CHP’li Sefa Sirmen’in cezaevine girmesi siyasi midir değil mi, bu farklı konu. Ben meselenin diğer boyutundayım. Ahdevefa kısmı beni daha çok ilgilendiriyor.
Nitekim kendisiyle 2009 seçimlerinde birlikte çalışmış, ona basın danışmanlığı yapmış bir gazeteci olarak , ahdevefa benim için önemlidir. Bu satırları yazmamın sebebi de budur.
Kabul edin etmeyin, Sefa Sirmen ismi bu kentte siyasi bir markadır. Ülkemiz siyasetinde iz bırakan ender simalardan biridir. Onu siyasetin zirvesinde olduğu yılları da biliriz, bugün kaderin kendisine sunduğu noktayı da. Ama bildiğim bir gerçekte şudur; Sefa Sirmen yaşamı boyunca el uzatan el tutan bir dost, ülkesine ve bölgesine hizmeti şiar edinmiş bir politikacıdır.
Kocaeli siyasetinde , özellikle kendi cenahında olan hemen herkes üzerinde kesinlikle hakkı olan bir ağabeydir.
Bugün cezaevine girmiş olmasını ise kaderin bir cilvesi olarak yorumlayabilirim. İnsanoğlunun ne zaman nerede, hangi şartlarda olabileceğini kestirmek mümkün değildir. Onu bir tek Allah bilir.
Hele de siyasetle iştigal edenlerin yarınlarını da yine Allah bilir. Kader onlara nasıl bir zemin hazırlamıştır bilinmez. Ticaret edenlerde aynı geleceği yaşayabilir.
Ben asıl CHP'lilerin tutumuna kafa yoruyorum. Duyarsızlıklarına, vefasızlıklarına, suskunluklarına…
Aklıma gelen bir hatırayı kısaca yansıtıp tekrar CHP’lilere döneceğim.
Gölge Dergi’nin beşinci sayısını yayınladığımız bir gündü. İzmit’te bir görüşmeye gitmiştim. Genel Koordinatörümüz Pınar Gökçe ile görüşmeden çıktıktan sonra, ‘’İzmit’e gelmişken Sefa Başkan’ın da bir çayını içelim’’ diye aradım kendisini. Gölcük yolu üzerindeki petrol istasyonunda olduğunu söyledi. Bastık gittik oraya. Yanında Avukat Cengiz Sarıbayır vardı.
‘’Bak, bu Cengiz bey , il başkanı olacak. Şimdiden bilmiş ol, kendisini destekliyorum, iyi bir arkadaştır.’’ dedi. Bizim Pınar fotoğraf falan çekti, çay-kahve içtik Gebze’ye döndük. Kısa süre sonra Sarıbayır’ın il başkanı olduğunu gördük.
Demem o ki, İzmit siyasetine yön veren bir Sefa Sirmen’i anlatmaya hacet yok. Onun buna ihtiyacı da yok. 65 yaşın üstünde olan bir Sefa Sirmen’in şu an sadece ahdevefaya ihtiyacı var.
Geldiğimiz noktada üzülerek görüyorum ki, CHP’lilerde bu duygu kalmamış. Günü birlik bağnaz politikalarla meşgul olan CHP’liler Sirmen konusunda sınıfta kalmaktan öte bir şey içinde değiller.
Oysa beklenirdi ki; İl Başkanı Cengiz Sarıbayır önderliğinde tüm Kocaeli örgütleri topluca ziyaret etsin Sirmen’i. İlçe başkanları cezaevinin kapısını aşındırsın. Moralin en iyisini versinler. Kocaeli’nde CHP’nin birlik içinde olduğunu hissettirsinler. Ama nerde o duyarlılık.
Böyle olunca da aklıma yine siyasi ince hesaplar geliyor. Acaba Kocaeli’ndeki bir çok CHP’li çaktırmadan seviniyor mu ne? Kimsenin günahını almak bize yakışmaz ama, düşünmeden edemiyor insan. Mesela Sirmen’i her daim karşılarında potansiyel rakip gören, Sirmen var oldukça kendilerine yol bulamayacağını düşünen CHP’liler, bu duruma içten içe seviniyorlar mıdır?
Tekrar ediyorum, CHP’lier Sirmen konusunda sınıfta kalmışlardır. Vefasızlığın daniskasını sergilemişlerdir. Ve bu durum kendilerine hiç ama hiç yakışmamıştır.
Son bir şey..
Sirmen’in Kocaeli Büyükşehir Başkanlığı döneminde Gebze İlçe yöneticisi olarak görev yapan Yılmaz Uçak, önceki gün sosyal paylaşım sitesindeki özel hesabında bu konuda iki satır yazı kaleme aldı. Tam da söylemek istediğim duyguları ifade etti. İl ve İlçe örgütlerinin sorumsuzluğuna değinen Uçak diyor ki;: Aslında tutuklanan Sefa Sirmen değil, CHP örgütleridir.
Hak veriyorum Yılmaz Uçak’a…
Çünkü Sirmen’e duyarsız kalıp, onu yalnız bırakanların şimdi kendilerinden utanma vaktidir.