İnsan bazen yaşadığı şehrin güzelliklerini göremediği gibi, kıymetini de bilemiyor. Her gün yürüdüğü sokakları, nefes aldığı caddeleri, kentinde yükselen hizmetleri ve değerleri fark edemiyor. Rutin hayat olarak algıladığımızdan yeniliklerin de farkında olamıyoruz.
Ne zaman ki, kentimizden birkaç gün uzaklaşıyoruz, işte o zaman yaşadığımız şehrin, Gebze’nin kıymetini anlıyor ve uzaktan baktığımızda da yapılan devasa hizmetleri görebiliyoruz. Aynı şeyi Darıca, Dilovası ve Çayırova içinde söyleyebiliriz.
Ve o zaman ; ‘’İyi ki Gebze’de yaşıyorum, iyi ki Gebzeli'yim.’’ diyoruz.
Geçtiğimiz günler bazı temaslar için Silivri’ye gitmiştim. O vesileyle de akraba ziyaretleri yaptım. Ev sohbetimizde konu Gebze ile Silivri kıyaslamasıydı. Gayrimenkul işiyle iştigal eden yeğenim Ahmet Furkan , ‘’Dayı, çok şanslısınız. Gebze gibi bir kentte yaşıyorsunuz. Biz Silivri’de boğuluyoruz.’’ diyerek konuya girdi. Diğer yeğenim , lise öğrencisi Elif’de abisini desteklercesine fikrini söyledi. ‘’Silivri’nin bir tek sahili var, başka da bir şeyi yok. Sosyal donatı yok, kültürel etkinlik yok, yaşam alanı yok. Yokta yok.’’
Yeğenlerim bu düşüncelerini anlatırken us’um Gebze’deydi. Gebze’mi gözümün önüne getirdim. Öyle ya, bizim de sahilimiz vardı. Eskihisar ve Darıca sahili denizle dans ettiğimiz adreslerdi. Ama çok daha fazlalarımız vardı.
Peki Gebze’yi dışardan bakan herkes seviyor da, içinde yaşayanların bazı kesimi niçin haz etmiyor?
Bu sorunun cevabı çok basit.
Bir: Gebze’de gerçekleşen hizmetlere siyaseten bakılıyor ve görmezlikten geliniyor.
İki: Gebze’de gerçekleşen hizmetler, özellikle muhalefet gözlüğünde kıskanılıyor.
Düşünün… Gündüz bir milyona dayalı nüfus ağırlayan bir Gebze’den bahsediyoruz. Deniz, kara ve demir yolu üçgeninde olan, sanayi cenneti bir Gebze. İstanbul’la sınır, Asya ile Avrupa’yı birleştiren bir kapı.
Böylesine bir Gebze’de yok yok… Gebze Belediyesi’nin hizmetlerini de bunlara eklersek yaşanabilir bir Gebze’nin farkında olmak mümkün. Eski Belediye Başkanı Adnan Köşker’in tabiriyle ‘Marka kent Gebze’’ işte bu.
Sanat, kültür, spor, sosyal donatılar, sağlık, eğitim ve ulaşımdaki yenilikler…
Yerel ve merkezi yönetimlerin kazandırdığı projeler.
Ve birkaç yıl sonra hayata geçecek olan bir birinden önemli projeleri de göz önüne alın. Mevcut Başkan Zinnur Büyükgöz'un Hünkar Çayırı'nda gerçekleştirmek istediği o devası projeyi hayal edin.
Mesela Büyükşehir'in yapımına devam ettiği Metro...
Mesela Eskihisar’da hizmete giren Macera Parkı..
Mesela ulaşımı ve trafiği rahatlatacak olan Anibal Kavşağı..
Semt sabit pazarlar..
Yeni terminal..
Kışlaya yapılacak olan resmi kurum kompleksleri. Ve tüm bunlar hayata geçtiği zaman Gebze’nin önemi, değeri daha iyi anlaşılacak, Gebze’de yaşamaktan bir kez daha gurur duyacağız. Elbette tüm bu çalışmalarda Devrik Başkanlar İbrahim Karaosmanoğlu ve Adnan Köşker ile mevcut başkanlar Büyükakın ve Büyükgöz'ün emeği ve katkısı çok büyük. Haklarını teslim etmek gerekir.
Halen Gebze’de yaşamaktan memnun olmayan varsa, onlara tavsiyem gidip Silivri’de yaşasınlar. Hanya’yı Konya’yı görmeleri daha kolay olur.