Şayet Kenan Evren 12 Eylül ihtilalini yapmamış olsaydı ve şayet Recep Tayyip Erdoğan gibi bir isim Türk siyasetine damgasını vurmasaydı, bir zamanlar ‘solun kalesi’’ olan Gebze’de halen sol iktidarı hüküm sürmüş olacaktı.
Sadece Gebze değil, Kocaeli’nin tümünde sol düşünce ağırlıkta olacaktı. Geldiğimiz nokta da artık sağ-sol diye farklılaştırmak belki yanlış, zira yelpazenin sol’u günümüzde kan kaybetmiş olsa da, ruhunu kaybetmeyecek ilkelere de sahip.
Turan Güneş’leri, Erol Köse'leri, Sefa Sirmen’leri, Leyla Atakan’ları, Bülent Atasayan’ları bağrından çıkaran Kocaeli, bugün AK Parti erkindeyse ,bunun sebepleri elbette sadece Evren’in darbesi veya Erdoğan önlenemez yükselişi değildir. Sol’un, solu temsilen de CHP’nin eksik, yanlış, tatminsiz siyaseti ve halkın ruhunu okuyamamasıdır. Buna bir de çağı yakalayamayışını ve parti içi hizipleri de ekleyebiliriz.
Peki bu saatten sonra CHP ne yapabilir? Kocaeli ve Gebze’de yeniden tırmanışa geçebilir mi?
Bu sorulara yanıt vermeden önce son seçimlerde aldığı rey’leri hatırlamakta yarar var. 1 Kasım sonuçları geleceğe ışık olabilir.
Hatırlayalım; 1 Kasım’da CHP’nin Kocaeli Büyükşehir oy oranı % 23,43, aldığı oy 257.704. Gebze’de ise %20,55 ‘le 44.228 oy almıştı. Buna karşın AK Parti’nin Gebze’deki oy oranı % 59,74 , oy’u 128.573 . Arada korkunç fark var.
Bu fark nasıl kapanır?
Açık söylüyorum, cevabı kocaman bir ‘hiç’ tir. Çünkü ortada bir AK Parti gerçeği var. Sesiyle milyonları peşinden sürükleyen bir Erdoğan , Gebze’de ise ‘’ceketini ortaya koysa oy toplayabilecek bir Adnan Köşker’’’ var.
Tüm bunlara rağmen CHP’de durum düzelebilir mi diye soracak olursanız, elbette kül den ateş doğabilir. Ama yetmez. Yetmesi isin gerekli unsurları oluşturmak yine CHP’nin elindedir.
Örneğin; ‘’parti içi hizipleri bir tarafa bırakmak, içlerindeki ayak oyunlarına son vermek, tabanla sıcak temasta bulunmak, kaçanları geri getirmek, statükoyu terk etmek, halkın beklentilerini iyi okumak’’ gibi pek çok gerekçe sayılabilir. Daha da önemlisi, gündemin arkasından giden değil, gündem oluşturan siyasi parti olmak gerekir.
Dönelim Gebze’ye..
Recep Dursun’un başkanlığındaki CHP’nin Gebze Örgütü’nde birkaç gündür elle tutulur hareketler var. Gündem oluşturmaya çalışıp, sorunlara el koymaya gayret ediyorlar. Ayrıca haklarını teslim etmek gerekir ki, genç ve bir o kadar da donanımlı bir yönetim oluşturmuşlar. Belki de CHP’nin Gebze tarihindeki performansı en verimli yönetime sahipler. İlk def’a yeni nesil, genç bir ekip yönetimde. Elbette bu CHP Gebze Örgütü için şanstır. ‘’Yerinde oturmayan, teknolojiyi bilen, günümüz ihtiyaçlarına vakıf bir yönetim’’ denilebilir. Daha da önemlisi halka iniyorlar, seçmene gidiyorlar.. 23 Nisan etkinlikleri, çocuklara yönelik tiyatro gösterimi, çat kapı ziyaretleri, medya ile samimi diyalogları CHP’nin Gebze’de trendini yükseltebilecek etkenlerdir.
Ancak yine de diyorum yetmez…
Yetmesi için CHP’lilerin bir kez daha şapkalarını önlerine koyup nadasa yatmaları, kış uykusundan da uyanmaları gerekir.