Bizi takip edenler hatırlayacaklardır; Siyasetle alakalı yazdığım her makalede , tanımlama yaparken, '' Siyaset, insanları ikna etme ve gönülde yer edinme sanatıdır.'' derim. Bu düşüncem baki. Ve ne denli haklı olduğumu , dün akşam Bünyamin Çiftçi'yi dinlerken bir kez daha anladım.
Biraz gerilere gidelim. Bir yıl öncesine...
Siyasi partiler seçim takvimini işletmeye başladığında, aday adayları , adaylıkta gönlü ve gözü olanlar yavaş yavaş renk belli etmeye başlıyorlardı. ''Her yiğidin gönlünde bir aslan yatar '' misali , doğal gelişmelerdi bunlar. Özellikle AK Parti cenahında mevcut belediye başkanları doğal aday olduğu için , kulaklarını genel merkeze çevirmekten başka yapabilecekleri bir şey yoktu.
Yapmaları gereken ise ; Projelerini iyi anlatmak, seçmenle sıcak temasta kalmak, arkalarında kitle hareketinin olduğunu tepe organlara net bir şekilde hissettirebilmekti. Yani 'akıllı siyasetçi'' taktiği.
Bölgemizdeki dört ilçe belediye başkanından üçü bunu becerebildi. Dilovası'nda Hamza Şayir maalesef sınıfta kaldı.
Akıllı siyaset üretmek, toplumun nabzını okuyabilmek, kendi tabanına sıcak durmak, verdiği her sözü yerine getirmek , ilçesinin sorun ve beklentilerini analiz edebilmek, güncel aktiviteyi yakalayabilmek bir belediye başkanını ister istemez popüler yaptığı gibi, kalıcı olmasını da sağlıyor. İşte Çayırova Belediye Başkanı Bünyamin Çifti , bu niteliklere canlı örnektir. Ve giydiği gömlek tam da bedenine oturmuştur.
Neden?
Siyaseti iyi okuyabilen, sokağın nabzını tarafsızca değerlendiren aklı selim, duyarlı herkes mutlaka bizim gbi düşünecektir. Ve, Çiftçi 'ye yönelik bizim tespitlerimize katılacaktır.
Açayım ; Yukarıda da dediğim gibi henüz bir yıl önce aday adayları rengini belli etmeye başladığında , Çayırova'da müthiş bir sokak spekülasyonu da yayılıyordu. Korkunç bir algı yaratılmaya başlanmıştı .
Neymiş , '' Bünyamin Çiftçi kesinlikle aday gösterilmez, gösterilmeyecek''
Özellikle teşkilat içinde kendini rakip gören ve Çiftçi'yi harcama gafletinde kalan bir kaç kişinin ortaya sürdükleri bu propaganda, muhaliflerce havada kapılarak adeta düğüne kına ile gitme yarışı başlatmışlardı.
Tam da o dönemler Gölge Medya olarak diğer ilçelerimizde yaptığımız kamuoyu araştırmasını Çayırova 'da da gerçekleştirdik. Sokağa, seçmene, yarın oy verecek olan herkese ve de özellikle gençlere Çiftçi'yi sorduk. Karşımıza çıkan tablo hiç de öyle kapalı kapılar ardında hesaplanan ayak oyunlarına benzemiyordu.
Zira ; Bünyamin Çİftçi , sadece 'AK Parti'liyim '' diyen değil, her kesimden destek görüyor, ikinci dönemininde olması isteniyordu.
Niçin böylesi destek görüyor?
Çünkü Çiftçi, her şeyden önce bir siyasetçi gibi, partili bir belediye başkanı gibi değil, önce insan olarak gönüllere girmeyi başarmştı. Ve en büyük yatırımı çocuklara, gençlere, geleceğe, evebeylere yapıyordu. Klasik belediye başkanı kimliğinde değil, çok naturel bir insan modundaydı.
Yol, tretuvar, bulvar, altyapı, üstyapı zaten yapması gerekenlerdi. O, çok ötesine, insana da yatırım yapmayı becerebildi. İşte Çiftçi'nin yeniden adaylığa giden yolu, bu yol oldu.
Ve , dün akşam....
Organizasyon alkışlanacak türdendi. İlçe Başkanı Erhan Sarıdede ilk sınavını iyi verdi. Belediye basın bürosu , her zamanki gibi başarılıydı.
Çiftçi'nin ikinci dönem beyannamesini (vaatler) açıkladığı toplantısını izlerken, teşhislerimde edindiğim haklılıkla ve can kulağıyla bir kez daha dinledim. Birbirinden önemli projelerini, Çayırova'yı daha mutlu bir şehir haline getirmeyi hedeflediği projelerini bir kenara koyalım...
Proğramdaki rahatlığını, mutluluğunu, bir bilen edasını, donanımını, ilçesine ne kadar vakıf olduğunu , gülen yüzünü ve samimiyetini de kenara koyalım...
İki cümlesi bence çok şey anlatıyordu ; 1- İnsanı yaşat ki devlet yaşasın. 2- Başınızı öne eğdirecek hiç bir şey yapmadım.
Partililerine, Çayırovalılara, Cumhur ortaklarına verdiği en büyük mesaj buydu.
Sonuç; Bu mesajla, Necmettin Erbakan Kültür Merkezi'ni dolduran, salondan anayola taşan en az 4 bin kişiye, '' 31 Mart akşamı başlayacak olan ikinci dönemimiz hayırlı olsun.'' diyordu.