Bir süredir yazmayı istediğim, lakin konu yoğunluğum nedeniyle sürekli ötelemek zorunda kaldığım önemli bir konuya değinmeye çalışacağım. Daha doğrusu sizlere başarılı bir iş insanını ve bir sanayi kurluşunu anlatmaya çalışacağım.
Geçtiğimiz hafta , neredeyse bütün ulusal televizyon kanalları, gazeteler ve yerel medyada boy boy haberlerini ve sanayideki büyük başarılarını gördük, izledik , okuduk.
Türk sanayisi için geleceğe dair büyük umut geliştiren DDC Makina'nın İFM (İstanbul Fuar Merkezi)'ndeki performansını gördükçe gurur duymamak elde değildi. Dünyanın dört bir yanından üretici firmaların katıldığı fuarda, ülkemizi temsil eden DDC Makina, adeta dünyaya da meydan okudu. Çin, Fransa, Mısır, Hindistan gibi ülkelerin stant açığı Paper Eurasia Fuarı'na 136 firma katıldı. İMES'te faaliyet gösteren Türk markası DDC Makina, fuarda kurduğu 14 metre uzunluğundaki üretim hattıyla yoğun ilgi gördü.
Paper Eurasia Fuarı'na kendi tasarım ve üretimi olan 500 metre/dakika hızüretim kapasiteli Non Stop Tuvalet Kağıdı Üretim Hattı'nı görücüye çıkarmaları, elbette Türk sanayisi için gurur kaynağıdır. Nitekim fuarı takip eden bir gazeteci olarak, bizde o gurur duygusundan payımıza düşeni soluduk.
Son bir yıldır ismi sıkça basında yer alan DDC Makina peki nedir, kimdir, nasıl doğdu, ne yapmaya çalışıyor?
Bu sorulara cevap bulunca, inanın her bir Türk vatandaşı DDC Makina'nın cidden gurur abidesi olduğunu görecektir.
DDC Makina, DDC Grup bünyesinde bulunan bir şirket. İhracat ağırlıklı üretim yapan müthiş bir sanayi bacası.
Ama önce DDC Grup'u tanımak lazım.
Enerji, iş makineleri, lojistik , dış ticaret, reklam ve sanayi sektörlerinde yatırımları bulunan DDC Grup'un çatı temeli 10 yıl önce atılmış. Kurumsal firmaların tanıtım ve açık hava reklamcılığında yol kateden DDC Reklam'dan sonra , enerjiden dış ticarete pek çok alanda ciddi hamlelerle yol yürüyen DDC Grup; DDC Enerji, DDC İş Makinaları, DDC Lojistik , HM Dış Ticaret derken, bir yıl önce de DDC Makina'yı kurarak, hem istihdamını hem de iş alanını genişletme başarısını yakalamış. Çayırova'da bir, Dilovası IMES'te bir fabrikaya sahip olan DDC Grup , şu sıralar İzmir'de üçüncü fabrikasını faaliyete geçirmeye çalışıyor.
Şunu da belirtmeliyim ; DDC Grup'un İMES OSB'de bulunması bölgemiz için de büyük bir şans ve fırsattır. Zira buradan Türkiye'ye ve dünyaya açılan sanayi kapısına sadece şirketin ticari faaliyetleri noktasında bakmamak gerek. Çünkü her başarılı sanayi kuruluşu ihracatını geliştirdikçe, ülkemizin bayrağını dalgalandırma azmi içerisinde olur.
İşte DDC Makina'da böyle.... Son günlerde İran, Fas, Kolombiya gibi ülkelere ihracat yapması sadece grubun ticari kazancı değil, Türkiye Cumhuriyeti'nin menfaatidir.
Gelelim DDC'nin niçin bu kadar başarılı olduğu sorusuna...
Bence temel unsur geminin dümenini tutan eldedir. Gemide başarılı ve yetenekli bir kaptan varsa ve o kaptan köşkünde oturan insan yüksek öngörülüyse , o geminin engin denizleri ve dalgalı okyanusları pekala aşabileceği gerçeği ortaya çıkar. Başka bir teşbih yapacak olurak ; Orkestra şefi ne kadar yetenekliyse , ensturmanlardan o denli ahenkli ses çıkar..
DDC'ye bu çerçeveden bakınca şunu görüyoruz; Kaptan köşkünde iş insanı Muhammet Öztürk oturuyor. Sanayici kimliği taşıyan Öztürk'ü çok uzun yıllardır ve yakından tanıyan birisi olarak şunu da çok net söyleyebilirim ; Muhammet Öztürk, çok zeki bir insandır. İleriyi görebilme yeteneği ağır basar. Yönetme ve yönlendirme kabiliyeti her daim tazedir. Üç üniversite bitirmiş, sosyo ekonomik ve kültürel anlamda da kendini yetiştirmiş bir sanayicidir. Ve daha da önemlisi ; devletçidir. Ülkesine, devletine, bayrağına sadık, milletine karşı ise sorumluluk bilinci yüksektir. Böylesi nitelikleri üzerinde barındıran Muhammet Öztürk gibi bir iş insanının merdivenleri temkinli, bilinçli , programlı çıkması, sonra da başarıyı yakalaması çok doğaldır.
Bana göre Öztürk'ü başarıya götüren bir kaç etken daha var .
Mesela; Ekip çalışmasına değer verir. O yüzden DDC Makina'da çok donanımlı , mesleğinde uzman ve eğitimli teknik bir ekibe sahiptir.
Mesela ; İstişareye değer verir. Son karar verici kendisi olmasına karşın, şirketlerin tüm yönetim kurulu toplantılarında atılacak her adımı, gerçekleşecek her yatırımı istişare eder, kurulun fikirlerini dinler, hayata geçirir. Hızlı ve radikal karar verebilme yeteneği vardır.
Mesela: Yeniliği sever, fırsatları kollar. Bu nedenle Ar-Ge birimi o'nun için önemlidr. Bu yöne yatırım yapmaktan imtina etmez.
Mesela : Adeta toplum bilimci, sanayi falcısı, yatırım uzmanıdır. Bu özel yetenekleri sayasinde ne zaman , nerede, hangi iş kolunda yatırım yapılması gerektiğini çok iyi analiz eder. Gözü karadır.
Mesela: İnşani ilişkileri ve dostlukları çok sağlamdır. Bundandır ki, sanayi dünyasındaki meslektaşlarıyla sık sık bir araya gelir. Bunun dışında himayesindeki personeli beyaz yaka-mavi yaka diye sınıflandırmaz. İnsana önce insan diye bakar. Sözün eridir. El uzatan, destek veren, sanayici için dirsek çürütendir.
Mesela ; Ülkemizin değerleriyle fikir alışverişinde bulunmayı öncelik adleder. Ünversitelerle iş birliği içinde olmanın faydalarına inanır.
Mesela; Futbolla arası hiç yoktur , bir kulübe başkan olmayı veya başkalarının fantazisi için çoluk çocuğunun rızkını heba etmeyi de sevmez. Siyaset ise ilgi alanına girmez.
Mesela: Türk sanayisinin tümden teknolojiyi yakalaması ve uluslararası arenada çıtayı daha fazla yükseltmesi yönünde proje geliştirir, kafa yorar.
DDC Grup Yönetim Kurulu Başkanı Muhammet Öztürk'la alakalı bunun gibi yüzlerce mezhiyeti altalta sıralamız mümkün.
Böylesi başarılı bir insanın farkında olan sadece ben değilim elbet. Geçtiğimiz haftalarda GTÜ Rektörü'nden SANTEK yönetimine , KOÜ'dan siyasilere , ne kadar fikir adamı varsa sıksık Öztürk'le bir araya gelerek ''ülkemiz için daha başka nasıl güzel şeyler üretebiliriz '' diye fikir teatisinde bulundular.
Demem o ki; Şimdiden not alın. İddia ediyorum; Türk sanayisinin geleceğinde Muhammet Öztürk ismini DDC Grup'u , bir Sabancı, Koç, Eczacıbaşı, Demirören, Bodur, Atabay , Şahenk gibi sıkça duyacaksınız.