Bir kenti gösteren, şehirleşmenin sembollerinden birisi hiç şüphe yok ki , o şehrin otogarıdır. Şehrin içinde ağzınızla kuş tutsanız , her yeri rengarenk ışıklandırsanız, hatta bütün duvarları kendi posterlerinizle donatsanız da nafile.
Zira şehirlerarası seyahatlerde şehrinize gelip geçenler , o şehre terminalinden not verir. Bir nev-i şehrin tanıtım ve anlatım fotoğrafıdır, otogarlar.
Bugün Gebze'nin şehirlerarası otobüs terminalinin geldiği son nokta , maalesef ilçemiz için yüz karası bir görüntü oluşturuyor. Pislik, bakımsızlık, virane görüntüsü bir yana , fiziki yetersizliği de sos veriyor.
Miladını doldurmuş bir otogar Gebze'ye ve Gebzelilere yakışmıyor.
M.Emin Akın döneminde şimdiki halin oradan, Ahmet Penbegüllüdöneminde Barış Mahallesi'ne taşınan otogar, Gebze'nin vizyonuyla misyonuyla örtüşmüyor.
Hemen herkesin mutlaka uğramak zorunda kaldığı otogara bugün gittiğimde etrafını gezdikçe içim sızladı. Duvarlar dökülüyor, sıvalar kalkmış, çevresi pislik içinde. Ve bu nahoş görüntüyü ilçemizden gelip geçen her misafir görüyor.
Abartmadan söylemek gerekirse; İnanıyorum ve biliyorum ki, bugün Anadolu'nun her hangi bir ücra kasabasında bile bizim otogardan çok daha modern terminaller vardır. Yazık.
Gebzeliler bunu hak etmiyor, Gebze bunu hak etmiyor.
Bu noktada Gebze Belediye Başkanı Zinnur Büyükgöz'e büyük sorumluluk düşüyor. Başkan Büyükgöz bu soruna ivedilikle el atmalı ve ismini hizmet tarihine yazdırmalıdır. Bol keseden atmakla, sosyal medyadan maskeli fotoğraflar paylaşmakla, protokoller dışında proğramlar yapmamakla o işler yürümez. Gebze kazanmaz.
Terminal konusu önemli , hem de çok önemli. Gebze'nin dışardan bakıldığında görülebilinecek elbisesidir otogar. Ve o elbise ütülenmeli, jilet gibi olmalıdır. Podyuma çıkan manken edasıyla kendini sallamalıdır otogar.
Ve bunu yapacak olan da Zinnur Büyükgöz'dür. Gebze'ye kalıcı eser bırakmanın yolllarından birisi budur.