Başbakan Ahmet Davutoğlu, CHP ve MHP'ye kritik bir çağrıda bulundu. AK Parti MYK toplantısının ardından açıklamalarda bulunan Davutoğlu, şunları kaydetti: 

MUHALEFETE ÇAĞRI: 24 Ağustos günü gelmeden önce, TBMM içinden bir hükümet çıkamadığı için Sayın Cumhurbaşkanımızın, erken seçim kararı almasına mahal bırakmaksızın gelin biz görevimizi yapalım ve TBMM içinden bir hükümeti, erken seçim kararını da TBMM içinde alarak vazifemizi yapalım. 

BİRARAYA GELELİM: Sayın Kılıçdaroğlu ve Sayın Bahçeli'ye çağrıda bulunuyorum, en kısa zamanda, nerede ve hangi şartlarda isterlerse bir araya gelmeye hazırım. İstedikleri gündemle oturmaya hazırım. Yeter ki millet "bizim görev verdiklerimiz sorumluluktan kaçtı" demesin. Üçlü olarak oturmaya, erken seçim için gerekli olan yasal ve anayasal zemini konuşmaya, hangi düşünceleri varsa bunu tek tek ele almaya hazır olduğumuzu ifade etmek istiyorum. Sayın Bahçeli hep Cuma'dan bahsetti. Yarın (bugün) mübarek cumadan sonra nerede istiyorlarsa buluşalım. 

TERÖRE EN İYİ CEVAP: 2 ay birbirimize tahammül edemeyecek miyiz, 2 ay aynı masa etrafında oturamayacak mıyız? Birinci yol budur. Bunun olmasını ümit ederim. Ama bu yapılmaz da polemiklerle AK Parti'yi köşeye sıkıştırayım, Cumhurbaşkanlığı makamı üzerinden yeni bir tartışma başlatarak seçime gideyim hesabı yapılırsa, millet bu çağrılara kulağını tıkayanlara dersini verir. 

28 ŞUBAT MANTIĞI: Milletimiz söz konusuysa biz egolarımızı bir kenara bırakırız. Her teklife "hayır" dedikten sonra çıkıp sıkıyönetim talebinde bulunmak, 'TBMM içinde çözüm üretelim' dedikten sonra çıkıp MGK zeminine olayları çekmeye çalışmak, 28 Şubat mantığı gibi bir mantıktır. 

BÜTÜN PARTİLER OLMALI: Cumhurbaşkanımızın karar alması durumunda, Anayasa'nın 114 ve 116'ncı maddelerinin ruhuna ve mantığına uygun olarak, bütün partilerin bu hükümette yer alması çağrısında bulunuyorum. Hiçbir bahane göstermeden, hiçbir gerekçeyle birinin diğerini dışlamasına izin vermeden, madem ki bu kadar büyük sınamalarla karşı karşıyayız, madem ki böyle bir karar alınmak zorunda kaldı, bütün Meclis'i temsil eden bir tabloyla hükümet kuralım diyorum. 

ANAYASAL ZORUNLULUK: (HDP'nin bakan vermesi ulusal güvenlik sorunu yaratır mı?) Bu benim iradi bir tercihim değil, bu anayasal bir zorunluluk. HDP'nin Meclis'te olduğunu reddedebilir misiniz? Ama bunun müsebbibi şu çağrılarıma cevap vermeyen CHP ve MHP olur. 

BAKANLIK BÜROKRATIYLA TEKNOKRATLAR KABİNESİ

Koalisyon görüşmelerinden sonuç çıkmayınca gözler seçim hükümetine çevrildi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın TBMM içinden atayacağı bir isim 'geçici hükümeti' kurmakla görevlendirilecek. Kulislerde bu ismin 7 Haziran'da en yüksek oyu alan AK Parti'nin Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu olmasına kesin gözüyle bakılıyor. Hükümette AK Parti'ye 11, CHP'ye 6 MHP ve HDP'ye ise 3'er bakanlık düşüyor. CHP ve MHP geçici hükümette yer almayacağını açıkladı. Bu iki partiye düşen 9 bakanlık için Anayasa gereği Meclis içinden ve dışarıdan bağımsız bakan ataması yapılacak. Geçici hükümette Ulaştırma, Adalet ve İçişleri bakanları da yine bağımsız adaylardan olmak zorunda. Hükümette hali hazırda 3 bağımsız bakan bulunuyor. Anayasa gereği Ulaştırma, Adalet ve İçişleri bakanlığına bu bakanların müsteşarları bağımsız bakan olarak atanmıştı. Geçici hükümette de bu 3 bakanın görevlerine devam etmelerine kesin gözüyle bakılıyor. Bugüne kadarki bağımsız bakan atamaları dikkate alındığında teamüller gereği bakanlık bürokratlarından olması bekleniyor Geçici kabinede de o bakanlığın müsteşarı, müsteşar yardımcısı veya bakan yardımcısının olması bekleniyor. 

MGK SEÇİM HÜKÜMETİYLE

Milli Güvenlik Kurulu (MGK) 2 Eylül'de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında toplanacak. Beştepe'deki toplantının öncelikli gündemini PKK terörü oluşturacak. Toplantıda, kurulması halinde, geçici hükümet üyeleri yer alacak. MGK'ya kabineden Başbakan Yardımcıları, Adalet Bakanı, Milli Savunma Bakanı, İçişleri Bakanı ve Dışişleri Bakanı katılabiliyor. Böylece geçici hükümette bu bakanlıklarda görev yapacak isimler, kritik MGK toplantısına katılabilecek. ANKARA