Yerel seçimlerin üzerinden iki haftayı aşkın bir süre geçmesine rağmen kazananların makamlarına bakılırsa, bir süre daha ‘kutlama’ ziyaretleri devam edecek gibi.
Hemen her Belediye Başkanı’nın kapısının önü insan seli.
Vatandaş tebrikleri, partililerin ziyareti, protokolun kutlamaları derken on beş gün boş geçti. Bir on beş gün daha boşa geçecek gibi.
Elbette kazananı tebrik etmek çok doğal, çok medeni bir jest. Fakat işin cılkını çıkartmada üstümüze olmayınca günlerde boş yere heba oluyor.
Kazananların ziyaretlerine bir disipline getirilmezse, hizmete yönelik adımlarda geç başlamış olacak. Bunda öncelikli inisiyatif; Belediye Başkanlarına sonra da özel kalem müdürlerine düşüyor.
‘Buraya kadar’ demelerini bilmeleri gerekir. Kırmadan, incitmeden, üzmeden.
Birkaç gündür belediyelerin bu bölümlerini yakıdan takip ediyorum. Belediye Başkanlarının programlarına bakıyorum, soruyorum.. Ya protokolden gelenler, ya da mahalle sakinleri veya parti yöneticileri ziyaretleri.
Koskoca on beş gün heba oldu. Hadi bunun ilk haftasını bir tarafa bırakalım, normaldir diyelim. Ya halen devam eden ziyaretlere ne demeli.?
Yıllardır süre gelen , ancak bana göre oldukça abartıdır ‘hayırlı olsun ziyaretleri’nin uzun tutulması.
Zira kentler hizmet bekliyor.
Hadi diyelim ki , görevlerine ilk defa seçilen Şehreminler de hevesli , o yüzden uzun tutuluyor tebrik ziyaretleri.
Peki kıdemlilere ne demeli?
Örneğin Büyükşehir Belediye Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu, Gebze Belediye Başkanı Adnan Köşker ve Darıca Belediye Başkanı Şükrü Karabacak’a ne demeli.!
Tamam, bizim millet olarak bu tür geleneği idame ettirme gibi doyumsuz bir özelliğimiz var..Var da tadında bırakmanın yüceliğini de bilmemiz gerekir.
Vatandaşa kapılar kapansın demiyorum.
Başkanlar ziyaretçi kabul etmesin demiyorum.
Demek istiyorum ki; işi tadında bırakmalı ve hizmete dönmenin vaktidir.
Tabi ki hassaiyet ve anlayış vatandaşa düşüyor. Belediye Başkanları’nı artık rahat bırakmak, ziyaret seromonisini artık kapatmak gerekir. Koskoca iki hafta geçmiş ama makam koridorları halen ‘Tebrik ziyaretçileriyle ‘ dolu.
Hizmete vurulan bir darbe.
Gülmeyin bana..Bir günü küçümsemeyin.
‘Adamın önünde beş yıl var, on gün kabullere gitse nolur ‘ demeyin.
Çok şey olur…
Çünkü , kentler hizmette gecikmeyi kabullenemez, kabullenmemeli.
Bölgemizin sorunları çok.
Halkın hizmete yönelik beklentileri büyük. Ve daha da önemlisi Başkanların hayata geçirmeyi arzuladıkları projeleri var.
O nedenle ‘tebrik ziyaretlerini’nin suyunu çıkarmadan bitirmek gerekir .