Gebze Ticaret Odası (GTO) Başkanı Abdurrahman Aslantaş'ı o gün dinlerken, us'um yıllar öncesine gitti. Kulakları çınlasın, İbrahim Başaran'ı düşündüm. Ve o geçmiş yıllar , film şeridi gibi gözümün önünden geçti.
Başkan Aslantaş, Çalışan Gazeteciler Günü ve Basın Onur Günü nedeniyle basın mensuplarını misafir ettiği gün, kürsüde çalışmalarını anlatıyordu. Tam da o'nu dinlerken, nostalji yaptım. Aslantaş'la alakalı izlenimlerinme ilerleyen satırlarda değineceğim, lakin önce Başaran'lı yıllara değinmekte fayda var.
Hafızam beni yanıltmıyorsa, yıl 1987. Kontaş'ın patronu, Gebze'nin yerlisi, gönül adamı , iş insanı İbrahim Başaran ağabey bir gün telefon açtı. ''Ercan'ım, gel bir çay içelim.'
Hocaoğlu İşhanı'nın dördüncü katında tek gözlü ofise gittim. İbrahim Başaran müthiş heyecanlı. Gözlerinin içi parlıyor. ''İlk sana bilgi veriyorum, odayı kuruyoruz. Gebze'nin odası olacak.'' dedi.
Başaran anlatırken saf saf yüzüne bakıyorum, anlamaya çalışıyorum. İlgi alanıma giren konu değil, İçimden de; ' Ne odası , Gebze'de oda mı yok, her evde bir oda var zaten '' diyorum.
Bir ara dayanamıyorum, anlama kıtlığı çekince '' İbrahim abi, valla bir şey anlamadım. Oda nedir abi, bizim evdeki oda gibi bir şey mi? '' diye cahilane bir soru yöneltiyorum.
Saflığım karşısında epeyce gülen Başaran, uzun uzun anlattı oda meselesini. Gebze Sanayi ve Ticaret Odası kuracaklarını, ilçeye neler kazandıracağını, sanayicisinden tüccarına, iş insanından yöre halkına ne gibi faydaları olacağını tek tek sıraladı. Ben de böylece oda'nın, ticaret odasının ne olduğunu ve ne işe yaradığını anlamış oldum. Gazeteye dönünce de haberi patlattım.
Sonrasında ise ; Gebze Ticaret ve Sanayi Odası faaliyetlerine 5 Ekim 1988 tarihinde başladı. Dönemin Sanayi ve Ticaret Bakanı Şükrü Yürür´ün desteğiyle Gebze Ticaret ve Sanayi Odası´nın kurulmasına ilişkin izin 8 Ağustos 1988 tarihinde verildi.
Kurucu ilk başkan İbrahim Başaran 2009 yılına kadar görevini sürdürdü. Bu sürede çok işler başardı. Tıpkı soy adına yakışan hizmetler gerçekleştrdi. İş insanlarının birliğini, sanayicinin hakkını, sanayinin disipline olmasını sağlarken, Gebze için de çok kafa yordu. Mesela; İl konusunda ilk temeli attı. Benimde içinde bulunduğum 'Gebze İl Platformu' nu kurarak, Gebzelinin sesini Çankaya Köşkü'ne taşıdı. Merhum Cumhurbaşkanı Demirel'in kapısına dayandı. Beldeler ilçe olurken Gebze'nin sınırlarının korunmasını sağladı. Beldelerin adil sınır içinde olmasına öncülük etti. Ve daha da önemlisi GTO hizmet binasını ilçemize kazandırdı.
2009 yılında göreve gelen Nail Çiler ise 14 yıllık sürede çok ama çok işler başardı. Odaya daha modern ivme kazandırdı. GTO'yu global oda seviyesine çıkardı. Türkiye'de odalar ve borsalar birliği içinde ilk 10'a sokma başarısını gösterdi. Oda'yı adeta halka açtı. Pandemide , depremde GTO hizmetleriyle ülke gündemine girdi. Nail Çiler 'i popüler yaptı. Çiler bugün milletvekili olduysa bunun en büyük payı, GTO başkanlığı süresindeki tanınmışlığıdır.
Dönelim o güne. GTO Başkanı Abdurrahman Aslantaş'ın bizleri ağırladığı kahvaltısına...
Aslantaş, göreve başladığından bu yana yakından takip ettiğim bir isim oldu. Toplantıdaki ana intibam şu ; Abdurrahman Aslantaş uzun yıllar GTO'nun başında kalabilecek bir kabiliyet ve mezihetlere sahiptir. Zira; odayı sahiplenişi, Gebze'ye gönül adamışlığı, insani ilişkileri, mütevazi kişiliği , sağlam ekip kurması, harika bir orkestra şefliği , kaptan köşkünde oturmanın hakimiyeti ve sorumluluğunun bilincinde olması , Aslantaş'ın GTO'ya dolaysıyla Gebze'ye, çok fazla değerler katacağı inancındayım.
25 bin üyeli , adeta koca bir kolorduyu bünyesinde barındıran GTO'ya kısa sürede kazandırdığı etkinlikleri dinlerken, 'işte bu' dedim. Üyelerin işçi sorununu çözmek için geliştirdiği projeler , tam da iş dünyasının beklediği atılımdır. Online çalışmalar GTO'nun var oluş sebeplerinden birisidir. Bunu başarma noktasındaki azmi, Aslantaş ve ekibini çok daha uzun yıllar aynı çatı altında tutacak kanatindeyim.