KOCAELİ Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı öğretim üyesi Doç. Dr. Özlem Yıldız Gündoğdu, LYS sonuçlarının açıklanmasının ardından aday öğrencilerine gerçekçi kararlar vermesi tavsiyesinde bulunarak, "Kişi öncelikle kendini iyi tanımalı; ilgi alanlarına, yeteneklerine, değer verdiği konulara ve sağlık durumuna göre gerçekçi kararlar vermeli. Kişinin kendi özellikleri ile seçeceği meslek arasındaki uyum hem üniversite yıllarında, hem de iş hayatında başarı ve doyumun gelişmesinde önemli rol oynar" dedi.

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı öğretim üyesi Doç. Dr. Özlem Yıldız Gündoğdu, LYS sonuçlarının açıklanmasının ardından, aday öğrencilerin kendileri için doğru tercihte bulunmaları için izlemeleri gereken yol ve ailelerin bu konuda neler yapması gerektiği ile ilgili açıklamalarda bulundu. Doç. Dr. Gündoğdu ergenlik döneminde mesleki kimliğin oluşmasının gelişimin önemli bir parçası olduğunu belirterek, "Ergen bu dönemde kendi kişilik özelliklerini tanıyarak gelecekteki hayatında kendisine maddi ve manevi kazanç sağlayacağını düşündüğü mesleğe yönelmesi gerektiğinin bilincine varır. Ancak bu seçimde kendisi gibi birçok gençle yarışması gerektiğinden, bu yarışın sıralamasını yapabilmek için de LYS gibi sınavlar karşısına çıkıyor. Aslında LYS hayatımızda karşılaşacağımız birçok sınavdan bir tanesi, ergenlik döneminde olması ve meslek seçiminde önemli bir belirleyici rolünün olması önemini arttırmakta" dedi.

Sınav stresini arttıran nedenlerin anlaşılması ve ortadan kaldırılması gerektiğini ifade eden Doç. Dr. Gündoğdu, "Bu nedenler her birey için kendine özel, kişiden kişiye değişir. Ailenin beklentisinin yüksek olması, başarısız olmak ve sınavın kötü geçeceği ile ilgili saplantılı düşünceler, verimli çalışma alışkanlığının olmaması, hedefi gözünde büyütme, kendini yetersiz algılama gibi etkenler rol oynar. Sınav stresi ile başa çıkmak için hem ergen, hem de aile ile çalışmak gerekir. Ergenin başarısızlık, kendine güven, aile beklentileri ile ilgili çarpık algıları ortaya çıkartılmalı ve her biri gerçekçi düşüncelerle yer değiştirene kadar görüşmeler yapılmalı. Aileler de çocuklarının çalışma isteğini arttırmak için kaygılandırıcı söylemlerden ve kıyaslamalardan kaçınmalılar" diye konuştu.

ÖĞRENCİLER TERCİHTE BULUNURKEN NELERE DİKKAT ETMELİ
Üniversite tercihi ve aynı zamanda meslek seçimini de değinen Prof. Dr. Gündoğdu, şöyle konuştu:
"Üniversite tercihinde gencin kendisine sorması gereken en önemli soru tercih ettiği bölümlerin kendisine bir meslek kazandırıp kazandırmayacağı olmalı, meslek kazandıran bir bölüm tercih edecekse de bu mesleğin sunacağı hayat biçimini yaşamak isteyip istemediğini iyi düşünmeli. Kişi öncelikle kendini iyi tanımalı; ilgi alanlarına, yeteneklerine, değer verdiği konulara ve sağlık durumuna göre gerçekçi kararlar vermeli. Bunun için ayrıca tercih edilecek mesleğin de iyi tanınması gerekir. Kişinin kendi özellikleri ile seçeceği meslek arasındaki uyum hem üniversite yıllarında, hem de iş hayatında başarı ve doyumun gelişmesinde önemli rol oynar"