Dakın yaptığı yazılı açıklamada, 2011 yılında 6111 sayılı Kanunla eski borçların yapılandırılması, gecikme zammı (faiz) yerine TEFE/ÜFE endeksine göre borçların yeniden hesaplanması, hesaplanan borçların da mükelleflerin kendi tercihlerine göre 6, 12 veya 18 taksitte, toplam 1, 2 veya 3 yılda ödenmesinin öngörüldüğünü hatırlattı.

Mükelleflerin bu imkandan yararlanabilmeleri ve haklarını muhafaza edebilmeleri adına bir yıl içinde en fazla iki taksitlerini ödeyememelerinin söz konusu olduğunu dile getiren Dakın, "Dolayısıyla uygulama kapsamında bir mükellef 2011, 2012, 2013 ve 2014 yılları için en fazla (4x2 =) 8 taksit ödenmediğinde yapılandırma ihlal olmuyordu" ifadesini kullandı. Kanunda, bu çerçevede ödenmemiş taksiti bulunan mükellefler için eksik taksitlerini ödeme vadesinin nisan ayının son günü olarak belirlendiğini bildiren Dakın, şöyle devam etti:

"Bir yıl içinde 2'den fazla taksitini ödeyemeyen mükelleflerimizin yapılandırmaları ise ödeyemedikleri, eksik bıraktıkları tutarlar için ihlal edilmiş oldu. Geçtiğimiz mart ayı son itibariyleyse son taksitler ödendi. Belirtilen çerçevede yapılandırmasını ihlal etmeden bazı taksitlerini ihmal eden mükelleflerimizin sayısı İstanbul'da 104 bin'dir. Bu mükelleflerimiz eksik kalan taksit tutarlarını nisan sonuna kadar bankalar, kredi kartları ya da veznelerimizden ödeyebilirler. Ödenmeyen veya eksik kalan tutarlar için borç miktarı 2011'de yapılandırma öncesi indirimsiz tutara dönüşecek ve üzerinden yeniden gecikme zammı hesaplanmak üzere borcu güncellenecektir."

Nisan sonuna kadar ödenmeyen tutarın, yapılandırılan borcun vadesinin eskiliğine bağlı olarak iki katına kadar çıkabileceğine işaret eden Dakın, böylesi bir durumda ise işletme ve hatta gerçek kişiler için kredi çekilip vergi borcunun kapatılmasının çok daha mantıklı olabileceğini vurguladı.

Dakın, işletmelerde hem kredi faizlerinin gider yazılabileceğinin hem borcun iki katına çıkmasının engelleneceğinin hem de cebri takibat riskinden kurtulmuş olunacağının altını çizerek, sonuç itibariyle eksik taksit tutarlarının nisan ayı sonuna kadar ödenmesinin ekonomik açıdan tüm mükelleflerin lehine olacağını kaydetti.