30 Mart’ta yapılacak olan mahalli idareler genel seçimlerinin son virajına girdik sayılır. Dananın kuyruğu her ne kadar o tarihte, saatler 18.00’ı gösterdiğinde kopuş olacaksa da , şimdiden tahmin yürütmek mümkün.
Şayet sokağın nabzını iyi analiz edebiliyorsanız…
Adayların toplum üzerindeki etkinliğini görebiliyorsanız..
Ülkedeki siyasi atmosferi koklayabiliyorsanız…
Siyasi partilerin trendine hakimseniz…
Yöresel dengeleri gözlemleyebiliyorsanız..
Ve, adayların kriterlerini objektif olarak değerlendirebiliyorsanız….. 30 Mart’ın fotoğrafını şimdiden çekebilirsiniz.
Bugünden itibaren bu çerçevede ilçelere yönelik değerlendirmemi yapacağım. Zira çarşıda pazarda karşılaştığımız, sokakta selamlaştığımız bir çok okuyucumuz aynı soruyu yöneltiyor bizlere. Hatta elektronik postadan gelen yüzlerce mesajda yine aynı soruyu görüyorum.
-30 Mart seçimlerine yönelik tahmininiz nedir? Gebze’de, Darıca’da, Dilovası’nda, Çayırova’da kim kazanır?
Evet , soru bu.
Bu soruya net cevap verebilmek için yukarıda saydığım etkenleri çok iyi okumak gerekir. Sadece okumakta yetmiyor. Solumak , hissetmek, görmek, yaşamak gerekiyor.
Bende öyle yapıyorum..
Görerek, hissederek, yaşayarak gözlemlerimi ve intibalarımı aktarmak istiyorum.
Önce Darıca’dan başlayalım..
Her gün başka bir ilçeyi irdeleyeceğiz.
‘’Darıca’da 30 Mart sonucu ne olur ve niçin öyle olur?’’ sorusuna yanıt arayalım. Bugünkü hava, atan siyasi nabız ve toplumun genel çoğunluğuna yansıyan eğilime baktığımızda mevcut Belediye Başkanı Şükrü Karabacak’ın açık ara önde olduğunu görmek mümkün. Partisi AKP tarafından üçüncü kez aday gösterilen Karabacak, yarışta en avantajlı aday. Bunu defaten yazdım.
Çünkü Karabacak, on yıllık görev süresince sadece bir Belediye Başkanı olarak sayısız proje gerçekleştirip ilçenin kalkınmasına öncülük yapmamış, bir siyasetçi olarak da Darıca’da gönüllere yerleşmiş bir insan.
Hep söylüyorum; Bir Belediye Başkanı sadece hizmet getirmekle ayakta duramıyor. Kitleleri peşinden sürükleyecek meziyetlere de sahip olması gerekiyor. Yani hem icraa edecek, hem kentleşmeyi önde tutacak, hem de insanlar üzerinde pozitif enerji oluşturarak gönül bağı oluşturacak.
İşte Şükrü Karabacak tüm bunları aynı anda karnesinde barındırabilen siyasetçidir. Kocaeli bölgesinde üçüncü kez aday olabilen çok ender bir siyasetçidir. Bu ayrıcalık onun siyasi gücünü gösterdiği kadar, toplumun güvenini arkasında bulundurduğunu ve de partisinin tam destek verdiğini gösterir.
Karabacak’ın bir önemli avantajı da, Darıca’ya kimlik kazandırmasıdır.
Bence en önemli payesi budur.
Çünkü Darıca beldesi, Şükrü Karabacak’ın mücadelesi sonucu ‘ilçe’ kimliğine kavuşmuştur. Darıca tarihine ilelebet yazılacak olan başarıdır bu. Nesiller boyu sürecek ve kalacak bir iz’dir. Karabacak’ın izidir.
Aradan on yıllar geçse dahi, Darıca’nın tarihi yazılırken şu not düşülecektir… Darıca ilçesi Şükrü Karabacak’ın başkanlığı döneminde ilçe olmuştur.
Bu unvan her siyasiye nasip olmayacak bir şanstır.
Karabacak bu yönde de şansını zamanında kullanmıştır. Elli sene sonra, yüz sene sonra Şükrü Karabacak ismi Darıca’da anılacak bir isim olacaktır. ‘’Beldeyi ilçeye çeviren, kasabayı kent yapan bir Şükrü Karabacak vardı’’ denilecektir.
Bugüne dönecek olursak..
Diğer adaylara göre her konuda donanımlı ve avantajlı olan Karabacak, 30 Mart’ın bugünkü tek favorisidir.
Bu sadece bizim gözlemimiz değil..
Bir örnek vereyim; Bırakalım Cami Mahallesi’ni, Yalı Mahallesi’ni, Fevzi Çakmak ‘ı, Kazım Karabekir’i, Nene Hatun’u, Bayramoğlu’nu…
Piri Reis Mahallesi çok şey ifade eder.
Burada Siirt’li vatandaşlar ikamet ederler. Blok oy kullanılır ve genelde oylar BDP’ye gider . Bir çok aday geçmişte bu mahalleye gitmez, gidemez, propaganda dahi yapamazdı.
Bugün Karabacak’ın en fazla hizmet kazandırdığı mahallelerin başında Piri Reis geliyor. Hemen her hanenin içinde Karabacak’a teşekkür sesleri yükseliyor. ‘’Gönül bağı, insana hizmet ‘’ dediğim bu işte. Piri Reis’in bile desteğini arkasında gören Karabacak’ın ne kadar rahat bir sonuca ulaşabileceğini varın siz düşünün.
Birkaç gündür Darıca’da geziyorum. Mahalleleri dolaşıyorum, esnaflarla sohbet ediyorum, eş-dostla kritik yapıyorum.. Darıca’da kamuoyunun yanıtlığı bir konu dikkatimi çekti.
CHP’nin adayı Cengiz Hamşioğlu konusu.
Bilindiği gibi Hamşioğlu aslen Erzurumludur. CHP işte bu konuda kendini yanıltıyor diye düşünüyorum. Hamşioğlu’nun Erzurumlu olması, ona Erzurum oyu getireceği anlamına gelmez. Geçmişte örnekleri var.
‘’Neden?’’ diyecekseniz söyleyeyim.. Çokta açık söylüyorum; Erzurumluları iyi tanıyanlarında bana hak verecekleri gibi; Erzurumlular CHP’ye oy vermez. Bu kural Erzurumluların fıkratın da var. Çünkü Erzurum’dan sola oy çıkmaz.
Ha, Hamşioğlu iyidir, temizdir, güzel adamdır o başka.. Ancak kendi yakın çevresinden, ailesinden Erzurumlu oyu gider. Onun dışında hiçbir Erzurumlunun CHP’ye oy verdiği görülmemiştir. Ki olsa mucize olur.
Peki Erzurum seçmeni hangi partiye rey basar?
Öncelik AKP’dir…
Sonra Saadet Partisi, ardından MHP gelir.
CHP’lilerin Darıca’da göremediği gerçek budur.
Konu CHP’den açılmışken devam edeyim..2009 seçimlerinde ikinci parti olan CHP, bu kez sıralamada bir basamak alta inecek gibi duruyor. MHP’nin adayı Arif Gülen o anlamda CHP’ye göre çok fazla artıları toparlamış durumda. Bir yıldır aralıksız çalışan Arif Gülen’in yarışta ikinci sırada koştuğunu da söylemek gerek.
Darıca’da kim ne derse desin siyasi geleceği bakımından en iyi yatırımı yapan Arif Gülen’dir. E hiç olmazsa siyasi geleceğine katkı topluyor.
Hamşioğlu CHP’de hayal kırıklığı yaratacaktır.
Karabacak ise ustalığını ilan eden taraf olacaktır.
Darıca’ya dair gördüğüm, bildiğim, tahminim böyle.