Çok hızla geçen ve olabildiğince sertlikle devam eden bir seçim sürecinin neredeyse sonuna geldik..
Altı gün…
Dananın kuyruğunun kopacağı son tarih 30 Mart… O akşam Türkiye’de çok şeye gebe bir siyasi tarihinde başlangıcı olacak.
Ve, o akşamdan sonra neler olabileceğine bakmakta yarar var.
Bölgemiz siyasetinde de mutlak değişiklikler olacaktır.Tıpkı siyasetin merkezi Ankara’da olacağı gibi. Tüm bunlara geçmeden önce çevremizi masaya yatıralım..
Seçimlere ramak kala hava nasıl?
Solumaya çalışalım..
Gebze ile Darıca’ya yönelik fikrimde zerre kadar değişiklik yok. En başından beri tüm samimiyetimle yazıyorum; ‘’Gebze’de Adnan Köşker, Darıca’da Şükrü Karabacak bu işi götürecekler’’ diye. Tahminden öte, gözlem benimkisi. Yarın sandık başına gidip oy kullanacak olan seçmenin bende bıraktığı intiba bu.
Gebze Köşker, Darıca Karabacak.
Alternatif yok.
Gerekçelerini ise günlerdir yazıyorum. Nereden baksanız bir yıldır aynı şeyi söylüyorum..Köşker ile Karabacak mazbatalarını yeniden alacaklardır. Kesin düşüncem ve gözlemim Dilovası’nda Ercan Dalkılıç için de geçerli. Sanayi ovası Dilovası’nda efsane haline gelmş olan ve bir yıl önceden adaylığı açıklanan Dalkılıç’a set olup, onu durdurabilecek güç yok artık.
Altı gün sonra başka ne olur..?
Birileri için siyasi başlangıç, siyasi milat olacaktır.
Siyaset tarihine ‘anı’ olarak mal olacak olanlar var, yeniden dirilişini gerçekleştirecek olanlar da. Mesela Darıca Belediye Başkanı Şükrü Karabacak üçüncü dönemimine giriyor. Üst üste üç dönem seçilerek adını altın harflerle yazdırabilecktir tarihe.
Köşker, büyük halk desteğiyle ikinci dönem yerini koruyabilecektir. Ercan Dalkılıç, dördüncü kez mazbatasını alarak efsane olduğunu teyit ettirecektir.
Bir de kaybettikleri zaman tarihe gömülecekler var…
Mesela Sefa Sirmen..
CHP’nin marka ismi Sirmen için bu seçimler herkesten daha önemlidir. Zira Sirmen bakımından 30 Mart ‘var olma’ yarışıdır. Onun için sıradan bir seçim değildir ve muhtemelen kendisi de bizim gibi düşünüyordur.
Var olmak veya ilelebet gitmek…
İzmit’te Sirmen gücünü biliyoruz. Marka olduğunu herkes gibi bizde kabul ediyoruz. AKP’ye karşı İzmit’te çıkarılabilecek en güçlü ve tek ismin Sirmen olduğunu her fırsatta yazıyoruz..
Lakin…
Belki de Sirmen cephesinden bakıldığında en riskli seçime girdiğini kabul etmek gerekiyor..
Var olmak veya yok olmak seçimi..
Tüm bu meraklar elbette altı gün sonra giderilecek. Aynı kriterleri Çayırova’da Timur Koç ile Kartepe’de Yaşar Sönmez için de söylemek mümkün..
Demem o ki; altı gün sonra yeni efsaneler, yeni markalar doğacak. Ya da, o sıfatları üzerinde taşıyanlar tarihteki yerlerini alacaklar.. Muhtemelen bu durum daha ziyade CHP içinde olacak. Bekleyip göreceğiz.
Bir de konunun Ankara ayağı var.
Siz bakmayın seçimlerin mahalli idareler seçimi olduğuna. Meydanlarda esen rüzgar, izlenen propaganda yöntemleri gösteriyor ki; seçimler yerellikten çıkmış genel seçim moduna girmiştir. Bu yüzden sonuçlar Ankara’yı, partilerin genel merkezlerini de etkileyecektir..
Yeniden şekillenme, olağanüstü kurultay ve kongre kararlarının peş peşe gelme olasılığıda var. CHP halk nezdinde beklediği desteği göremezse kurultay kararına gidecek ilk parti olacaktır.
MHP’nin Bahçeli’si de bu durumda kalabilir.
Tepeden tırnağa, genel başkandan il- ilçe yönetimlerine kadar yeniden şekillenme süreci CHP ve MHP’nin kapısını çalabilir.
Altı gün daha sabır…
30 Mart Türkiye’de siyasetin yeniden şekilleneceği, bölgemizde yeni markaların ve efsanelerin doğacağı gün olacaktır.
Altı gün sonra…