Bakan Işık'ı dinlerken

Oldum olası siyasette dobra ve açık sözlü  insanları hep takdir etmişimdir. Yalın ifadelerle , lafı eveleyip gevelemeden konuşan,  vereceği mesajı bir çırpıda veren siyasetçi hem toplumda kabul görür, hem de insan gönlünde çok daha fazla yer edinir.

Geçmişte bu nitelemeye giren pek çok siyasetçi tanıdık. Halen us’umuzda yerleri bakidir.

Bir de sırf siyaset olsun diye konuşanlar var ki, esameleri bile okunmaz.

Bu sabah, bizim Pınar Gökçe ve Tülay Turan’la beraber Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık’la sabah kahvaltısında bir araya gelip onu dinlerken bir çok şey düşündüm.  Benim için Işık’ın Bakan olmasından ziyade onun Kocaeli Milletvekili, eski İl Başkanı ve samimi bir siyasetçi olması daha önemliydi. Onu dinlerken bu perspektifte durdum.

İntibalarıma gelince…

Bir kere çok içten ifadeler kullanan bir siyasetçi. Samimi. Karavana atmayan, işkembeden sallamayan, salt siyaset olsun diye konuşmayan biri. O nedenle karşısındakine güven aşılayabiliyor ve sözünü dinletiyor. Ha bir eksiği var, o da konuşurken bazen sözlerini çok uzatıyor.

Toplantıya dönelim…

Bakan’ın bende yer eden en önemli açıklaması Gebze’nin il konusuydu. Başka bir siyasetçi olsa politik konuşur, toplum beklentisini yeşil ışık yakarak kendinde tutardı. Buna ‘kibritin üzerine not alıp sonra çöpe atmak’’ diyorum. Fikri Işık bunu yapmadı. Açık seçik  ve dürüstçe dile getirdi. ‘Gebze’yi il yapmayacağız’’ dedi ve gerekçelerini anlattı. Makul ve mantıklıydı.

1 Kasım’ın olası  sonuçlarını değerlendirirken de netti. ‘’Milli irade ne derse ona saygımız olur. Koalisyon çıkarsa MHP ile yaparız’’ derken de samimiydi ve ilk kez adreste veriyordu.

Bir de teslimiyetçilik ruhunu yakaladım.

Mesela : Dün gerçekleşen Yenikapı mitingini ve geçtiğimiz Pazar günkü  Gebze mitingini değerlendirmesini, fotoğrafı nasıl okuduğunu sordum. Cevabı da reeldi.

Dedi ki; ‘’Programımın yoğunluğundan Yenikapı’yı izleyemedim. Gebze mitingini hep beraber gördük, muhteşemdi. İl Başkanı Şemsettin Ceyhun ve İlçe Başkanı Hasan Soba’yı tebrik ediyorum, teşekkür ediyorum.’’

Gazetecilikte 35 yılı devireceğiz neredeyse. 12 Eylül 1980’den beri tanıdığımız siyasetçilerin sayısını zaten sıralamayız. Bugüne kadar Kocaeli’nden çıkan hiçbir Bakan, Fikri  Işık kadar Kocaelili ve Gebzeli olmadı, en azından bu satırların yazarı görmedi. Nihat Ergün’de , Meral Akşener’de dahil.

Demem o ki; Fikri Işık için ‘’AK Parti’nin  Kocaeli’ndeki patronu’’ deniliyorsa o tespit doğru.

Şayet 1 Kasım’da AK Parti Kocaeli’nde yeniden 7’yi yakalayacak olursa , Cemil Yaman mecliste yer  alırsa elbette tüm o başarıda teşkilatların tümünün payı var, ancak payın büyüğü Fikri Işık’ın olacaktır..