1960 ve 1980 ihtilallerinin eseri olan Anayasa’nın değiştirilmesi ve yeni bir anayasa hazırlanması için oluşturulan komisyonun CHP’nin tavrı yüzünden dağılmış olması, Türkiye için pek hoş olmadı desek de , ‘’her şeyde bir hayır vardır’’ inancıyla yaklaşmak daha doğru olur.
Zira; CHP’nin dayatmacı tutumu, farkında olmasalar da, bu konuyu hızlandırıp halkın önüne gitmesine vesile olacaktır. AK Parti, MHP, CHP ve HDP’li üyelerin oturdukları masayı henüz ortada icraat yokken CHP’nin terk etmiş olması , siyaseten ‘İpe un sermekten’ öte bir ey değildir.
Unutulmaması gereken önemli bir husus da şudur; Türkiye için yeni bir Anayasa kaçınılmaz bir gerçektir. O gerçek öylece orta yerde dururken masadan kaçmak, yol haritasını görmeden masayı terk etmek, gerek siyaseten, gerekse etik açısından doğru değildir.
Evet, Türkiye değişiyor. Gömlek bedene dar geliyor. O nedenle yeni bir Anayasa’da kaçınılmazdır. Ülkemizin tüm mozaiklerini bir arada buluşturacak olan, hürriyet ve eşitliği modern hayatla bütünleştirip, hak ve etnik özgürlükleri kazandıracak bir anayasa şarttır. Ancak maalesef CHP’nin tutumu kamuoyunda tüm bunlara karşı gibi algılanacağından siyasi hanelerine eksi puan olarak yazılacaktır. CHP’nin masadan kaçışı aslında AK Parti’nin ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ekmeğine yağ sürmesine de vesile olacaktır. Yani neresinden bakarsanız bakın, bu yolda kazanan CHP olmayacaktır.
Bundan sonrası ne olur?
Bu soruya verilecek üç cevap ver…
1-TBMM Başkanı İsmail Kahraman bir kez daha siyasi partileri masaya davet eder. CHP’nin reddi durumunda masada AK Parti, MHP ve HDP yer alır.
2-Meclis, üç partinin oy birliğiyle referandum kararında mutabık kalır.
3-Cumhurbaşkanı , yetkisini kullanarak referandum ister.
Yani konuya hangi yönden bakarsak bakalım referandum yolu görünüyor. Tabii referandum demek sadece yeni anayasa için değil, içinde başkanlık sisteminin de olduğu bir halk oylaması anlamına gelecektir. Şimdi böylesi bir durumda karşılaşabileceğimiz tabloyu düşünmek öncelikle CHP’nin işidir.
CHP masadan kaçmakla; AK Parti’nin elini güçlendirmekten başka bir şey yapmamıştır. Anayasa ve Başkanlık sistemi halkın önüne gittiğinde , Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da sahaya ineceği anlamına gelir ki, sonuç %60 seviyelerinde ‘evet’ çıkar. Böylece milli irade , hakimiyeti konusunda karar vermiş olur. Demem o ki; CHP’nin masayı terk etmesine AK Partililer kızmamalı.
Aksine ‘Bravo CHP’ denilmeli.