Batıyakası TV’de söylediklerimi biraz daha açmakta yarar var. Bülent Kömürcü’nün yönetiminde üç ay önce internetten yayına başlayan Batıyakası TV, son derece heyecan dolu bir yerel yayın kuruluşu olmuş.
Bugün sabah 10.00-12.00 saatleri arasında yayınlana ‘Yerel Gündem’’ isimli programda Atakan Akbulut’un konuğu oldum. Akbulut, işini başarıyla yapan, bir o kadar da yaratıcı ve heyecanlı bir meslektaşımız. İki saati aşkın süren canlı yayında bizim aldığımız keyif kadar, gelen soru ve izlenme oranından da anlaşıldı ki, izleyenlerde oldukça keyiflenmişler.
Konu siyasetti..
Yerel seçimler ve AKP’nin adaylık süreci ile başlayıp aday belirlenmesiyle devam eden gelişmelere yönelik görüşlerimi yansıtmaya çalıştım.
İzleyenlerin dikkatini çekmiş olmalı; oldukça net, radikal ve reel gözlemlere dayalı analizlerle fikirlerimi aktardım.
Malum, konu yaklaşan yerel seçimler olunca ince eleyip sık dokumak ve kamuoyuna somut veriler yansıtmakta görevimiz.
TV programında hem kişisel düşüncelerimi ifade etim, hem de seçmenin seçimlere dair görüşlerinden saptadığım notlarımı paylaştım. Bu çerçeveden siyasi partilerin adaylarına baktığımızda şunları söylemekte yarar var.
Büyükşehir’den başlayalım…
Büyükşehir Belediye Başkanı ve AKP’nin üçüncü kez aday gösterdiği İbrahim Karaosmanoğlu’nun tartışmasız sempatisi, kişisel gücü ve topluk üzerindeki etkinliği devam ediyor. En yakın takipçisi CHP ile arasındaki rakamsal fark 149 bin civarında. Yüzde oranı neredeyse %20 civarında.
CHP’nin Büyükşehir Adayı amatör propaganda izlediğinden şu aşamada bu farkı kapatıp, ardından erkin başına geçmesi oldukça güç. Tarhan yanlış siyaset yapıyor, bilinçsizce dolaşıyor ve kendisini yönlendirip gerçeğe taşıyacak kadrodan oksun. Halkla kopuk, seçmene tepeden bakıyor, yerel basını hiçe sayıyor, bağlantı yerine bağları koparmak için elinden geleni sergiliyor.
O anlamda Tahsin Tarhan’ın işi çok ama çok zor.
Belki bu gerçeği kendisi de bildiğinden fazlaca tanıtım yapma gereği hissetmiyordur. En azından bendeki kanı bu yönde. Belki de ,’’Nasılsa Büyükşehir’i kazanamayacağım, hiç olmazsa küçük bütçelerle işi götüreyim, sonrasında milletvekilliğimi garantilemiş olurum.’’ düşüncesi içinde olabilir.
Yok, böyle düşünmüyorsa biran öne silkelenip kendine gelmesi gerekmelidir.
MHP’nin SaffetSancaklı’sı her daim popüler. Lakin halen MHP eksenli seçmen etrafında dönmesi, asıl oy potansiyelini kendinden uzaklaştırmaya etkidir. Kabuğunu yırtması halinde kendisini ifade etme alanına sahip olacaktır.
Programda Büyükşehir adaylarına ilişkin yansıttığım düşünceler bunlardı. Bir de ilçe adayları konusu vardı.
Son bir yıldır yazdığım şeyleri tekrar ettim.
Neydi bunlar?
AKP aday adayları sürecinde mevcutların devam edeceği, bir tek Çayırova Belediye Başkanı Ziyeattin Akbaş’ın yeniden aday gösterilemeyeceğiydi. Nitekim adaylar açıklandığında ortaya çıkan tablo; yazdıklarımızın ne denli isabetli, kaynaklarımızın ne kadar doğru, gözlemlerimizin de ne denli haklı olduğu ortaya çıktı.
Program yapımcısı Akbulut’un yönelttiği can alıcı soru, ‘’30 Mart’ın nasıl bir sonuç getireceği’’ yönündeydi.
Bilinmeli ki Türkiye’de siyaset dengeler üzerine kurulu ikna sanatıdır. Buna rağmen sandıklar açılmayıncaya kadar net ifadeler her ne kadar doğru olmazsa da , yine de gerçeği soluma duyusu diye bir olgu var.
Ancak; yılların kazandırdığı deneyim ile toplumu okuyabilme yeteneği bütünleştiğinde, sonucu tahmin edebilme durumuna ulaşabilmek mümkün olabilir.
Konuya böyle baktığımızda; ki gerekçelerini sonraki gün açmaya çalışacağım; CHP’nin Kocaeli genelinde dört ilçede şansının şu aşamada var olduğu, AKP’nin dört ilçede riskli kaldığını söyleyebiliriz.
CHP’nin şansı yakaladığı yerlerdeki tek gerçek, ilan edilen adayların şahsi potansiyelleridir.
Dilovası’nda Ercan Dalkılıç, İzmit’te Sefa Sirmen, Kartepe’de Yaşar Sönmez ve Çayırova’da Timur Koç birer adım öndedirler. Bu ilçelerin dışında AKP, tartışmasız biçimde seçimleri birincilikle bitirme yolundadır.
Gebze’de Adnan Köşker ile Darıca’da Şükrü Karabacak eğer olağanüstü, mantık dışı bir gelişme olmazsa, seçimlerin galibi olma avantajını ellerinde tutmaktadırlar.
Yine de siyaset , karar döngüsünün değişkenliği üzerine kurulmuş bir fikir oyunudur. Yarınların ne getireceğini bugünden kestirmek zor, ama görünen köy klavuz da istemiyor.