Yerel yönetimlerde sosyal sorumluluk projeleri geliştirmek, bununla birlikte adil ve paylaşımcı olmak çok önemlidir. Ve daha önemlisi; şehrin itilmiş köşelerinde , unutulmuş sokaklarında , terk edilmiş caddelerinde yaşayanlara el uzatmak yerel yönetimlerin asli görevi olmalıdır. Kentin ortak değerlerine sahip çıkmak, şehre nefes veren tüm vatandaşların derdine çare olmak ve bu yönde projeler geliştirmek yerel yöneticileri ''devlet-millet'' bütünlüğünde başarıya götürür.
Özellikle içinde bulunduğumuz süreçte yukarıda anlatmaya çalıştıklarım çok önemlidir. Pandemili yaşam, yerel yönetimlerin (belediyeler) kamuya yönelik bir sınavıdır da. Bugünlerde yaşanan ve herkesimden herkesi ilgilendiren sınavdan başarıyla çıkanlar ki bunlar siyasi erklerdir, yarın başarılarının mükafatını mutlaka alırlar. Sınıfta kalanların ise muhtemelen siyasi hayatları nikayete erer.
Konuyu belediye başkanlarının çalışmaları üzerinden değerlendirmek istiyorum... Salgınlı günlerde gözlemlediğim sosyal sorumluluk projeleri kapsamında en belirgin hizmetler ; Darıca ve Çayırova belediyeleri tarafından hayata geçirildi. Dilovası bir tık arkadan takip etti. Hele de karantina zorunluluğu yaşayan insanlara Darıca ile Çayırova Belediyelerinin sergilediği olanakları görmezden gelmek insanlığa sığmaz. Bu iki belediye oluşturdukları ekiplerle binlerce ihtiyaç sahibi insana sosyal dayanışmanın en güzel örneklerini sergilediler/sergiliyorlar. Darıca'da Muzaffer Bıyık, Çayırova'da Bünyamin Çiftçi karantinada yaşayan vatandaşa sıcak yemek, iaşe desteği sunmakla başka bir şey de anlatmaya çalıştı. Mesela bu satırların yazarı üç öğün yemek konusuna sadece ''belediyenin görevi'' çerçevesinden bakmıyor, ayrıca o hizmetin insani bir sorumluluk olduğunu düşünüyor. İşte, ''İnsanı yaşat ki devlet yaşasın'' dedikleri bu .
Ayrıca bir de işin siyasi boyutu ve kazanımı var ....
Şehreminlerin karnesine kesinlikle ''pekiyi'' olarak yazılacak çalışmalardır bu gibi hizmetler.
Gebze Belediyesi'ne gelecek olursak.... Epeydir sağlıklı bir iletişim içinde değiliz Gebze Belediyesi ile. Karun misali Kaf Dağı'nın tepesinden etrafa bakan, ne yaptıklarını ne ettiklerini bilmediğim ve de hiç tınlamadığım Gebze Belediyesi'nin basın bürosundaki sorumsuz zevatlar yüzünden belediyenin çalışmalarından bihaberiz. Böyle olunca Gölge Gazetesi ve Gölge Dergi okurlarına, dolaysıyla da Gebzelilere, Başkan Zinnur Büyükgöz'ün salgınlı günlerde neler kazandırdığını veya kazandıramadığını aktarma eksikliği içinde olabiliyoruz. Yığınla dert, eleştiri, şikayet almamıza karşın, bu sürecin moral bozanı olmak istemediğimizden uzaktan izlemekle yetinmek daha doğru geliyor bizlere.
Gebze Belediyesi pandemili günlerde neler yaptı, Başkan Büyükgöz kaç hanenin kapısını çaldı, kaç bin haneye gıda-iaşe yardımında bulundu, hizmetlerini hangi medya kuruluşlarının aracılığıyla anlatıyor bilmiyorum. Velhasıl 60 yıldır Gebze'de yaşayıp 41 yıldır gazetecilik yapan , kapı komşum Gebze Belediyesi'nin salgınlı günlerde halka neler ve nasıl hizmetler kazandırdığından haberdar değiliz. Utanmadan, sıkılmadan, hayasızca halkın haber alma hakkını men etmişler. Babalarının çifliğinde tay koşuyorlar sanki.
Neyse ki dün gece fikrim biraz değişir gibi oldu. Zira güzel bir şey oldu. Hatta Başkan Zinnur Büyükgöz'e haksızlık yaptığımı, fevri davrandığımı düşünmeye başladım. Dün akşam sosyal medyadan karantinada olan dokuz kişilik bir ailenin dramını, yanlızlığını, Gebze Belediyesi'nin ilgisiz kaldığını yazdım. Aradan 40 dakika geçmemişti ki, Gebze Belediyesi Sosyal Yardım İşleri Müdürü Kemal Tetik aradı. O'nu da Başkan Büyükgöz'ün Özel Kalem Müdürü Dursun Ali Arslan aramış ve yazdıklarımızı aktarıp aileyle hemen irtibat kurulmasını istemiş. Vesile olduğumuz için bize de teşekkür ettiler.
Kemal Tetik'in şu sözleri önemli ; ''Ercan Bey, duyarlı gazeteciliğiniz için teşekkür ederiz. Dursun Bey , yazdıklarınızı bana gönderdi, şu an ekiplerimiz yazdığınız adresteki ailenin kapısında. Bize intikal eden, bilgimiz olan her ihtiyaç sahibi vatandaşa mutlaka ulaşıyoruz. Gebze Belediyesi olarak karantinadaki her bir ihtiyaç sahibi vatandaşa gereken destek ne ise anında yapıyoruz. ''
Doğrusunu isterseniz bu iki satırla Gebze Belediyesi'nin karantina hizmetlerini az da olsa anlamış , görmüş olduk.
Şimdi teşekkür ve tebrik sırası bende. Duyarlılıkları ve ivedilikle karantinadaki aileye can simidi oldukları için Başkan Büyükgöz ve ekibini tebrik ediyorum. Gebze Belediyesi ekipleri ailenin ikametgahına giderek gıda ve iaşe desteğinde bulundular, karantina süresince de devam edeceklerini belirttiler.
''Adil ve paylaşımcı olmak, kente nefes veren tüm vatandaşlara ayrım yapmaksızın can simidi olmak '' dediğim tamda bu. Bir belediye başkanının karnesine ''pekiyi'' yazılacaksa bu sürecin mutlaka payı olacaktır.
Unutulmamalı ki ; bu halk yarınlara bugünden karar verir.
Umarım Gebze Belediyesi Basın Bürosu'da bu yazıdan ders çıkarır.