15 Temmuz’un şokunu üzerimizden yeni yeni atmaya çalışıyoruz. Ama sıcaklığını halen koruyor ve korumaya da devam edecek, etmeli de.
O gece ülkemizin nasıl bir felaketle karşı karşıya kaldığını anlamak için görüntüleri izlemek, ortaya çıkan ifadeleri okumak yeterlidir. Şunu net söylemekte yarar var: 15 Temmuz girişimi sadece bir darbe teşebbüsü değil, çok iğrenç bir işgal hareketidir. Vatan hainliği, kahpeliktir.
Zira tepeden insanlar üzerine yağan mermiler, bedenleri ezip geçen tanklar, bombalar, Cumhurbaşkanı’na yapılmak istenen suikast ve diğer planlar, bu kalkışmanın sadece bir darbe değil, işgal ve kendi milletini imha kepazeliği olduğunu gösterdi.
Bugün geldiğimiz noktada milletin milli iradeye sahip çıkması, siyasi ayrım gözetmeksizin tek bir vücut olması ise bölünmez bütünlüğümüzün göstergesidir.
Bize göre asıl bundan sonrası önemli…Gözaltılar, tutuklamalar, araştırmalar, tasfiyeler devam ediyor. Uzun bir sürede devam edecek. Ak ile karanın ayrışması, devlet mekanizmalarının bu hainlerden temizlenmesi yönündeki çalışmaların öyle kısa vadede biteceğini düşünmekte doğru olmaz.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın çok önceleri dediği gibi, ’İnlerine girilene’ kadar devam etmeli, soyları kurutulmalıdır. Tabi bunu yaparken hukuk çerçevesi, yaş ile kuru temaları da dikkate alınmalıdır.
15 Temmuz’dan beri meydanlardan ayrılmayan vatandaşların hassasiyeti de çok önemli. ‘’Sokaklardaki bekleyişlerin ne zamana kadar devam edeceği’’ sorularına da bir yorumlama yapmak gerekirse; kanaatim o ki, güvenlikle alakalı yeterince tedbir alınıp, gerekli istihbarat toplandıktan sonra vatandaşlara ‘evinize girin’ çağrısı yapılacaktır. Bilindiği gibi bugün tarihi YAŞ toplantısı yapıldı. Çok önemli kararlar alındı ve özellikle HKK’nde neredeyse pilot bırakılmadı. Keza KKK, DKK, JGK’ında da aynı sonucu görebiliyoruz. Cumhurbaşkanı’nın YAŞ kararlarını onaması, ardından yeni kuvvet komuta mekanizmasının göreve başlaması hem TSK’ni , hem de sokağı rahatlatacaktır. Muhtemelen önümüzdeki hafta başı veya ortası da Cumhurbaşkanı ‘’Evinize girin’’ çağrısında bulunabilir.
Toplum, bu vesileyle bir şeyi çok reel idrak etti. O da şu; Artık Türkiye’de hiçbir şey 15 Temmuz öncesi gibi olmayacak.
Birazda bizim bölgeye bakalım. Çünkü hakkı teslim edilmesi gerekenler var. Demokrasiye sahip çıkan, kenetlenen halkı her daim tebrik etmeyi ihmal etmemeliyiz.
Bir de belediye yönetimlerini…
O gün bugündür Gebze Belediye Başkanı Adnan Köşker, Darıca Belediye Başkanı Şükrü Karabacak, Dilovası Belediye Başkanı Ali Toltar ve Çayırova Belediye Başkanı Şevki Demirci’ye de haklarını teslim edelim. Bir saniye olsun meydanlardan eksik olmayan, ‘uyku’ nediri unutan, meydanları adeta şölen havasına büründüren bu isimler, ayrıca milletin mağdur olmaması içinde tüm gayretleriyle yine çaba içindeler.
15 Temmuz geçti gitti, lanetle anacağımız bir kara gece olarak tarihimizde yerini aldı. Şimdi birbirimize sarılmak, ülkemize ve demokrasimize çok daha fazla bağlanmak vaktidir.