Ercan SARIÇAM Yazıyor..
Sanki gökyüzünden bir yıldız kaydı....Yer yarıldı, gök ağladı, dağ tepe sarsıldı. Denizler okyanuslar, dereler, ırmaklar söz birliği etmişçesine ağladı....
Aslında yürekler dağlandı, insanlar ağladı.
Ölümün gerçek yüzü bir kez daha hatırlandı.
Tanıdık tanımadık herkesi, on binlerce insanı yasa boğan, gözyaşı dehlizinde yüzdüren fani, Ercan Dalkılıç'tan başkası değildi.
Göçüp giden sadece Ercan Dalkılıç isimli bir insan değildi elbette. Bir efsane, bir tarih, Dilovası için eşsiz bir insandı hayata gözlerini yuman. Hem de hiç beklenmedik bir vakitte, hem de belki de hayatının en verimli çağında.
Kiminin babası ağabeyi, kiminin amcası dayısı, kiminin dedesi , kiminin kirvesi yoldaşıydı.. Ama daha da önemlisi ; Dilovası'nın her hanesinde emeği olan bir ağabeydi.
Devlet erkinden siyasetin en tepesindeki isimler dahil, göz yaşı dökmeyen , içi burkulmayan insan kalmadı, herkes akın etti o'nu son yolculuğuna uğurlarken. On binlerce insan cami avlusunda , musalla taşında yatan Ercan Dalkılıç için 'helallik' verirken, geride Dilovası için adanmış bir ömür, şerefli bir hayat, her gönülde kalmayı başarmış bir isim bıraktı.
Dilovası Kurucu Belediye Başkanı Ercan Dalkılıç'ın hayata gözlerini yumması, ilçe halkını top yekün yasa boğdu... Elbette bunun sebepleri vardı. O, sıradan bir siyasetçi değildi çünkü. O, alışılmışın ötesinde bir belediye başkanı olarak taht kurmuştu gönüllerde.
Toparlayıcı, birleştirici , insan odaklı özellikleriyle siyaset üstü bir insanı kaybetmişti Dilovası. İşte bundandı dökülen gözyaşları, bundandı her bir haneye 'kor' düşmesi. Zira Dilovası'nda elinin değmediği tek bir hane, tuğla üstüne tuğla koymadığı tek bir ev yoktu. O, Ercan Dalkılıç'tı.
DİLOVASI'NDA EL UZATMADIĞI HANE KALMADI
Yıl 1987...
Türkiye genelinde yerel seçimler yapılacak... Gebze'nin bir mahallesi olan Dilovası'da belde kimliğini kazanmıştı.. Bölgede 'izocam', 'Diliskelesi' diye de adlandırılan Dilovası, yerel seçimlere hazırlanıyor, başta Anavatan Partisi (ANAP) olmak üzere SHP,DYP, MHP,RP gibi partiler belde adayı çıkarmak için harıl harıl çalışma yapıyorlardı.
Üç tepenin eteklerinde kurulmuş olan Dilovası, tam orta yerindeki ovasında hızla sanayileşiyor, diğer taraftan da başta doğu illerinden süratle göç alıyordu. Dağınık yerleşke içindeki Dilovası'nın nufüsü , yerel seçimlerde belediye başkanı çıkaracak bir sayıya ulaşmıştı.
Bir akşam Mahmut Dalkılıç'ın kapısı çalındı.
Mahmur Dalkılıç, Bingöl'den Ankara'ya , başkentten de Dilovası'na gö etmiş bir aile reisiydi. Düzgün karakteri, yardımseverliği, zekası ve yüreği her daim belde halkıyla beraberdi. Ticaretle iştigal ediyordu ve çok seviliyordu. Dilovası'nda sözü senet olan, sözü dinlenilen bir adamdı Mahmut Dalkılıç.
İşte bundandı gecenin bir vakti kapısının çalınmasının sebebi.. 'Tanrı misafiriyiz'' diyenler ise ANAP heyetiydi.
''Mahmut Ağa, seni partimizde görmek isteriz. Gel bize, belediye başkan adayımız ol. Dilovası'nı şahlandıralım.'' teklifinde bulundular.
Mahmut Dalkılıç'ın cevabı net ve kısa oldu.
'Ben olama da, Ercan'la konuşalım.''
Bahsettiği insan Ercan Dalkılıç'tı...
Doğan Dalkılıç'ın küçüğü,Gönül ve Zeycan 'in büyüğü, Erkan Dalkılıç'ın da iki büyüğüydü Ercan Dalkılıç. O da ticaretle ilgileniyor, Dilovası'nın saygın gençlerindendi. Oldukça itibar gören, etrafında çok sevilen, insanların müthiş güvenini kazanmış birisiydi Ercan Dalkılıç.
Günler geçmişti..
ANAP Kocaeli İl Başkanı Abdulhalim Aras, Sefer Ekşi, Bülent Atasyan, Enis Öztürk, Nasrettin Bavaş, Mehmet Laç gibi isimler , Ercan Dalkılıç'la bir araya geldiler...
''Ercan, adayımız ol. ANAP'a katıl. Dilovası'nda seni tanımayan , sevmeyen yok. Partimize güç verirsin, seçimleri ancak senle kazanırız. Beldene hizmet yapar, herkesin yüzünü güldürürsün'' dediler.
Çevresinde milliyetçi duruşu, ülkücüçizgisiyle de tanınan Ercan Dalkılıç'ın cevabı olumlu olunca, ANAP seçimlere hazır hale gelmişti.
Ve, 1987 seçimlerinin ilk sandıkları açıldığında çıkan her üç pusuladan ikisi ANAP diyordu, yani Ercan Dalkılıç...
OTURACAK KOLTUK, ÇALIŞACAK MASA YOKTU
Dilovası'nın ilk belediye başkanı böylece Ercan Dalkılıç olmuştu.
Kurucu Belediye Başkanıydı...
Beldede bir belediye binası yoktu. Oturacak koltuk, çalışacak masa, görev yapacak personel hiç yoktu.
Ercan Dalkılıç ilk olarak kadro kurmayla başladı işe. Gebze Belediyesi'nden Mustafa Özkan'ı Fen İşleri Müdürü, İzmit Belediyesi'nden Süleyman Seyhan'ı Zabıta Müdürü, Akyazı Belediyesi'nden Selahattin Olur'u Yazı İşleri Müdürü olarak aldı. Dilovası sakinlerinden Ahmet Polat Su İşleri Şefi, Seyfettin Özkan Temizlik İşleri Şefi, Taylan Özdemir Emlak İşleri Şefi , İbrahim Yıldırımtaş'da Muhasebe Müdürü olarak görevlendirildi. Gazeteci Ercan Sarıçam ise Basın Danışmanı görevini üstlendi. Zeki Kara çaycı, Cevdet Seferoğlu'da makam şoförü oldu. Çetin Polat 'da koruma görevlisiydi.
Ve, Bağdat Caddesi'nde bulunan Harput Apartmanı’nın giriş katı (şu anda lokanta var) kiralandı, ''T.C Dilovası Belediyesi '' tabelası asıldı....Kahveden bozma dükkan Belediye olarak hizmet vermeye başlayınca beldenin sorunları , çözüm yolları masaya yatırılıp çalışmaları başlarken , bir yandan da neredeyse tamamı gecekondu olan Dilovası'nın şehirleşmesi, imarı, alt yapı-üst yapı ve su projeleri hazırlanmaya başlandı. Dalkılıççok süratli bir şekilde Dilovası'nı ''Gülovası'' yapmak için çalışıyor, bir yandan da dar gelirli vatandaşların oluşturduğu beldede ne kadar ihtiyaç sahibi varsa el uzatıyordu... Ev yapacakların tuğla, çimonto, demir, kapı ve pencere almalarını sağlıyor, yüzlerce çocuğa sünnet düğünleri düzenliyordu. Okul ihtiyaçları, giysi, urba ve maddi destek yine Ercan Dalkılıç'ın değişmez katkılarıydı. Öyle ki, düğün yapacak gençlerin çeyizlerini, ev eşyalarını bile tedarik ediyordu...
Günler geçtikçe Ercan Dalkılıç , bir belediye başkanından öte beldenin bir ağabeyi olarak herkese dokunuyor, gönüllerde kalıcı yer ediniyordu. Öte yandan da dozerler yeni yollar açıyor, caddeler oluşturuluyor, evlerin musluklarından su akmaya başlıyor, sokak lambaları etrafı aydınlatıyordu. Asker ailelerine, yetim dul, öksüzlere verdiği destekler , O'nu efsaneleştiriyor, ismi ülke genelinde duyulmaya başlanıyordu.
ORMAN BAKANINA REST ÇEKTİ
Türkiye'de ara seçimeler kararı alınmıştı. Artık efsaneleşen Ercan Dalkılıç, girdiği bu seçimi de büyük farkla kazanıyor, parmakla gösterilen bir belediye başkanı oluyordu. ANAP genel merkezi Dalkılıç'la gurur duyduğunu he fırsatta dile getirirken, Başbakan Turgut Özal , Ercan Dalkılıç'ı manevi oğlu gibi benimsediğini yakın çevresine dillendiriyordu. Seçim öncesi tarihe not olarak geçen bir olay yaşanmıştı. Dalkılıç, dönemin Orman Bakanı ile Ankara'da yaptığı görüşmede , Dilovası'nın yüzde 80'inin orman alanı olduğunu, gecekonduların bu arazilerde bulunduğunu ve orman arazilerinin belediyeye devredilmesini istedi.
Bakan ile Dalkılıç arasında gelişen sohbet siyasete de damga vurdu...
DALKILIÇ : Sayın bakanım, bu arazileri alıp parselleyerek hak sahiplerine, vatandaşlara tapusunu dağıtmalıyız.
BAKAN: Şu an olmaz, düşünelim, araştıralım.
DALKILIÇ: Efendim, ben halka söz verdim, tapularını vereceğim diye söz verdim. Seçim öncesi sözümü yerine getirmem lazım. Yoksa başkanlığı bırakır, partimde de affımı isterim. Buyurun rozetim.
BAKAN: Dur bakalım ya, madem söz verdin, gerekeni yaparız.
Bu görüşmeden sonra yaklaşık 418 tapu oluşturuldu ve hak sahiplerine dağıtıldı. Diliskelesi ve Orhangazi Mahallesi'nde çok sayıda gecekondu böylece vatandaşların tapulu evi oldu.
1994 Genel seçimlerine girildiğinde ülkede siyasi dengeler değişmiş, rüzgar yön değiştirmişti. Ercan Dalkılıç o denli muhteşem çalışmalarına karşın, RP rüzgarından etkilenerek girdiği üçüncü seçimi Halit Yaşar karşısında 46 oyla kaybetmişti.
Siyasetten, halka hizmetten hiç bir an uzak kalmayan ve halkla içiçe olan Ercan Dalkılıç, ülkemiz yeni bir seçimin eşiğindeyken halkın yoğun talebi ve baskısı sonrası yeniden aday oldu. Bu , Dalkılıç'ın üçüncü kez koltuğa oturacağı seçimdi. Ercan Dalkılıç, her siyasetçiye nasip olmayan bir rekoru kırmış, Dilovası'nda üçüncü kez belediye başkanlığını kazanmıştı.
Dilovası siyaseti Dalkılıç'la özdeşleşmişti. Siyaset denince, belediye başkanı denilince akla ilk ve tek Ercan Dalkılıç gelir oldu.
Elbette bunun bir çok sebebi vardı. Halktan biri olması, ekmeğini bölüşmesi, verdiği sözlerde durması, ilçeyi yaşanabilir bir kente dönüştürmesi, çığ gibi büyüyen sanayiyi disipline etmesi , insanları ötekileştirmeden, ayrı gayrı yapmadan, birleştirici olması Dalkılılıç'ı efsane yaptı.
Nitekim hayata gözlerini yumduğunda peşinden göz yaşı döken on binler, herkesimden herkesin onu son yolculuğuna uğurlaması, Dilovası'nın nasıl bir değeri vakitsiz kaybettiğini gösteriyordu...
Dilovası, Ercan Dalkılıç'ı toprağa değil yüreklerine gömdü. Arkadanda şerefli bir hayat, binlerce dost, yüzlerce eser bıraktın Dilovası'nda.
Ercan Dalkılıç Kimdir ?
1958 yılında Bingöl’ün Kiğı İlçesinde doğdu. Babasının işi gereği Ankara’ya giderek burada ilk ve orta öğretimini tamamladı. 1970’li yıllarda Dilovası’na yerleşerek, 1985 yılına kadar Kocaeli ile İstanbul’un değişik yerlerinde işletmecilik ve esnaflık yaptı.
1986’daki referandumun ardından 1987 yılında yapılan seçimlerde belediye başkanı seçildi. 1989 yılı seçimlerinde yeniden belediye başkanı seçildi. 1994 yılında tekrar aday oldu ancak seçimleri kaybetti. 1994-1999 yılları arasında Anavatan Partisi Kocaeli Yerel Yönetimlerden Sorumlu İl Başkan Yardımcılığı görevini üstlendi, 1999-2004 yılları arasında tekrar belediye başkanı seçildi.Ercan Dalkılıç, evli ve bir çocuk babasıdır.