30 Mart seçimleriyle biraz daha güçlenen AK Parti iktidarının, yerel yönetimlerde vitrini ve lokomotifi olan belediye başkanlarına gelecekle ilgili büyük sorumluluklar düştüğü bir gerçek.
Başbakan Erdoğan, Ağustos’ta Çankaya yoluna yöneldiği takdirde , Ak Parti’nin istikbali ve halk nezdinde ki sürekliliği de aslında belediye başkanlarına emanet edilmiş olacaktır.
Ak Parti’nin yarınına bu çerçeveden bakmak gerekir.
Son 12 yıldır Türkiye’yi yöneten ve yerel/genel her seçimde oylarını sürekli artıran Ak Parti’nin, bu ‘durdurulamaz yükselişinin’ temelinde Başbakan Erdoğan’ın ‘’yetenekleri’’ olduğu gerçeğini görmek gerekir. O nedenle ; Erdoğan'sız bir Ak Parti’nin sürekliliği kesinlikle yerel yönetimlerin başarılarıyla endekslenecektir.
Bu da mevcut belediye başkanlarına büyük sorumluluk yükler.
Kabul edin etmeyin; Erdoğan’ın fiilen başında bulunmadığı parti, ister istemez kendi ligindeki diğer siyasi partiler seviyesine çekilmeye çalışılacaktır . Geçmişte Özal’ın ANAP’ı, Demirel’in DYP’si, Ecevit’in DSP’si buna örnektir.
Fakat bir de farkı var.
O da; yerel yönetimlerin başında olan Ak Parti’li başkanların, geçmişte diğer parti başkanlarına nazaran çok daha fazla antrenmanlı, daha donanımlı ve daha üretken olmalarıdır. Mevcut iktidarın başkanlarının şansları daha fazladır. Partilerini çok daha uzun süre ayakta tutabilecek halk desteğine de sahiptirler.
İşte tam da bu noktada sorumluluğun büyük yükü belediye başkanlarına düşer. Erdoğan’sız Ak Parti’yi taşımak ve devam ettirmek başkanların icraatları, söylemleri, seçmenle olan birebir ilişkiler ve kamuoyuna verdikleri sözlerin aktifleşmesiyle mümkündür.
Önümüzde önce Cumhurbaşkanlığı , ardından da genel seçimler var.
Özellikle genel seçimlere Ak Parti’yi taşıyacak olanlar da yine belediye başkanlarıdır. Onların icraatlarıdır.
Topluma yönelik ne kadar başarılı olurlarsa, Erdoğan’sız bir Ak Parti o denli başarı gösterecektir. Siyasi arenada kalıcılığın başlangıcı önümüzdeki ilk genel seçimleridir.
Kocaeli bu anlamda Ak Parti için çok önemli bir vilayet olduğundan, kendine karşı büyük sınavını da genel seçimlerde verecektir.
O yüzden ilimizdeki 13 belediye başkanı; düne göre yarın, büyük sorumluluk ve özverili çalışma misyonu ile karşı karşıya kalacaklardır. Hem kendi siyasi hayatlarının devamı, hem de partilerinin kalıcılığı bakımından.
Bizim yakaya bakacak olursak..
Çayırova’da Ak Parti’li Şevki Demirci ile Dilovası’nda Ali Toltar görevlerinde ve o makamda cicim ayları içindeler.
Gebze ile Darıca farklı…
Darıca’da Şükrü Karabacak ustalık döneminde. Çok tecrübeli.
Gebze’de Adnan Köşker kalfalık sürecine girdi. Deneyim ve yeteneği üst seviyede.
Keza Büyükşehir Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu’da ustalık döneminde. Yuvacık ve Gebze Belediyesi’ndeki görevlerini de sayarsak, işin piri.
Özellikle bu üç isim Ak Parti’yi Kocaeli’nde genel seçimlere hazırlayacak başkanlardır. Günahı da sevabı da bunlara yazılacaktır. Dolaysıyla çok daha dikkatli, çok daha üretken ve düne göre seçmenle çok daha fazla ilişki içinde olmaları gerekir.
Hem bireysel siyasi gelecekleri, hem de partilerinin Kocaeli’ndeki istikbali Karaosmanoğlu, Köşker ve Karabacak’ın omuzlarındadır.
O nedenle de yol haritalarını söylemeye çalıştığım kriterleri uygulayarak çizmeleri gerekir.
Başka?
Başkası şu; Kentlere düne göre daha fazla proje kazandırmalılar, çok daha farklı kentsel hizmetler getirmeliler, 30 Mart öncesi kamuoyuna verdikleri sözleri ve taahhütleri icraata geçirmeliler, seçmenle her daim ilişki içinde olup yeni insanlar kazanmalılar, güvenlerini muhafaza etmek için çaba göstermeliler, kendilerine inanan, güvenen, destek veren seçmeni hayal kırıklığına uğratmamalılar.
Ki, üç isim de tabanda karşılık gören, oldukça donanımlı isimlerdir. Kişisel insani meziyetleri ve seçmene aşıladıkları güven nedeniyle ikinci, üçüncü dönemde olmalarına karşın mütevazilikten taviz vermeyeceklerinden de şüphe yok.
Sonuç şu;
Öyle görünüyor ki Ak Parti , Recep Tayyip Erdoğan’ın başında olmadığı ilk genel seçimlerine girecek. Ve o seçimlerde partiye can simidi olacaklarda belediye başkanlarıdır.
O yüzden başkanlar işin ciddiyetini kavramalı ve tempolarını artırıp tabanla olan ilişkilerini de her daim sıcak tutmalıdırlar.