İki yıla yakın süredir devam eden çözüm sürecinde bugün geline nokta, Türkiye’de kalıcı barışa giden yolun daha yakınlaştığını gösteriyor.
Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan ile HDP heyetinin ortak açıklamasından ortaya çıkan ana tema bu.
Biz başından beri barışı ve süreci destekliyoruz..
Zira artık ülkemizde anaların ağlamamasını, şehit haberlerinin gelmemesini, daha demokratik ve özgürlükçü platformların oluşmasını savunuyoruz. Ortak halkların oluşturduğu Türkiye’miz de, haklarında ortak paye de birleşmesi çoğulcu demokrasinin evrensen kazanımı olacaktır.
Gelinen nokta sevindirici. En azından umut vaat ediyor.
Ak Parti iktidarının bu yöndeki kararlı tutumunu dikkate almakla birlikte, sürecin nihai noktaya ermesinde toplumun genel beklentilerinin dikkate alınması da kaçınılmazdır.
Unutulmamalı ki; kalıcı barışa giden yolun çözümü genel aftan geçer. Nitekim toplumun beklentisi bu yöndedir.
Çünkü sadece temel hak ve hürriyetlerin masaya yatırılması, silahların bırakılması, etnik kimliğin verilmesi, yeni anayasanın oluşması, toplum mozaiklerinin sıkıca kucaklaşmasına yeterli olmayacaktır.
İki yıl boyunca bu konuda bir çok kez yazdık. Sürecin tamamlanması neticesinde kesinlikle bir genel affın ilan edilmesi gerektiğini gerekçeleriyle ifade ettik.
Yineleyecek olursak;
Yeni Türkiye kavramı ve yeni bir anayasa demek, Türkiye’de yeni bir sayfa açmak demektir. Herkesimin kucaklaşması, herkesin özgürlüğüne kavuşması, temiz bir dönemin başlaması anlamına gelir. İktidar konuya bu pencereden de bakmalıdır.
Bugün cezaevlerinin tutuklu/hükümlü kapasitesini çoktan aştığı gerçeği göz ardı edilmemeli ve bu yönde çalışmalar yapılarak toplumun gazı da alınmalı ki, çözüm süreci muhteviyatında ki niteliğe kavuşmuş olsun.
Yargıtay da bekleyen bir milyonun üzerinde dosya olduğu ise başka bir gerçek.
O anlamda cezaevlerinin boşaltılması, Yargıtay yükünün hafifletilmesi, kader mahkumlarına bir kez şans verilmesi sürecin sonunda tüm odakların kucaklaşmasına vesile olur.
Diğer bir ifadeyle; sürecin sonunda sadece PKK’yı kapsayacak olası af veya ceza düzenlemesi diğer adli ve siyasi mahkumlara haksızlık olacağı gibi, anayasanın eşitlik ilkesiyle de örtüşmeyecektir.
Bundandır ki, Yeni bir Türkiye’nin temeli hak ve eşitlik ilkeleri göz önüne alınarak, tüm mahkumları, nitelik ve suçları ayırmaksızın genel af içine sokmaktan geçer.
Aksi halde PKK’lıları affetmek, iktidarın teslimiyeti anlamına gelir.