Fazla kilolu olmanın sağlık üzerindeki zararlı etkileri konusunda farkındalık oldukça arttı. Peki ya çok zayıf olmak? Dünya Sağlık Örgütü’nün beden kütle indeksi sınıflandırmasına göre; kilonuzu boyunuzun metre cinsinden karesine böldüğünüzde elde ettiğiniz değer 18,5’in altındaysa zayıf olarak sınıflandırılırsınız ve bu değer azaldıkça çok zayıf olmanın getirdiği sağlık problemlerinin görülme riski artar.

Aşırı yorgunluk ve anemi, saç dökülmeleri, zayıf bağışıklık…

Çok zayıfsanız, vücudunuzun işleyişi için gerekli olan besin öğelerini yeterince karşılayamıyor olabilirsiniz. 2016 yılında yayınlanan ve Japonya’da yapılan bir çalışmaya 570’i zayıf olan toplam 3634 kadın öğrenci dahil edilmiştir; zayıf grupta yer alan ve zayıf olma arzusu olan kadınların, zayıf grupta yer alan ancak zayıf olma arzusu olmayan kadınlara göre daha az sağlıklı beslenme alışkanlıklarına sahip oldukları bulunmuştur. Yetersiz beslenme, zamanla sağlığınızı ciddi şekilde etkileyebilir ve istenmeyen problemler doğurabilir. Yetersiz B12 ve folat alımına bağlı olarak gelişen aşırı yorgunluk ve anemi, saç büyümesini desteklemek için yeterli besin alınmamasına bağlı olarak gelişen saç dökülmeleri, bağışıklık sistemini desteklemek için yeterli kalori ve besin alınmamasına bağlı olarak gelişen zayıf bağışıklık fonksiyonu ve enfeksiyon riskinin artması bu problemlerin başında gelmektedir.

Osteoporoz

Düşük vücut ağırlığı düşük kemik mineral yoğunluğu ve osteoporoz riskinizi artırabilir, diyetle yeterli kalsiyum ve D vitamini alınmaması bu durumun en önemli nedenlerindendir. 2016 yılında yayınlanan ve 1767 premenopozal Koreli kadında yapılan bir çalışmada, beden kütle indeksi 18.5'ten yüksek olan katılımcıların yalnızca %9.4'ünün düşük kemik mineral yoğunluğuna; 18.5 veya daha düşük olan kadınların ise %24'ünün düşük kemik mineral yoğunluğuna sahip olduğu bulunmuştur. Çalışmanın sonuçları, zayıf olmanın osteoporoz riskini artırdığını göstermektedir.

Kısırlık

Kadınlarda östrojen hormonları yağ yapısındadır ve vücut ağırlığının ve yağ oranının çok düşük olması bu hormonların üretimini etkileyerek adet düzensizliklerine ve doğurganlığın azalmasına neden olur. Erkeklerde ise beslenme şeklinin çok düşük kalorili ve düşük proteinli olmasına bağlı olarak gelişen zayıflık, sperm hareketlerinde azalmaya neden olur ve döllenme şansı azalır.