Nihayet gün geldi çattı. Sayılı saatler sonra sandık başında olacağız. Gergin, stresli, kıran kırana geçen bir propaganda sürecinin sonlarındayız.
Pazar günü dananın kuyruğu kopacak.
Kimileri sandığa gömülecek, kimileri efsane , kimileri de marka olarak kalacak siyaset tarihinde. Türkiye genelinde bu böyle, bölgemizde de. 30 Mart’ta sandıktan çıkan sonuçlar her ne olursa olsun, sonuçların demokrasiden yana olmasını diliyorum.
Önce demokrasi.. Gerisi teferruat.
Demokrasinin güzelliğini dün akşam Darıca’da yaşadık, gözlemledik. İnsanların coşkusunu yakaladık, şahit olduk. Darıca’da gördük ki, demokrasi bir başka güzel.
Bizim Yusuf Karademir’le birlikte Şükrü Karabacak’ın mitingindeydik.
Konuyla ilgili haberimizi yan sütunlarda okuduğunuzdan detaylara girmeyeceğim, gözlemlerimi yansıtmak istiyorum. Darıca Cumhuriyet Meydanı’nda takip ettiğim ilk mitingti Karabacak’ın ki. Bir Belediye Başkanı mitinginden ziyade, Genel Başkan havasında bir miting.
Önce başa dönelim.
Mitingin başlama saati 17.00 idi.
Biraz erken gittik alana. Darıcalıların doldurmaya başladığı, gelin gibi süslenmiş miting alanını gördüğümde, ‘’Şu meydan dolarsa, bu işi Karabacak şüphesiz bitirmiş demektir.’’ diye söyledim Yusuf’a.
Nitekim son bir yıldır Karabacak’a yönelik her yorumumda 30 Mart’ın galibi olacağını açık açık yazıyordum. İlçede gerçekleşen yatırımlar, Karabacak’ın vatandaşlarla arasında kurduğu gönül bağı, on yıldır gelişen Darıca vizyonu böyle düşünmeme neden oluyordu.
İzlenimlerim, gözlemlerim, edindiğim intibalar yeniden ve tekrar Şükrü Karabacak’ı gösteriyordu. O yüzden Darıca’da Şükrü Karabacak’ın açık ara önde olduğu yorumlarım ağırlıktaydı.
Dün, o miting alanını görünce bir kez daha yanılmadığımı anladım..
O meydanı bilenler bize katılacaklardır. Merdiven alanlarıyla beraber içerisinin alabileceği insan sayısı 5 bin civasrındadır. Saatlerimiz 17.30’u gösterdiğinde meydanın tümüyle dolduğunu görüyorduk. Binlerce Darıcalı henüz konuşmalar başlamadan, henüz Karabacak alana gelmemişken sloganlarla Darıca'yı inletiyordu.
Belki de Dudayev Parkı’na ulaşıyordu atılan sloganlar…
‘’Başkan Karabacak, Ustalık sana yakışır, Vur vur inlesin ‘’ gibi sloganları atanlar sadece gençler değil, ellerinde bayrakları coşkuyla sallayan kadınlar kızlardıda. Darıca’da görünen sadece Karabacak değil, bitmek bilmeyen bir AKP sevgisi ve Başbakan Erdoğan aşkıda vardı.
İşte o cümbüşle bir anda meydanın dışından gelen kalablığa çevirdik gözlerimizi.. Belediye yönünden bir insan seli akıyordu miting meydanına.. Karabacak ve yanındakiler arkasında yüzlerce Darıcalı meydan giriş yapıyorlardı.
‘’Abi ‘’ dedi bizim Yusuf.. ‘’Neredeyse miting alanını dolduran kadar bir kalabalık geliyor aşağıdan .’’ diye ekledi.
Gerçekten de öyleydi..
Eski Sanayi bakanı Nihat Ergün, Büyükşehir Başkanı İbrahim Karaosmanoğu, İl Başkanı Mahmut Civelek ve Karabacak, arkalarında yüzlerce destekçiyle alana giriş yaptılar.
İşte o an coşku, heyecan tavan yaptı.
Sloganların, tezahüratların arkası kesilmedi..
Bunlar gördüklerimiz.. Peki hissettiklerimiz nelerdi?
Bu satırların yazarı siyasi tespitlerinde kolay kolay yanılmadı bugüne kadar. Ne dedikse o çıktı, ne yazdıksa o çıktı.. Karabacak’ın mitinginde vardığım sonucu açıkça yansıtmak istiyorum.
Şükrü Karabacak, Darıca’da işi bitirmiş. Benim aylar önce yazdığım sonucu dün gördük. Hem de detayıyla gördük. Karabacak'ta üçüncü kez başkanlığa oturacağına anlamış olmalı ki, bayramlık çocuklar gibi şen ve şıktı.
Ustalık böyle bir şey.
Kendinden emin, kararlı ve kitleyi sürükleyebilmek.
Darıca’da bunu da gördük…
Konuşurken kendinden emin bir Karabacak, söylemlerinde kararlı bir Karabacak ve yürürken peşinden binlerce insanı sürükleyebilen bir Karabacak.
Özet şu:
Darıca’da Şükrü Karabacak dün son vuruşunu yaparken, ‘’usta’lık payesini de almak için binlerce seçmenden söz aldı. O söz Pazar günü sandıklardan Karabacak olarak çıkacaktır, bundan da artık endişe yok.