Çin'in Wuhan kentinde başladıktan sonra küresel bir panik yaratan corona virüsünde kritik eşik aşılırken hükümetler ve yerel yönetimler peş peşe önlem almaya başladı. Dünya genelinde olduğu gibi ülkemizde de benzer önlemler alınıyor. Hatta ülkemizde daha sağlıklı, bilinçli ve tutarlı önlemler alındığını görüyoruz.
Hakkını teslim etmeliyiz; merkezi hükümet , hemen her birimiyle çok başarılı yol izliyor. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, üstün performans sergiliyor ve oldukça dürüst, şeffaf. Alınan önlemler, ön görülen tedbirler , uygulanan yaptırımlar göz dolduruyor.
Sokağa baktığımızda Türk milletinin o asil espri yeteneğinin had safhada olduğunu görebiliyoruz. Corana ile dans eden bir nesil var. Elbette bu yaklaşım motivasyon ve moral açısından önemli.
15 Temmuz'da terlikle savaş uçağı kovalayan bizler, süpürgeyle Corono'yu kovalayacak cesaretlere sahibiz.
Lakin işin ciddiyetinin artık farkında olmamız gerekiyor.
Corona'nın girmediği ülke neredeyse kalmadı. Ölümle sonuçlanmayan vaka şimdilik sadece bizim ülkemizde. Allah göstemesin de, başladığında çorap söküğü gibi gerisinin geldiğini dış ülkelerden görebiliyoruz. O nedenle tedbir, önlem, bilinçli olmak her şeyin başı.
Dedik ya , merkezi hükümet işi sıkı tutuyor, tedbir üstüne tedbir alıyor. Sağlık Bakanlığı'nın önerileri doğrultusunda tüm bakanlıklar görev alanları dahilinde genelgeler yayınlıyorlar. Tüm bunlar iyi şeyler.
Bizlere düşen ise sağlığımız ve can güvenliğimiz için önerilere harfiyen uymak olmalı. Lakin bir de yerel yönetimlere düşen sorumluluklar var. Belediyelere.
Bir kaçörnek ve önerimi paylaşayım;
Şu aşamada belediyelere büyük sorumluluklar ve görevler düşüyor. Her bayramda koli koli erzak dağıtan, özel kalem bütçelerinden milyonlarca lira harcayan belediyeler, vatandaşlara ''önlem ve ihtiyaç amaçlı'' maske ve kolonya dağıtmalılar.
Gebze Belediye Başkanı Zinnur Büyükgöz ilk başlatan olabilir.
Darıca Belediye Başkanı Muzaffer Bıyık o'nu takip edebilir. Dilovası Belediye Başkanı Hamza Şayir , Çayırova Belediye Başkanı Bünyamin Çiftçi gerisini getirebilir. Ama asıl top Büyükşehir Başkanı Büyükakın'da. Yapacakları tek şey ''alım kararı'' almak ve acil ihaleye çıkmak.
Ayrıca belediyeler sorumluluk ve yetki alanları içinde çeşitli yaptırımlara gidebilmeliler. Toplu taşıma araçlarından, toplu kullanım alanlarına pek çok konuda yetkilerini hayata geçirmeliler.
Zira her şeyi merkezden beklemek olmaz. Tıpkı her şeyi devletten beklemenin yanlış olduğu gibi.
Gün bugündür, gün kuru sıkı sallama günü değildir.