''Eyvah'' dememek için..!

Geçtiğimiz cuma günü meydana gelen Malatya- Elazığ depremleri  ülkemizde devlet-millet bütünleşmesine  neden olurken, bir kez daha deprem gerçeği gündemimize oturdu.

Hep öyle olur...

Acı , ülkemizde anında yaşanır, sonra balık hafızamız devreye girer ve unutulur.

Ancak deprem gerçeği unutulacak gibi değil, olmamalı. 99 depremini çok şiddetli yaşamış ve hissetmiş  Kocaeli-İstanbul halen depreme ne denli hazır, tartışıp dururuz.  Oysa ekmek-su gibi, ay ve güneş gibi bir gerçek var önümüzde. Er ya da geç  olası İstanbul depremini yaşayacak bu  millet. 99'dan günümüze bu yönde ne yaptırımlar sağlandı, hangi  alınan yasal yükümlülükler işlevsel etki içinde, deprem fonuna aktarılan milyarlarca lira ne oldu?  Elbette bu sorulara verilecek bir cevap olmalı.

Fakat...

Çok daha önemlisi, yerel yönetimler  deprem için hangi hazır çalışma içindeler.. ? Gerçi bu sorunun cevabını  41 vatandaşımızı kaybettiğimiz Elazığ'da bulduk.  Deprem bölgesine anında müdahale eden devlet erki, bütün imkanlarını seferber eden millet,  orada  dayanışmanın ve bütünlüğün en güzel örneğini sergiledi.

Bölgemizdeki belediyelerin ve GTO yöneticilerinin de Elazığ'da olması bizleri elbette mutlu etti. Devlet- Millet bu işte.

Lakin tüm bu çalışmaların yanı sıra yine de olası  İstanbul depremini  düşünmeden edemiyoruz.  Daha önceki bir yazımda da dediğim gibi; çünküİstanbul demek Gebze demek.

O nedenle belediyelerimiz ivedilikle tatbikat çalışmalarına, koordinasyon provalarına başlamalılar.

Yarın ''eyvah'' dememek için , göz göre göre gelene bir felaket için bugünden önlemler alınmalı, vatandaşlar tüm olasılıklara karşı bilinçlendirilmeli ve uyugulamalı eğitilmelidirler. Belediyelere düşen budur.

Bu vesileyle ;  Gebze Belediye Başkanı Zinnur Büyükgöz , Darıca Belediye Başkanı  Muzaffer Bıyık, Çayırova Belediye Başkanı Bünyamin Çiftçi ,  Dilovası Belediye Başkanı Hamza Şayir ve GTO Başkanı Nail Çiler'e öneriyorum...

Gelin, ilçelerinizde deprem provası yapın. Öncesinde halkı bilgilendirin, bir planlama dahilinde deprem gününü yaşatın, yaşayın. O an , o sıcaklıkta, o telaş ve korkuda  halk nasıl davranmalı, nerede toplanmalı, trafik güzergahı  nasıl olmalı, ulaşım, sağlık, iletişim, ye-iç, temel ihtiyaçlar nasıl karşılanmalı, genel koordinasyon nasıl olmalı, itfaiye nasıl çalışmalı, STK'lar hangi görevleri üstlenmeli?

Buyurun, görelim sizi. Geç olmadan erken uyanın.