Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) günlerdir beklenen Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkan Adayı’nı nihayet açıkladı.
Reel ifadeyle , atadı !
Atanan kişi Tahsin Tarhan oldu.
Kendisine başarılar diliyorum. Gelelim niçin ‘atama’ diye nitelendirdiğimize ve sonrasına. Bilindiği gibi CHP’de Büyükşehir adaylığı için Tarhan’nın dışında Kadri Veziroğlu, Keramettin Gençtürk, Ali Akdemir ve Ensar Öğüt isimleri de vardı.
CHP, sözde demokrasinin temsilcisidir.
‘’Sözde’’ diyorum, zira aday belirleme süreci göstermiştir ki, CHP düşünüldüğü gibi demokrasi sevdalısı değil, aksine bu kavramdan uzak, tepe yönetimi ‘’kral’ edasıyla yönetme çabasındadır.
AKP bile ‘parti içi demokrasiye ve toplumun eğilimine‘ CHP’den daha yakın olmuştur aday belirleme konusunda. Hatırlanacaktır; Ardahan Milletvekili Ensar Öğüt aylar önce Kocaeli’nde çalışmalar başlattı. Nabız yokladı, CHP’nin trendini yükseltmek için çok yoğun efor sarf etti. CHP’nin son dört aydır Kocaeli’nde estirdiği bir rüzgar var ise, bunun sebebinin Ensar Öğüt olduğu kabul edilmeli ve hakkı teslim edilmelidir.
Keza Keramettin Gençtürk ile Ali Akdemir’de kendi ölçeklerinde kapı kapı gezip, hatırı sayılır çalışmalar gerçekleştirdiler. Kadri Veziroğlu son anda çıktı. Zaten hep CHP’nin içindeydi.
Burada ilginç olan şu; Tepeden inen , adaylık yarışında on beş gün öncesine kadar esamesi olmayan Tahsin Tarhan’ın aday olarak gösterilmesidir. Bunun ip uçlarını Tarhan veriyordu aslında. Sahaya inmeden, ziyaretlere gittiği her yerde , ‘’Ben aday adayı değil, adayım’’ sözleriyle önceden alınmış bir sözü olduğunu, tepeden atanacağının mesajını veriyordu.
CHP işte böyle bir parti.
‘’Diktatörlük uygulanıyor ‘’ diye sıkça eleştirilen AKP’de bu mantık hiç işlemedi. Sözüm ona demokrasi ocağı olan CHP, adaylık noktasında nasılda ‘Dikta’ olduğunu gösterdi.
Kamuoyu yoklaması yapılmadan,
Önseçim uygulanmadan,
Üyelerin görüşü alınmadan,
Sandıkta oy kullanacak seçmenin fikrine başvurulmadan yapılan atama, 30 Mart’ta CHP’ye ağır vebal ödetebilir.
Tahsin Tarhan veya her hangi biri..
Üzerinde durduğum konu elbette Tarhan’ın şahsiyeti değil, onun yerine aynı yöntemle başka bir aday adayının da açıklanmış olmasına verilecek tepki aynı yönde olacaktır.
CHP , 2009’da da benzer hatayı yaptı.. Halil Çalık örnektir. Partinin nasıl dibe vurduğu gerçeği orada dururken 2014 ‘e yönelik kararda hatanın tekrarı CHP’ye oy kaybından başka bir şey kazandırmayacaktır.
Zaman ne getirir bilemem.
Fakat Kocaeli’nde AKP ile CHP arasındaki %20 ‘e tekabül eden 140 bin oy farkını kapatabilecek aday, Tahsin Tarhan değildir.
CHP tepe yönetimi hiç olmazsa bu saatten sonra erdemlilik gösterip halka hesap vermeli ve mantıklı bir ‘gerekçe’ açıklamalıdır. Hangi kriterlere göre atama yapmıştır, Tahsin Tarhan ne gibi imtiyazlarla aday çıkmıştır?
Yoksa sokakta konuşulan ; Bayramoğlu’nda Tarhan’a ait villanın Kılıçdaroğlu’na tahsisi işe mi yaramıştır? Karaköy’deki iş hanının Kılıçdaroğlu’na çalışma ofisi yapılması mı etken olmuştur? Veya Tarhan’ın, ‘’Para bende, parayla bu işi bitiririm, elli liraya gazetecilere haber yaptırırım’ şeklindeki söylemleri mi ağır basmıştır? Ya da, Kılıçdaroğlu ile Tarhan arasındaki etnik bağlar mı imtiyaz elde ettirmiştir?
Cevabı ne olursa olsun, CHP’nin en tepesindekiler tabanını rahatlatacak bir ‘gerekçe’ açıklamak zorundadır. Madem CHP’nin demokrasiye inancı var, madem parti içi demokrasiyi (!) savunuyorlar, madem halkı kucaklamak istiyorlar bunu yapmak zorundadır.
Aksi halde İbrahim Karaosmanoğlu’nu üçüncü dönemi için tebrik etmek gerekecek.