CHP açısından seçim öncesi Gebze’de iki sıkıntı var. O sıkıntılarla sandığa giderken nasıl bir tablo ile karşılaşacaklar onu 30 Mart’ta göreceğiz, ama olumlu bir sonuç çıkmayacağını açıkça söyleyebilirim.
Birincisi ; Propaganda boyunca Milletvekillerinin yanlış stratejileri ve adayları gölgelemeleri.
İkincisi; Gebze Belediye Meclis listesinin seçmen nezdinde eksik ve yanlışlıklar içermesi.
Şimdi açalım..
Kabul edilmeli ki CHP, tarihinin en şanlı seçim sürecini yaşıyor. Her gelişen olay, her türlü veri, CHP lehine gelişiyor. Ancak buna karşı CHP’liler, rüzgarın kendilerine sunmaya çalıştığı iktidar şansını değerlendirememe gafleti içindeler.
İşi bilmiyorlar, ekip çalışmasından uzaklar, amatörce propaganda yapıyorlar, mededi sanal alemden umuyorlar. Realite yok, samimiyet yok, elle tutulur somut proje yok, sahada kitleyi sürükleyecek ekip yok.
Yok oğlu yok. CHP’de hiçbir şey yok.
Böyle olunca da AKP adayı Adnan Köşker’in seçimlerde tulum çıkarma şansı çok daha fazla artıyor.
CHP’nin Gebze’de bu vahim duruma düşmesinin iki sebebini yukarıda ifade ettim. Öncelikle Milletvekilleri o günaha ortaktırlar. Hatta başlıca sebeptirler. Hurşit Güneş’ten, M.Hilal Kaplan’a, Haydar Akar’dan Tahsin Tarhan’a tümü egolarını tatmin peşindeler.
Özellikle Hurşit Güneş.
Ve , tümü ilçe adaylaına zarar verebilmek için sanki özel çaba içindeler.
Düşünün…
Gebze, Darıca, Dilovası, Çayırova….
Veya diğer ilçelerde düzenlenen bir toplantıya katılan Milletvekilleri sazı ellerine alınca , bırakmak nedir bilmeden kendileri çalıp kendileri oynuyorlar. Şu sıralar o yanlışları çok gördük. Çayırova’yı örnek verebiliriz. CHP adayı Timur Koç’un proje tanıtım toplantısına katılan milletvekillerinin uzun uzadıya konuşmaları hem katılımcıları bayıyordu, hem de toplantının amacının dışına çıkılmasına yol açıyordu.
Oysa, Milletvekili kalkıp üç beş kelime konuşmalı, adaya destek çıkılmasını ve gerekçelerini özetleyerek anlatmalıdır. CHP’li vekillerde bunun tam tersini görüyoruz. Mikrofonu kapan başlıyor hayat hikayesini anlatmaya. Böyle olunca partinin adayı ne projelerini anlatabiliyor, ne de halka mesajını verip destek isteyebiliyor.
Bahsettiğim bu konu size basit ve küçük bir sorun gibi gelebilir, fakat ne denli önemli olduğunu bir hafta sonra göreceğiz zaten.
Gebze’ye gelelim.
Parti içi önseçim elbette demokrasinin gereği güzel bir seçim yöntemidir. Lakin yetersiz ve eksiktir. CHP Gebze Örgütü belediye meclis üyesi listesini ön seçimle belirledi. Ortaya çıkan liste, iddia ediyorum ki kamuoyundan destek bulamayacak listedir.
Bu satırların yazarı oldum olası ‘etnik köken’’ ayrımcılığına sonuna kadar karşı bir insandır. İnsanların dili, dini, mezhebi, rengi, memleketi benim en son düşünebileceğim olgu bile değildir. Asl olan ve önemli olan insanın insan olmasıdır.
Şimdi söyleyeceklerim yanlış anlaşılmasın diye bu ayrıntıya değindim.
Zira, son dönemin CHP’si bildiğimiz , tanıığımız, sevip destek verdiğimiz CHP’lilikten çıkarılmıştır. Ne Atatürk’ün CHP’si vardır, ne de Türkiye’yi kuran CHP.
Biraz daha açık yazmak durumundayım..
CHP’liler artık sokakta partilerine bakışın değiştiğini görmek zorundadır. Çünkü CHP tepeden tırnağa sanki belirli bir etnik kökenin himayesinde ve o yöndeki temsilci konumuna girmiştir. En azından vatandaşın algısı bu yöndedir.
Genel Başkan Kılıçdaroğlu ve onun yardımcılarından bir çoğu…
Kocaeli Milletvekili..
Kocaeli Büyükşehir Adayı..
İlçe Adayı.. Gebze Belediye Meclis listesini oluşturanların birinci sırası ve ilk 10’unda yer alan altısı…
Yani CHP’nin en tepesindeki liderinden en altındaki meclis üyesi adayına kadar her aşamasındaki ağırlık etnik kriter bakımından aynıdır…Bu da kamuoyunda yeterlilik bulmamakta ve tepki çekmektedir.
İşte bu nedenle CHP, o bildiğimiz sosyal demokrat, solcu, Atatürk’ün partisi niteliklerinden uzaklaşmıştır. Hal böyle olunca kalması gerekenler CHP’de kalmaya devam etmekte, gitmesi gerekenler ise o yüzden bugün başka partilerdedirler.
30 Mart’ta sandığa gidilirken de saydığımız sebepler etken olacaktır. CHP , sadece kendi içinde kalan CHP’lilerin oylarını alabilecektir. Ki, o da Gebze’yi kazanmaya yetmeyecektir.
Başka hangi sebeplerden dolayı CHP seçimi kazanamaz?
Çok küçük bir örnek;
Bir süre önce (on beş gün) çarşı turu atarken Karabakkal Camii civarında Tahsin Tarhan’ı gördüm. Bir arabadan indi. Tek başına Hamam Sokağın oradan Eskiçarşı yönüne gidiyordu. Durdum, biraz izledim. Nitekim yürüyen insan koca CHP’nin Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkan Adayı idi. Merak ettim kaç kişi önünü kesecek, tokalaşacak, başarı dileyecek.
İnanın, görüş alanımdan kaybolana kadar kadar tek bir vatandaşın Tahsin Tarhan’a selam verdiğini, tanıdığını, merakla baktığını görmedim. Şerefim üzerine temin ederimki ayne böyle bir manzara yaşadım. Üstelik bu insan Gebze’li.
Hani desem ki ; Gölcük’te, Körfez’de, Kartepe’de, Kandıra’da geziyordu Tarhan, bir kişi tanımadı selam vermedi. İyi de burası Tarhan’ın memleketi. Bir tek Allah’ın kulunun tanımamış olması, selam vermemesi ne anlama gelir, varın siz düşünün.
Yazık..
Evet, böyle bir yolda giden CHP Gebze’de seçim kazanır mı?
Açık, seçik, net fikrimi söylüyorum..
Gebze’de değil CHP, Adnan Köşker karşısında hiçbir aday seçim kazanacak güçte değil.
Düşüncemi beğenin beğenmeyin, maalesef Gebze’nin gerçeği bu.
CHP’nin hiç mi şansı yok..?
Var..
Üç yerde riskli de olsa şansı var. Onları da sık sık yazıyorum. Çok ciddi bir gelişme olmazsa İzmit, Dilovası, Kartepe ve Çayırova CHP’nin olabilir. Buralarla ilgili görüşlerimi yarın ayrıntılı yazacağım, onun dışında CHP’nin ne şansı var, ne de kazanma ihtimali..
Gebze’de Köşker, Darıca’da Karabacak bu işi götürür. Büyükşehir’e İbrahim Karaosmanoğlu tam gaz devam eder.
Ötesi yok..!