıdır.
Karabacak’a gelince; Bana göre Karabacak üçüncü döneminin ilk iki yılını ki, bunun altı ayı geçti, yarım kalan projeleri tamamlamakla ve müteahhit ödemelerini sıfırlamakla geçirecektir. Son üç yılında da Darıca’da iz bırakacak ve ‘’Bir Şükrü Karabacak vardı’ dedirtecek hizmetlere imza atacaktır. Mesela marina projesi, fuar alanı, sahil düzenlemeleri, sosyal alanlar, semt konakları, spor kompleksleri gibi.
Karabacak ve Köşker konusunda görüşlerim bu yönde ve sabit. Ancak her gün değişen ve gelişen siyasi süreç, bunlarla beraber kent beklentileri de yaşıyoruz.
Bu satırların yazarında bir değişim olur mu, onu da zaman gösterecek.