Son bir kaç yıldır Pazar günlerimi Ali Ege'ye ayırıyorum. Bir çocuğu mutlu etmek, o'nun mutluluğuna ortak olmak , o'nun için zaman ayırmak beni de tarifsiz şekilde mutlu ediyor. Keyif alıyorum. Hem çocukluğumu yaşıyorum, hem de 60 yaşında bir dede olarak hayattan tat alıyorum.
Ali Ege , henüz 9 yaşında. İlkokula gidiyor. Şimdilik tek torunum. Haftasonu programımızı kendisi hazırlıyor, bana da uygulamak düşüyor. Nereye gideceğiz, ne yapacağız, nereleri gezeceğiz, ne yiyip içeceğiz, günü nasıl geçireceğiz hepsi Ali Ege'nin kararı.
Geçtiğimiz Pazar günü ise programında 'Kitap Kafe' vardı.
Çayırova Belediyesi'nin ilçeye kazandırdığı Kitap Kafe, tam da Ali Ege'nin düşlediği bir mekandı. Memnuniyetle kabul ettim. Öğleye yakın kendimizi Kitap Kafe'de bulduğumuzda ''İyiki de daha geç gelmemişiz '' dedim. Zira iğne atsanız yere düşmeyecek doluluktaydı. Kafe ve kütüphane bölümü öğrenci kaynıyordu. Kimi velileriyle otumuş kitap okuyor, kimi bilgisayar başında ödev yapıyor, bazı veliler de Kitap Kafe'nin bahçesindeki masalarda çay-kahve yudumluyorlardı.
Bunları neden yazıyorum?
Konuyu, Çayırova Belediye Başkanı Bünyamin Çiftçi'ye getirmek için...
Belediye başkanı demek ; '' Yol, su , tretuvar , park vb. hizmetler yapacak '' demek değildir. Zira , bu kavram eskilerde kaladı. Günümüz Türkiye'sinde asli görevlerine ilave koyan, halkın gönlüne demir atan, beşeri ilişkileri gelişmiş, insani duyguları tavan yapmış belediye başkanları daha kalıcı oluyor.
Ve özellikle gençlere, çocuklara yatırım yapan....
İşte Başkan Bünyamin Çiftçi'yi diğer şehreminlerden ayıran en belirgin ve gözle görülür farkı, ilçesindeki gençler ve çocuklara yatırım yapmış olması.
Reel birkaç örnek vereceğim. Somut hizmetler.
Çayırova'da bir kreş hizmeti var. Bırakın Kocaeli'ni, Türkiye'de benzeri var mı araştırın. Kreş bebelerin bütün ihtiyaç ve giderleri tümüyle belediyece karşılanan bir hizmet. Ebeveynler bir kuruş para harcamadan çocuklarını kreşe gönderebiliyorlar. Özel bir kreş ücretinin yıllık 70 bin lira olduğunu düşünürsek, bedavaya hizmet alan yüzlerce hanenin maddi kazanımını siz düşünün. Ki bunlar parti ayrımı yapılmaksızın gerçekleşen hizmeler. Bir de spor ayağı var. Ve binlerce sporseverin yararlandığı bir hizmet. Yine yüzlerce genç belediye kurslarından ücretsiz sanat dersleri alıyorlar.
O gün Ali Ege içeride kitap okurken , ben dışarıda çayımı yudumluyordum. Önümdeki masada kahve içen , yan bloklarda (Birr Şehir) ikamet eden bir vatandaşla sohbete dalmıştık. Gazetecilik refleksiyle sohbeti belediye hizmetlerine getirdim. ''Nasıl buluyorsunuz Kitap Kafe'yi, sıkça gelir misiniz?'' diye sordum.
- Vallah ne diyeyim. Allah razı olsun yapandan. Ben şu sitede oturuyorum. Çayırova Belediyesi bu kafeyi hizmete açtığından beri çocuklarımız faydalanıyor. Bizlerde ailece gelip çay kahve içiyoruz. Çok da ucuz fiyatlar. Normal kafede bir çay 30 lira, burada 2 lira. Neredeyse sülalece mesken tuttuk burayı. İnternet bedava, su bedava. Bünyamin Çiftçi'ye hakkımız hakkımız olsun.
Bizim sohbetimize kulak kabartan başka bir vatandaşta ortak oldu muhabbetimize, yandan lafa girdi.
- Bir kafede merkezde yapmışlar. Çok iyi oldu. Çoluk çocuk bedava hizmet alıyor. Evde çocuklarımızın ağzından Bünyamin Başkan eksik olmuyor.
Kitap Kafe'deki masadan masaya sohbetimiz uzayınca masaları birleştirmek zorunda kaldık. Bu kez ben kendimi tanıttım. İçlerinden biri, '' Ercan Bey , sizi tanıyorum, sosyal medyadan takip ediyorum.'' dedi. Böylece derin sohbetimizde başlamış oldu. Mini bir anket, küçük çaplı röportaj yaptık adeta.
Konu uzadıkça uzadı, daldan dala konduk.
Başka birisi , ''Peki , ben size bir şey soracağım '' dedi.
- Siz gazetecisiniz de, Bünyamin Çiftçi'nin bu kente 1.5 milyar liralık ekstra kar kazandırdığını biliyor musunuz?
-Nasıl yani?
- Bakın, beş yıla yakın zamandır nereden baksanız 100 bin dönüm araziyi yapılandırmadan uzak tuttu. Betona gömmedi. Yeşil alana ayırdı, parklar, bahçeler yaptı. Sosyal donatılar kazandırdı. Şayet buraları satsaydı , 1.5 kattrilyon para elde edebilirlerdi. Ama satmadı, ilçeye kazandırdı. Çayırova'nın geleceğini düşündü. Hangi belediye böyle bir başarı gerçekleştirdi?
Vatandaşın bu açıklamasını dinledim sadece. Masadaki diğerleri ise başlarıyla onay verdiler.
Bir diğer de ; '' Tüm bunları zaten herkes biliyor. Adil, hakkaniyet sahibi olan Çayırovalılar farkında herşeyin'' demekle yetindi.
Evet, torunum Ali Ege ile geçtiğimiz Pazar günümüz dolu dolu geçti. Ve bir şeye kesin kanaat getirdim; Bir siyasetçi hem gönüllere, hem de hanelere girmek istiyorsa mutlaka Bünyamin Çiftçi'nin belediyeciliğini örnek almalı.
Bu önerim mevcut başkanlara ve 31 Mart sonrası için de hediyem olsun.