Gebze'nin 'il' olma isteği nereden baksanız 38 yıl önceye dayanır. Dünle bugün arasındaki tek ortak özellik ise, konuyu fişekleyen ve sıcak tutmaya çalışanlar genelde GTO başkanları olmuştur.
Hatırlayalım; GTO Kurucu Başkanı İbrahim Başaran ilk tetikleyendir. Ardından Nail Çiler özellikle son iki yıldır gündemde tutmaya çalıştı. Şimdi ise mevcut başkan Abdurrahman Aslantaş, Gebzelilerin il arzusunu altın tepsinin dışında tutmama gayretine girdi.
Dikkat ederseniz, tamamıyla siyasi bir konu ve siyasi bir karar olan 'il mevzusu' , nedense iktidar veya muhalefet siyasi kanatların değil, daha ziyade STK'ların gündemi olmuştur. Elbette bunun sebebi de siyasi cesaretsizlik ya da siyasi basiretsizliktir. Zira, siyasi erkte bulunanlar bölgesel siyasi konjüktörün emirlerini yerine getirmekten başka bir çaba içinde olamadılar. Hatta başkentin bu yönde ürettiği politikaların karşısında sadece dinleyici veya gözlemci olarak kalmayı yeğlediler.
Özellikle biat kültürü içinde yetişen yerel erk, Gebzelilerin il isteğini merkezi iradeye anlatmakta ya cesur olamadılar , ya da halkın haklı beklentilerine kılavuz olmaktan geri durdular. Tüm bu gerekçelerin de kendilerine göre tabikî sebebi var.
Biraz nostalji yapalım; Gebze Cumhuriyet Meydanı yerinde duruyor. Tarihin en keskin şahidi o meydandır. Kimler geldi kimler geçti, hangi liderler naralar nidalar eşliğinde sözler verdi. Demirel'inden Çiler'ine, Mesut Yılmaz'ından Özal'ına, İnönü'sünden Erbakan'ına her liderin ortak paydada buluştuğu tek konu ; Gebze'nin il yapılacağıydı. Dilin kemiği olmadığı için , önüne gelen verdi sözü gitti. Ne iktidarlar oldu, ne liderler doğdu ama Gebze'nin üzerine bir gün güneş doğmadı. 'Dilin kemiği yoktur'' sözü, tam da Gebze üzerine cuk oturan bir söz olarak hafızamızda yer etti.
Tek bir kişi, bir tek lider on binlerce insanın gözünün içine baka baka ''Gebze'yi il yapmayız'' demişti. 2002 yılında yine Cumhuriyet Meydanı'nda açık seçik gerekçelerini anlatan o lider bugünün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'dır.
Ve ne siyasi tezattır ki, o gün on binlerce Gebzeli , '' İl yapmayız'' sözünü bile müthiş alkışlamıştı. O günden bugüne hiç bir güç Gebze'yi ne il yaptı, ne il isteği yüksek sesle haykırılabildi. Zira '' Gebze il olmayacak'' diyen kişi Erdoğan'dı.
Aradan geçen bunca yıl sonra , Erdoğan gibi bir lidere rağmen GTO 'nun çiçeği burnunda başkanı Abdurrahman Aslantaş'ın cesur çıkışı elbette takdire şayandır. Bu anlamda bir kaçöneride bulunmamız gerekirse onu da yazayım; Doğru politika geliştirip, akli siyasi hamleler ve toplumsal temsil yeteneği ile bağdaşacak bir çalışma gerçekleştirilirse sonuca çok daha çabuk ulaşılır.
Açayım;
1- Kocaeli lobisiyle sağlam güreşmek gerekir.
2- Mutlaka iktidar vekilleriyle yola çıkmak lazımdır.
3-Gebze'nin genişletilmiş coğrafi haritası çizilmelidir.
4- İlçenin sosyo- ekonomik ihtiyaçları masaya konulmalıdır.
5-Asayiş maliyeti hesaplanmalıdır.
6- Vergi kazanımları zarfta tutulmalıdır.
7- Siyasi ötekileştirme yapılmadan sınırlı sayıda bir akli heyet oluşturulmalı, siyasi ve bilimsel etütler derlenip dosya hazırlanmalıdır.
8- Öncelikle MHP lideri Devlet Bahçeli'nin kapısı çalınmalı, 'o'nu ikna edecek bir isimle masaya oturulmaldır.
9- Ve ... Ve kesinlikle Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir yolunu bulup Beştepe'de ziyaret edilmelidir. İşte bu ziyaret çok önemli. Gebze'yi cidden seven, il olmasını gerçekten isteyen, medeni cesareti tavan yapmış kim varsa iktidar mebusu o da olmalıdır. O gün orada Erdoğan'a 2002'den bugüne derenin altından çok suların aktığı tatlı dille, bal tadında anlatılmalı ve nokta konulmalııdr.
Sonuç ; GTO Başkanı Aslantaş'ın çabaları mühimdir, desteklenmelidir.