CHP’liler bayram havasında.. Simit yiyen, su içen, çekirdek çıtlatan, birbirinin fotoğrafını çeken.. Ne ararsanız var.
Meydan Kılıçdaroğlu’na hazır..
O bekleyişte Kılıçdaroğlu’nu taşıyan seçim otobüsü 35 dakika gecikmeli de olsa alana girmeye çalışıyor. Şarkılar türküler birbirine karışmış.
Tezahürat yapan, slagan atan, AKP’ye veriştren, hatta kalayı basan… Tüm sesler birbirine girmiş. Kimin ne dediği belli değil. Bayraklar sallanıyor, ‘Başbakan Kemal ‘’ sloganları atılıyor.
Hava güzel mi güzel.. Sadece gökyüzündeki güneşin yaydığı değil, meydanın havasıda güzel..Bir susamışlık var sanki..
Nihayet Kılıçdaroğlu kürsüde. Coşku var, ama geçmişte izlediğim mintinglere nisbeten az buluyorum coşkuyu. Bu meydanda 1980’den beri kimleri izlemedik ki. Demirel’den İnönü’ye, Erbakan’dan Çiller’e, Mesut Yılmz’dan Baykal’a aklınıza kim gelirse… Erdoğan, Ecevit, Özal dahil.
Kılıçdaroğlu bildiğimiz Kılıçdaroğlu. Hergün TV’lerde gördüğümüz Kılıçdaroğlu. Fiziki anlamda söylemiyorum.
Aynı konular, aynı hedef, aynı vurgular, aynı iddilar.
Yeni,değişik bir şey yok.
Yine Başbakan Erdoğan hedefinde.. Ayakkabı kutusu, ses kayıtları, bakanlar ve oğulları. Ana tema bu. Tek değişik söylemi esnafa yönelik. İktidar olduklarında esnafın borçlu olsa bile sosyal güvenceden yararlanacağını, o düzeni değiştireceğini söylüyor. Bir de Kocaeli’nin sanayi kenti olmasının ve Gebze’nin önemine değinerek, Gebze’de 81 vilayetten insanların yaşadığına işaret ediyor. Barış ve kardeşlik mesajları veriyor.
Başka..?
Başka da bir şey yok..
Oldukça eksik, sadece CHP’lilere ‘dik durun, iktidara geliyoruz’ mesajları. Hepsi bu.
Oysa…
Madem Gebze’desin , vur kürsüye yumruğunu kardeşim. De ki, ‘’Gebze’yi il yapacağım.’’
Ver sözünü.
Yok.
Başka bir eksik söyleyeyim..
Madem Gebze’de miting yapıyorsun, mitingin sonunda kaldır Gebze Adayın Yakup Yılmaz’ın elini havaya.. Anlat, tanıt, göster Yakup Yılmaz’ı.. Kefilim de, emanet ediyorum de, sahip çıkın de.
Yok.
Büyükşehir Adayının elini kaldırıp yanına çağırdığında Yılmaz’ında o karede olması gerekirdi. Çok büyük eksiklik ve hataydı Yılmaz’sız sahnede olmak.
Ayıp.
Mitingi izleyenler diyecek ki, ‘’En sonunda tüm ilçe adaylarını anons ettiler ya.’
Evet, aynen öyle oldu. Kılıçdaroğlu vedalaşırken alan boşalmaya başlamıştı zaten. İlçe adaylarının isimleri anons edilmeye başlandığında alanın dörtte üçü kordonun dışına çıkmıştı çoktan.
Hava güzel, lakin sadece gökyüzündeki hava güzeldi. Güneş iyiydi.
Peki mitingin özeti neydi?
Uzatmadan analizimiz yapalım, gözlemimizi yansıtalım… Kocaeli’nin diğer 11 ilçesinden gelenleri çıkın. İstanbul Anadolu yakasından katılanları ayırın. Bursa, Yalova ve Düzce’den yol katedenleri bir tarafa koyun. Geri kalan Gebze’li işte. Tamamı da CHP’li.
Meraklı olan vatandaşlar ise sadece Kılıçdaroğlu’nu görmek için alan dışında dinlemekle yetindiler.
Cumhuriyet Meydanı en baba rakamla 10 bini biraz geçer. Yukarıda saydığım kriterleri göz önüne alın, katılanları bölüp çarpın çıkarın. Geriye kalanlar sadece Gebzeli CHP’liler, seçmenler, partililerdir. Gerisi boş. Öyle on binler falan hikaye.
Haa miting iyi olmadı mı?
Oldu elbette..
CHP’lilere biraz moral geldi, heyecan ve enerji geldi. 30 Mart’a kadar bu gazla gidilir. Miting hatıralarını anlata anlata günler geçer.
Peki bu çocuk okur mu?
Yok, bu çocuk okumaz. Hele Gebze’de hiç okumaz.
Onu da 30 Mart'ta göreceğiz...