CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Ankara’dan İstanbul’a yürümesinin altından ne çıkacak zamanla göreceğiz. Zira bunda bir terslik var. Eskiden İstanbul’dan Ankara’ya yürünürdü, şimdi Kılıçdaroğlu İstanbul’a yol aldı.
İşin ilginci, Kılıçdaroğlu’nun her fırsatta Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı ‘’Diktatör’’ olmakla suçlaması. Ankara’dan yola çıkan Kılıçdaroğlu elbette demokratik eda sergiliyor , yürüyüş özgürlüğünü ve Anayasa’nın tüm bireylere tanıdığı protesto hakkını kullanıyor. Buna diyecek bir şey yok.
Lakin akla şu soru geliyor; Madem Türkiye’de Erdoğan diktatörse , nasıl oluyor da başka bir siyasi lider OHAL ‘in yürürlükte olduğu bir süreçte, yürüyüş ve gösterilerin dondurulduğu halde kitlesel yürüyüş yapabiliyor, topluma ‘peşimden gelin’’ diyebiliyor. ?
Kılıçdaroğlu’nun yürümesiyle pek ilgisi yok ama o yürürken Gebze’de koşan birisi aklıma geldi.
Siyaset böyledir işte. Hayatta böyle bir şey. Kimileri emekler, kimileri yürür, kimileri de koşar.
Kılıçdaroğlu’nun yürüdüğü, Gebze Belediye Başkanı Adnan Köşker’in koştuğu gibi..
Açayım..
Geçenlerde Başkan Köşker’in sahuruna misafir olduk. İyi ki de olmuşuz. Yaklaşık dört saat süren sohbetimiz içinde yeni projeleri, hizmetleri ve daha da önemlisi 2023 vizyonunu öğrendik.
Dikkatinizi çekerim: 2023’ten bahsediyorum.
O gün anlattıklarını, görevde bulunduğu sürede Gebze’ye kazandırdıklarını basından okumuşsunuzdur, o nedenle detaya girmeyeceğim. Ancak 2023’e dikkatinizi çekmek istiyorum.
Düşünün; Köşker’le birlikte Gebze gözle görülür, elle tutulur hizmetlere kavuşmuşken , adam onlarla yetinmiyor 2023’ten bahsediyor. Yani ufku, hedefi, vizyonu o denli geniş.
2019’a kadar altyapısı, metrosu, otoparkları, kapalı pazar yerleri faaliyete girmiş, vatandaşlar belediye konutlarıyla ev sahibi olmuş, Gebze’nin tüm kamu kurumları tek bir yerleşkede bir araya gelmiş, kentleşmenin marka şehri olmuş bir Gebze ortaya çıkacak. Tüm bunlarla birlikte 2023 ‘e kadar hedefler konulmuş, projeler şimdiden geliştirilmiş.
Yani demek istediğim siyaset yapmak, kitleyi peşinden sürüklemek lafla değil icraatla oluyor. Birileri yürüyor, birileri koşuyor. Hayat böyle bir şey işte.