AK Parti Kocaeli Milletvekili Cemil Yaman'ın oğluna yaptığı düğün iki gündür herkesin dilinde. Ulusal basına dahi konu oldu. Elbette düğünün niteliği değil, düğünün pandemi sürecinde ve yoğun bir katılımla gerçekleşmiş olmasından gözler Yaman'ın üzerine çevrildi.
Bu konuda madalyonun iki yönüne de bakmak gerek.
Sağ olsun Milletvekili Yaman , yıllara dayalı dostluğumuz gereği bizi de unutmamış, davetiyemizi bizzat göndermiş, arkasından da sms yoluyla hatırlatmıştı.
Ancak şahsen düğüne katılamadık. O gün Gebze dışında bulunduğumuzdan gidemedik.
Gebze'de olsaydık katılır mıydık ? Sanmıyorum.
Zira son zamanlarda düğün ve cenaze törenlerine katılmamayı kural belledim. Bu anlamda kırılan , alınan , gönül koyan dostlarımız olabiliyor. Lakin ben, davet veya cenaze sahiplerini dost bildiğimden korona şartlarını kendime paye ediniyorum. Dostlarımın sağlıklı yaşam sürmelerini, olumsuzluklara vesile olmamalarını savunduğumdan olabildiğince kitlesel hareketlerden uzak duruyorum. Gazetedeki arkadaşlarımı da bu yönde uyarıyor, ellerinden geldiğince toplu taşıma araçlarını kullanmamalarını , gerekirse evlerine özel aracımızla servis yapabileceğimi söylüyorum.
Gitmediğim cenaze törenlerine telefonla taziyemi iletiyor, katılamadığım düğün merasimlerine de hediyemi sonradan gönderiyorum. Yeni bir sosyal hayat dediğimiz neyse onu uygulamaya çalışıyorum.
Dönelim Cemil Yaman'ın oğlu Hasan Hüseyin ile Telli ailesinin güzel kızları Rümeysa Telli'nin düğününe....
Her iki ailede çok yakından tanıdığım , dostlarım diyebileceğim ailelerdir. Dilovası'nın köklü , saygın , hatırı bilinen ailelerdir.
Türk - Kürt kültüründe düğünlerin ne denli önemli olduğunu söylememe gerek yok. Her ana-baba oğlunun , kızının mürüvvetini görmek ister. Bu mutluluğu dostlarıyla paylaşmak, dostlarını yanında görmek o düğünden alabileceği en büyük coşku, feyz, mutluluktur. Kültürümüz bunu gerektiriyor.
Oğlunu sünnet ettirmiş , kızını evlendirmiş bir baba olarak Cemil Yaman'ın duygularını çok iyi anlıyorum. O toy'da bir babanın duygusallığını bilenlerdenim. Cemil Yaman yarı aşiret mensubudur. Çevresi ve hanesi geniş bir babadır. Buna bir de siyasetçi kimliğini eklerseniz ki , bir dönem belediye başkanlığı , iki dönemdir de milletvekilliği yapıyor, düğününe 1500 kişinin katılması da normaldir. Bildiğim kadarıyla Yaman ve Telli aileleri ellerinden geldiğince sınırlı davetli çağırmışlardır. Bunun sebebi de pandemidir. Şayet Korona denen illet olmasaydı inanıyorum ki, o düğün değil 1500 kişi , 15 bin kişilik bir katılımla da yapılabilirdi.
Düğüne katılanlarla telefon görüşmeleri yaptım, düğün fotoğraflarını inceledim. Edindiğim notlar şunlar:
1- Düğünde sosyal mesafe kurallarına harfiyen dikkat edilmiş. Konukların masaları arasındaki mesafeye özen gösterilmiş.
2- Maskesiz hiç kimse katılmamış. Maskesiz olana düğün girişinde maske verilmiş.
3- İkram servisçisi garsonlar maske, eldivensiz çalışmamış.
4- Konuk masalarında koltuk sayısı azaltılmış, o yüzden alanda fazla masa kurulmuş ve geniş alana dağıtılmış.
5- Kitaba düşkünlüğüyle bilinen Cemil Yaman, o gün bütün misafirlere kitap hediye etmiş. Beyaz Zambaklar Ülkesinde, Siyasetname ve Bir Doğulu Bir Batılı isimli kitaplar konuklara dağıtılmış.
6- Gördüğüm tek yalnış ise nikah merasimi sırasında misafirlerin maskeli ancak , sosyal mesafe dışında duruşları. O da protokolün fotoğraf çekimi anı.
Toparlayalım....
Düğünü ''vurun abalıya '' mantığıyla irdelemek ne kadar yanlışsa, bir babanın sadece milletvekili olması nedeniyle düğün mutluluğunu gölgelemekte o denli yanlıştır.
Milletvekili Yaman'ın yanlışı yok mu ? Var.
Düğün tarihini biraz daha erteleyebilir, şu sıralar artış gösteren virüsün düşüşe geçmesini bekleyebilirdi. Tabi biz böyle diyoruz, ama davulun sesinin uzaktan hoş geldiğini de unutmayalım.
Bu saatten sonra bizlere düşen tek temenni ; genççiftlere mutluluklar , davetlilere de sağlıklı yarınlar dilemek olmalıdır. Allah mesut etsin.