Bugüne kadar GTO Başkanı Nail Çiler hakkında kaç köşe yazısı kaleme aldım hatırlamıyorum... Lakin hatırladığım ve bildiğim bir şey var ki, o da ; Çiler'in bitmek tükenmek bilmeyen enerjisi ve Gebze aşkı.
Çünkü; hepimizin Gebze'de nefes almamıza karşın Çiler, o denli büyük bir aşk yoğunluğundaki Gebze ile, adeta ilçede yaşayan her bir birey adına tek başına bir ordu.
Dikkat edin... Ticaretten sanayiye, sanattan spora, kentleşmeden eğitime, yatırımlardan sosyal yardımlaşmaya her bir etkinlik ve projede mutlaka Nail Çİler vardır. Gebze'nin derdini dert belleyen, sorun ve çözüm noktalarında geri adım atmaya imtina edinen, Başkan Çiler'le alakalı daha çok yazı kaleme alacağımızı geçen gün bir kez daha kanıksadım.
10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü, ardından 16 Ocak Basın Onur Günü'nde Nail Çiler, yine medyanın geleneksel sofrasındaydı. Daha doğrusu sofrayı düzenleyen ev sahibiydi. O'nu kürsüde dinlerken, O Gebze'nin meselelerine odaklanmışken us'umdan yığınla sual geçiyordu.
Mesela ; Özellikle 16 Ocak sadece basın dünyası için değil, Gebze, Kocaeli ve ülkemiz için çok ayrı ehemmiyeti olan bir gündü.
Zira ; Atatürk o gün, Gebze'ye ayak basmıştı. Atatürk o gün, yaşamı boyunca ilk ve son basın toplantısını İzmit'te yapmıştı. Atatürk o gün, Cumhuriyet Türkiye'sinin yol haritasını çizmişti. Böylesi tarihi önem arz eden bir günü, ciddi etkinlikle sadece GTO'nun düzenlemesi, kaptan köşkünde oturan Çiler'in Gebze 'ye, dolaysıya ülkemize ve de yerel basına verdiği değeri göstermiyor mu?
Hangi resmi kurum, hangi belediye, hangi siyasi erk o günü , o muhteviyatta icra etti, hiç.!
Nail Çiler'in bir de bilinmeyenleri var.
Görünenler sadece buz dağının bu yüzü.
Gebze için tartışmasız tek değer olan Çiler'in bir siyasetçi gibi koşması, bir şehremeni gibi proje geliştirmesi, bir mebus gibi çat kapı Ankara'da temasta bulunması , yerel erkin başındaki bir insanın sorumluluğunu taşıma hissi, Gebze aşkı değil de nedir?
O gün , Basın Onur Günü davetinde Nail Çiler'i dinlerken , ülkemize katkı sunmuş, millet ve devlet uğruna kafa yormuş pek çok isim geldi aklıma.
Örnek; Rahmetli Turgut Özal gözümün önünden geçti, rahmetli Recep Yazıcıoğlu aklımdaydı, rahmetli Bülent Ecevit'i, Bülent Atasayan'ı, Ahmet Penbegüllü'yü düşündüm. Allah , Nail Çiler'e sağlıklı , uzun ömürler vesin.
Çünkü ; Gebze'ye, Türkiye'ye Çiler gibi beyinler az geliyor. Dünya'ya bir kez geliyorlar. Ne mutlu bize, Gebzelilere ki; Çiler gibi bir kılavuzumuz, Gebze'ye aşık bir yöneticimiz var.