Şu bir gerçek ; AKP, Kocaeli’ndeki ilçe adaylarını belirlerken çok sıkıntılı günler geçirdi.
Bugün o gergin günleri ve perde arkası olup bitenleri analiz edersek, kimin niçin aday gösterilmiş olduğunu daha iyi anlayabiliriz.
Özellikle son günlerde ,’’Falan aday adayı para ile iş bitirdi, filan kişi şu yüzden aday gösterildi’ şeklindeki spekülasyonlara da cevap çıkmış olur. Ayrıca kamuoyu daha sağlıklı bilgi sahibi olacaktır.
En azından bendeki çok özel bilgileri paylaşarak okurların gerçeği bilmelerine yardımcı olayım.
Kabul edilmelidir ki, AKP’de aday adayları arasında kıran kırana bir mücadele, Üst Kurulda ise çok ince hesaplar vardı. Aday belirlemede tek yetkili olan Üst Kurul, Kocaeli’ne yönelik aslında çok rahat bir çalışma içindeyken Dilovası’nda kilitleniyordu.
Gebze rahattı..
Gebze Belediye Başkanı Adnan Köşker, aranan birçok kriteri geçmiş, adaylığı günler önceden karara bağlanmıştı. Kamuoyu anketleri, parti içi temayül ve hizmete yönelik değerlendirmelerde Köşker her aşamada önde idi. O yüzden Üst Kurul, Gebze’de sıkıntı görmüyordu.
Hatırlayın, bu satırların yazarı aylar önceden Köşker’in adaylığının açıklanacağını yazıyordu.
Darıca rahattı...
Darıca Belediye Başkanı Şükrü Karabacak’a dair kafaları kurcalayacak bir sorun yoktu. Karabacak dosyası Üst Kurul’dan en rahat geçen dosyaydı. İki dönemin verdiği deneyim gücü, Başbakan Erdoğan ile 40 yıl öncesine giden bireysel hukuku ve Darıca’ya on yıldır kazandırdıkları Karabacak’ı tartışmasız ‘Ustalık’ dönemine taşıyacaktı.
Hatırlayın , bu satırların yazarı bunu da aylar önceden yazıyordu.
Çayırova kafadan bitmişti…
Evet Çayırova’da Ziyeattin Akbaş’ın kesinlikle aday gösterilmeyeceğini bir yıldır yazan sadece bu satırların yazarıydı. Çünkü Akbaş, bırakın ilçesine hizmet kazandırmayı, partisinin genel politikasıyla örtüşmeyen edalar içindeydi. AKP’yi Çayırova’da taşıyamıyordu. Başbakan’ın Namet firmasının açılışında 2B sorununu çözmesi yönündeki talimatını yerine getirememiş, daha doğrusu becerememişti. Halkı karşısına almış, çözüm üretememişti. İşte Ziyeattin Akbaş’ın ipi o açılıştan iki ay sonra çekilmişti. Akbaş’ın yerine aday gösterilen İl Başkan Yardımcısı Şevki Demirci ise daha donanımlı, parti hiyerarşisini bilen, Çayırova’da çok uzun yıllardır var olan bir işadamı olması nedeniyle ön plana çıkıyordu. İkili ilişkileri çok iyiydi. Gerek parti üst yönetimi, gerekse Kocaeli’ndeki parti yöneticileri Şevki Demirci’yi daha ehli görüyorlardı. Kampanya süresince kendini iyi ifade ediyordu.. Bu yüzden Demirci aday gösterildi.
Dilovası’nda felaket kapıdaydı..
AKP tepe yönetimini en çok zora sokan ve üzerinde en çok çalışılan tek ilçe Dilovası’ydı..
Buraya yönelik dip notları ve gözlemlerimizi yansıtalım.
Dilovası ata erk ve şovanist duyguların hakim olduğu bir ilçe olduğundan, sıkıntı had safhadaydı. Mevcut başkan Cemil Yaman’ın başarılı çalışmaları kabul görüyordu. Büyükşehir Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu başta olmak üzere diğer tüm yöneticilerle birebir ilişkileri iyiydi. Halkın desteği de kendisindeydi.
Ancak tüm bunlara rağmen AKP üst yönetimi farkı bir sıkıntı yaşıyordu.
Sorun ve sıkıntı Cemil Yaman değildi. Hatta Yaman’ı çokta başarılı buluyorlardı.
Fakat başka bir sıkıntı vardı..
Sıkıntının gidişatı partinin 30 Mart’ta seçimleri kaybedebileceği kaygısı oluşturuyordu.
Böyle düşünülmesine neden olan etken, Cemil Yaman dışındaki aday adaylarından bazılarının etnik kökenleri ve Dilovası’nda var olan güçleriydi. Her an partilerinde bölünmelere yol açabilecek çalışma sergileyebilme endişesiydi.
Örneğin bir Halit Yaşar vardı..
Bir Akagündüz vardı..
Bir Temiz vardı.
Ve mevcut olan vardı.
Bir de Ali Toltar vardı…
Şimdi dip notu açıklayayım…
Dilovası’nda Ali Toltar piyangodan çıkarken, Cemil Yaman da AKP’nın geleceğine kurban edildi.
Açalım:
20 Ocak 2014 Pazartesi günü saat 17.20’ye kadar AKP’nin Dilovası adayı Cemil Yaman’dı. O gün diğer adaylarla beraber Yaman ismi de açıklanacaktı..Taa ki kriz ve korku kendini hissettirene kadar.
Dilovası’nda Cemil Yaman’ın aday gösterilmezse de partisine zarar vermeyeceği kanısı Üst Kurul’da ağırlık kazanmıştı. Yaman parti terbiyesi görmüş, samimi bir insandı.
Üst Kurul’daki genel kanı şöyle oldu; Şayet Cemil Yaman aday gösterilse diğer aday adayları uçabilirlerdi. Zarar verebilirlerdi. Partinin kaybetmesi için Bizans oyunları oynanabilirdi.
O arada Ali Toltar ismine dikkat çekildi.
Toltar’ın dosyasına bir kez daha bakıldı. Kocaeli’nde bazı telefon görüşmeleri yapıldı. Görüş alındı.
Bir nev-i ‘mülayim’ olarak karar kılındı Toltar’a.
Böylece Cemil Yaman küstürülmemiş, diğer aday adayları da incitilmemiş olunacaktı.
Ve, bir özel not daha…
Ali Toltar, Belediye Başkan adaylığının kesinleşip resmiyet kazandığını da ilk Gölge’den öğrendi. Saatler o gün 19.00’u gösterirken.