"DARICA'DA DENİZ VAR MI ?" DİYE SORDULAR !

Fotoğraflar : Pınar GÖKÇE  Redaksiyon: Hazal ÖZCAN

Onunla konuştuğunuz zaman  devleti temsil eden bir bürokratın , devletin tüm sıcak ve güler yüzünü  görmemeniz mümkün değil. O, klasik, soğuk ve Kaymakam denildiğinde ‘asık suratlı’ bir bürokrat profilinden çok uzak bir Kaymakam.  Meslek hayatında Otuz  yıllı geride bırakmasına rağmen  halen ilk günkü heyecanını üzerinde barındıran , bir o kadar da yöresinin kültür ve geleneklerini taşıyan sevecen bir devlet adamı. Çocuklarına düşkünlüğünü söylemeye gerek yok.

Yaklaşık üç saat süren söyleşimiz boyunca onu hem çok yakından tanıma fırsatı bulduk, hem de Darıca’ya kazandırdıklarını, düşüncelerini öğrenme fırsatı yakaladık. Çok da keyifli bir sohbetimiz oldu.

Evet, Darıca Kaymakamı Ömer Karaman’dan bahsediyoruz.  O, kimine göre ‘Kaymakam Bey’,  kimine göre ise ‘Ömer abi’ .  Söyleşi için randevulaştığımızda bizi yazın sıcağında, sohbet daha renkli olsun diye  makamı dışında kabul etti bizi.  İyi de  etmiş. Bayramoğlu Hotel Hegsagone ‘de bir araya geldiğimizde  ilerleyen dakikalar içinde anlıyoruz ki, Kaymakam Karaman Darıca’ya gönül vermiş, özellikle de turizm ve tanıtımına baş koymuş bir Kaymakam.  

Çok şey konuştuk. Darıca’yı, Darıca’nın gelişmesine yönelik, özellikle de turizm cenneti olması yönünde  fikirlerini öğrendik. Pek bilinmeyen başka bir özelliğini de yakaladık Kaymakam Karaman’ın. Mesela basılı iki kitabı olduğunu, kalemi güçlü bir edebiyatçı da olduğunu. İşine, mesleğine, ülkesine ve ailesine aşık bir insan olduğunu söylememize gerek var mı bilemeyiz ama, bildiğimiz bir şey de; doğduğu yer olan memleketi Erzurum’a olan düşkünlüğü.

Henüz 17 yaşındayken babasız kalan, yedi kardeşiyle büyüyen ve her biri mesleki kariyer sahibi olmuş bir insandan bahsediyoruz.

İsterseniz sözü daha fazla uzatmayalım.  Her şeyi Kaymakam Ömer Karaman’a bırakalım ve o keyifli sohbetimize sizde ortak olun. Her telden dem vurduğumuz söyleşimizi virgülüne dokunmadan okuyalım. Buyurun bakalım.

GÖLGE:  Sayın Kaymakam, söyleşimize  biraz klasik soruyla başlayalım. Kendinizi tanıtabilir misiniz, kimdir Ömer Karaman?Biyografinizden başlayalım.

Kaymakam: Erzurum’da doğdum. Erzurum’da ilk eğitimi bitirdikten sonra  Siyasal Bilimler Fakültesi’nde devam ettim. Ve siyasal Bilimleri de 1985’te bitirir bitirmez hemen mesleğe geçtim. Kars 30 Ekim Ortaokulunda 2-3 aylık bir öğretmenlik denemem var. Daha sonra da meslekte ilk dönem üstün başarıyla bitirdim, ve onun için de Denizli’nin Babadağ ilçesine kurucu kaymakam olarak atandım. Diğer görev yaptığım yerler: Trabzon- Akçaabat, Çankırı-Eskipazar, Malatya-Yazıhan, Kars-Sarıkamış, Gaziantep-Şahinbey ve 9 ay vali vekilliği yaptım Giresun’da. Daha sonra İzmir vali yardımcılığı, meslekte kurmaylık sağlayan İstanbul; Sarıyer Kaymakamlığı, ve 5 yılımı doldurduktan sonra da Kaymakamlıktaki en üst pozisyonları tanıyarak yaşayan bir idareci oldum. Mesleğimin 30. Yılında Darıca’ya geldim. Darıca’da 2. Yılımdayım.

GÖLGE: Darıca’ya geldiğinizde nasıl bir Darıca bekliyordunuz? Daha önce görmüş müydünüz?  O günden bugüne tespit ettiğiniz çözüme kavuşturduğunuz, karşılaştığınız neler var?

Kaymakam:  Bölgede aktif bu kadar iyi konumda olan stratejik bir ilçe olarak bilmiyordum. Hatta Sarıyer’den Darıca’ya tayinim çıktığı zaman ‘’orada deniz var mı?’’ soruyorlardı bana. Darıca aslında çok da bilinen bir yer değildi.  Bu bölgeye geldikten sonra şunu gördüm; Darıca’nın bazı marka değerleri var Darıca dediğimde. Örneğin Darıca Hayvanat Bahçesi. Bayramoğlu’nu Darıca’dan daha çok biliyorlar. Zaman içerisinde gördükten sonra dedim ki, Darıca gerçekten bundan daha büyük şeyler hak ediyor. Çünkü nüfusu 200 bin oldu. Bölge sahile hakim. İstanbul’un bir ön bahçesi. Bir adası olan (Bayramoğlu). 3 bin yatak kapasiteli otellerin olduğu, her sahilde denize girilebilen, yalıların olduğu bir alan. Daha sonra, dev sanayilerin olduğu, dünya çapında bilinen Kroman Çelik, Nuh çimento, Sarkuysan. Az ama çok büyük kuruluşların olduğu bir ilçe. Çok hızlı nüfus artıyor. Malumunuz şuanda Kocaeli’deki en büyük Suriyeli sayısı bizim ilçede. Yaklaşık 8 bin700 Suriyeli var İlçemizde. Çok hızlı büyüyen, dışarıdan göç alan ve bence çok kısa zaman önce kurulmuş ama istikbali çok iyi olan bir ilçeden bahsediyoruz. Bunun yanında meslekteki bakış açım şu: ‘’geldiğimde neydim, ne yapacağım, nereye gideceğim ve ne olacak?’’ İlk geldiğimde Kaymakamlık binası son derece kötü şartlardaydı. Makam odası bütün muhtar odalarından daha kötü bir konumdaydı. Depreme dayanıklı değildi. Bir sürü hazırlıksız şeye yakalandık. Ama biz Darıca’da ilkleri yapacağız dedik, tecrübemizi koyacağız dedik. Ve Darıca halkıyla da bütünleşeceğiz dedik. Ve çok güzel hizmetler yapacağız diyerek de kendimize karar verdik.

GÖLGE: neler yaptınız mesela?

Kaymakam: Aslan yattığı yerden bellidir öncelikle makam odasını değiştirdim. Eski İlkokulumuzu restore ederek kaymakamlık binası olması konusunda çalışmaya koyulduk. Bir eski okulun restore edilerek ilçe hizmetine girmesinin anlamlı olmasına inandım. Belediye Başkanımızla ve Valimizle beraber bu işe koyulduk. Darıca’daki bütün yerlilerinin nostaljisi olan bir okul, tamamen viraneydi, yıkılmaya terk edilmişti. Hükümet konağının yapıldığı müstakil, İç İşleri Bakanlığımızın Projesine dayalı bir modern binanın da ilçeye kazandırılmasının şart olduğunu söyledik. Vatandaş artık devletten alacağı hizmetleri rahat almak istiyor. Onlar da bir bütünlük içerisinde olsun. Hükümet Konakları biliyorsunuz saygınlığını, devletin ağırlığını gösteren binalardır. Burada tabi vatandaş girdiği zaman her işini çözebileceği bir bina arıyor artık. Maalesef Darıca’ya ilk geldiğimde dikkat ettiğim SGK ve BAĞKUR hizmetlerini Gebze’ye gidip 2 otobüs değiştirerek işlerini çözdüğü bir kurumdu. En başta benim görevlerimden biri de vatandaşı rahatlatmayı ve yormadan devletten hizmetini almayı sağlamaya kafayı yordum. Bugün itibariyle SGK ve BAĞKUR’u yeni kaymakamlık binamıza oturttuk.

GÖLGE:  Günde kaç vatandaş kapınızı çalıyor?

Kaymakam: Net bir sayı veremeyiz ama ben şuna inanıyorum: Kaymakamlık, Belediye gibi kapılara vatandaş hızlı ulaşsın istiyorum. Ben makama bağlı değil  sürekli sahalarda olan bir idareciyim. Bunun için de  Kaymakamla  görüşülmesi gereken durumlar için de Perşembe günlerini halk günü olarak ayarladık. Yetkileri dağıttık, her kurum kendi sağasında yürüyen idarecilik anlayışıyla baktım. Onun için de vatandaşın müracaatlarında bize ulaşmayan hiçbir konu yoktur. Perşembe günü saat 11.oo vatandaşla görüşme saatim. Tüm birimleri Darıca’ya getirme hedefimiz var. Hakikaten Darıca çok hızlı gelişen, 200 bin nüfusu olan, bölgede cazibe merkezi olarak doğan, Osmangazi Köprüsünün, E5’in, TEM’in bütün ana arterlerin başlangıç noktası. İkinci bir boğazın başlangıcı olduğu yer. İkincisi sağlıkta, Farabi’nin olması bölge için bir milattır. Kardiyolojinin gelmesi de bir milattır. Araştırma Hastanesiyle ilgili Sayın Bakanımızın çok büyük bir desteği oldu. Onun için bölgeye bu hastanenin gelmesi çok iyi olacaktır. Bununla beraber sağlık ocaklarının sayısı artırılacaktır. Eğitim öğretimde ise, biz bir Kocaeli modeli yaptık. Bütün ilçe kaymakamlarımızla beraber Kocaeli’yi 41. Sıradan alarak 7. Sıraya getirdik. Darıca olarak şahsen ben ilk üçlerdeyim, Darıca olarak da öyleyiz. Ana okullaşma oranında da Kocaeli’nin birincisiyiz. Şu anda darıca vatandaşın çocuklarının eğitimini yapmak  için aradığı ilçe oldu. TEOG’dan yüz soru yapan en fazla öğrenci Darıca’dan çıktı. Ve bunlar da özel okullar değil. Mahallelerdeki devlet okullarımızda oldu. Bununla alakalı özel çalışmalarımız oldu. Öğretmenleri kampa aldık, müdürleri teşvik ettik, öğrencilerle birebir pekiştirme eğitimleri yaptık. Basın İlan Kurumunda özel öğretmenler getirerek yürüttük. Ve bunlara da gelecek senelerde devam edeceğiz. Turizm’de turizm birliği kurduk.  Otel sahiplerini, restoran sahiplerini bir araya getirttik. Tarım konusunda da  Bir dönem bu bölgede en güzel enginar Darıca’da yetişirmiş. Darıca’ya has bir kiraz var. Şimdi bu kirazın yok olmaması için çalışıyoruz tarım müdürlüğüne verdiğim talimat bu. Yani her sahaya dokunan bir idarecilik anlayışıyla baktım bu işe.

GÖLGE: Peki asayiş nasıl?

Kaymakam: Emniyet asayişi yönünden en huzurlu bölgelerden birisiyiz. Zira kapalı 3 bölgemiz var. 24 bin km olduğumuz için sınırlarımız dar, köyümüz yok. Bu nedenle de emniyet tedbirlerini daha kolay alıyoruz.

GÖLGE: Bu ay 15 Temmuz’da hep sahalardaydınız. O günle bu günü kıyaslarsanız ve o günle alakalı düşüncelerinizi alalım

Kaymakam: Tabi ki bir bürokrat olarak konuşmamın çok geniş olmayacağı bir konu. Yine de şunu söyleyeyim bizim ülkemiz uçurumun kenarından döndü. 15 Temmuz hain bir darbe girişimiydi. Ve Allah’a şükür millet demokrasiye, sokağa sahip çıkarak dayanışma oldu. Genel anlamda dünya çapında bir demokrasiye sahip çıkma ve sahaya inme olayıydı bu. Bizim için bir dönüm noktasıydı. Zamanı geldiği zaman da millet bu başarıyı her zaman göstermiştir.

GÖLGE: Darıca’dan gittiğiniz zaman veya emekli olduğunu zaman, kaymakamlık hayatınızda ‘’hiç unutamayacağım’’ dediğiniz ne var?

Kaymakam:  Çok bunlar ama şunu söyleyeyim; bu iki kitap yayın hayatına giren ve özelliği olan kitaplar. Birisi tamamen kahramanlık, yiğitlik ve bir bölgenin, özellikle Gaziantep savunmasına kıvılcım yakan adam. İlk başkaldırıyı yapıp ‘’düşman cesedimi çiğnemeden Antep’e  giremez’’ diyen Şahinbey. Okullarımızda da bu kitap okutuluyor şuan. Şahinbey kitabının özelliği ihtiyaç olduğu zaman bu milletin vatanı için öleceğini gösteren bir kitap.

GÖLGE: Yazarlığınız nasıl başladı?

Kaymakam:  Bu da akademik bir çalışma. 2 fakülte bitirdim. Yüksek lisansım var. Bu meslekte de inşallah bunları değerlendirebiliyorumdur. Aslında bu kitabı yazmam benim için bir tesadüf. Şahinbey İlçesi’ne atanmam, Şahinbey’in anıtını yaptırmam vs. Kitap okumayı da severim. Erzurum merkezde büyüdüm. Erzurum da kahvehanelerde sohbet odaları vardır. Köylüler oralarda felsefe konuşur. Oradan gelen bir şeyler var. Harmoniden büyüyen, hem halkla iç içe hem esnaf çocuğu hem de akademik kariyer yapmış olan bir çocuğum. Onun için bunlardan beslenmiş olacağına inanıyorum ben.

GÖLGE: Bir gününüz nasıl geçiyor?

Kaymakam: Genelde Kaymakamlıkta esnaf ve okul ziyaretlerine önem veriyorum. Genelde kitap okudum için geç uyurum. Üniversite ile iş birliği içerisinde oluyoruz. Yüzmeyi severim. Bayramoğlu’nda denize girerim. Spor yapmayı seven biriyim. Futbol oynuyorum. Darıca’da Karate ve diğer sporlarda bir altyapı var. Gençlik merkezini yaptık, orada da başarılı çalışmalarımız var. Bir yelken kursu açtık. Darıca Gençlerbirliği de bir marka değerimizdir.

GÖLGE: Belediye hizmetleri nasıl?

Kaymakam:  Belediye hizmetlerini başkan kendi boyutunda, biz de kaymakamlık olarak kendi boyutumuzda yürütüyoruz. Başkanımız çok başarılı. Büyükşehir’in desteklerini özellikle alıyoruz. Yapılacak olan metro bölgemiz için büyük bir şans. Dernekler şenliği çok güzel oluyor.

GÖLGE: Bir Erzurumlu olarak Müzikle aranız nasıl?

Kaymakam: Çaldığım enstrüman yok. Burada Erzurumlu sayısı çok. Kendi memleketimde gibi hissediyorum kendimi. Aşıklar kültürü yapıyoruz. Erzurum ürünleri burada çok fazla.

GÖLGE:  Babalığınız nasıldır?

Kaymakam:3 çocuğum var. Çocuklarıma çok düşkünüm.  Çocuklarıma çok düşkünüm. En küçük çocuğum 14 yaşında. Erzurum’a ve babaannesine çok düşkündür. Kızım hakim. Biz 7 kardeşiz. Babam  ben 17 yaşındayken vefat etti diğer kardeşlerimle beraber hepimiz okumuş çocuklarız.

GÖLGE:  Darıca’nın 3 tane sorunu nedir sorusuna ne cevap verirsiniz?

Kaymakam: Darıca’nın en büyük sorunu trafiktir. Her metropol ilçenin olduğu gibi. Biz de trafikle alakalı Belediye ile bir takım şeyler yapıyoruz. Ana arterlerin yapılması, sahil yolunun bağlanması, Tuzla’dan gelen sahil yolunun Eskihisar’a gitmesi gibi durumları yapmaya çalışıyoruz. İkincisi Darıca’nın Hükümet Konağı. Sahildeki 900 dönüm araziye yapılacak olan kamu binaları kompleksi. Ve eğitim, sağlık kompleksi. Diğeri de eğitim açısından bir yüksek okul gelmesi. Üçüncü olarak da temiz bir sahil. Gebze bir sanayi kenti. Sanayi kentinin oturabileceği, denize nazır, modern konutların olacağı alan bir Darıca var.

GÖLGE:Askeriyenin alanı bir dönem toplu konut için düşünüldü. Kamu kurumlarının toplanması projesinde askıya alındı değil mi?

Kaymakam: Orada toplu konut yok. Lojmanların olduğu bölgeye bir hükümet binası, bir belediye kamu binası, lise ve ortaokul kompleksi gibi bir yapılaşma var. Oradaki yeşil alanı da koruyarak bir boğaza nazır, ve insanların nefes alacağı, gelip yürüyebileceği, insanlara açık, içinde parklar ve ormanların olacağı büyük bir alan.

GÖLGE: Emekliliğinizde neler yapacaksınız?

Kaymakam:  Babam ekmek fabrikası olan biriydi. Dolayısıyla bize esnaflık kültürünü aşıladı. Yatırımlarımızı yaptık çok şükür. Emeklilikte İzmir’e yerleşmeyi düşünüyordum. İzmir’de ve Sarıyer’de arsalarımız var. Ama Darıca’da bu tanışmışlık ve sosyal çevreden sonra Bayramoğlu’nda da yaşamayı düşünüyorum. İstanbul ve bu bölgeden ayrılmamak şartıyla inşallah emeklilikte de hep bir arada oluruz. Ama benim emeklilikle ilgili ticarete de başlama fikrim var. Emekli olduktan sonra da zaman geçirmeyi ve üreticiliği yapabileceğimi düşünüyorum.

GÖLGE: Darıca’yı size sorsalar 2 cümleyle nasıl özetlersiniz?

Kaymakam: Şunu söyleyeyim, Sabiha Gökçen Havalimanında, 20 milyon nüfuslu bir metropol şehirde  inip 10 dakika sonra denize girebileceğin bir belde arıyorsan Darıca’ya gel. Böyle bir ilçe. İkinci olarak da Darıca çok hızlı gelişen bir ilçe. Çok farklı kültürlerin harmanlandığı bir yer. Ve burada da her kültürü bulabileceğiniz bir ilçe. Çok şık, gelişen ve deniz kenarında, bunun yanında güvenlikte, eğitimde üst düzeydeki farklı olan bir ilçe.

GÖLGE: Dergimiz aracılığıyla kamuoyuna vereceğiniz mesajlar nelerdir?

Kaymakam: Sözlerimin başında da söylediğim gibi, ben Darıca’ya gelmeden önce böylesine etkin, güzel, hızlı gelişen bir ilçe olacağını düşünmüyordum. Ama kir içerisinde Darıca’nın gelecekteki istikbaline çok inanan birisiyim. Bölgede çok hızlı nüfusu artacak olan, yerleşimde çok büyük göç alarak devam edeceğini, ancak bunun yanında da sahiliyle, altyapısıyla da buraya yerleşenlerin de istikbalinin, geleceğinin iyi ve şanslı olduğuna inanıyorum. Darıca’da  özellikle çocuklarının eğitimi sahasında ‘’ben Büyükşehir’de yaşamıyorum, hem Büyükşehir’in kenarında, dingin, sessiz bir ilçede yaşıyorum. Hem çocuğumun eğitimini Büyükşehir’dekinden daha kaliteli aldırıyorum, hem de tüm ulaşım ve ana arterlere yakın olan bir bölgede bulunuyorum’’ diyen, geleceği olan bir Darıca’dan bahsediyoruz. Bizim sevdamız bulunduğumuz, yemek yediğimiz, görev yaptığımız bir yerin dertleriyle dertlenmektir.

GÖLGE: Dergimiz hakkında düşüncenizi alalım.

Kaymakam: Sizi ilk tanıdığımdan beri farklı bir basın ve bölgede gazetecilikle uğraşan bir yapı olarak gördüm. Diğerleriyle mukayese etmeyeyim ama sıcaklığınız, belki yörenin getirdiği bir özellik. Ve bulunduğu bölgeye basının da hizmet etmesinin bir kamu görevi olduğuna inanan bir yapıyı gördüm size. O tecrübe ve birikimle de, konulardaki, sorulardaki o hassasiyetinizle de bulunduğu bölgenin dertleriyle dertlenen bir gazeteci olarak sizi tanıdım. Onun için tecrübenle de olaylara hakim olmanın basın dünyasında da bir yeri olduğuna inanıyorum. Dergicilikte de hakikaten gazeteler artık biliyorsunuz renkli televizyon çıktı. Dönemsel bir değişim var, bu değişime ayak uydurabilmek önemli. Bu değişimle gazetelerin de fonksiyonları farklı oluyor. Daha renkli, daha güncel, bölgede prestijli konuları ön plana çıkaran dergicilik anlayışını sizde gördüm. Bunla da bölgede yaşan değerlerin tanıtma adına da güzel şeyler. Farklılıklarınızı böyle görüyorum.  Teşekkür ederim.