Şanlıurfalı çoban, hayvan güderken merada topladığı insan yüzüne benzeyen taşlarla Edirne Uzunköprü'de "İnsansı Taşlar Müzesi"ni oluşturdu.
Şanlıurfa'dan Konya'ya çobanlık için göçen ilkokul mezunu Ahmet Aslan (48), meralardan topladığı insan yüzüne benzeyen taşları sergilemek isteğini, Uzunköprü Belediye Başkanı Enis İşbilen'e sosyal medya üzerinden ulaştırdı.
İşbilen, 4 yıl önce restore ettikleri ve halen Kültür ve Sanat Evi olarak kullanılan Aziz İoannis Kilisesi’nde taşları sergileyebileceği cevabını verdi. Ahmet Aslan, insan yüzüne ve hayvanlara benzeyen 150 taşı Uzunköprü'de oluşturulan müzede sergilemeye başladı.
Müzenin kurucusu Aslan, her şeyin koyunları merada gezdirirken koyunları hizaya sokmak içine eline aldığı bir taşla başladığını söyledi.
Aslan, 8 yıldır topladığı taşları bir müzede toplamanın en büyük hayali olduğunu ve bunu başarmaktan dolayı büyük bir mutluluk yaşadığını belirtti.
Memleketi Şanlıurfa’dan ayrılıp Konya’da bir köyde çobanlık yapmaya başladıktan sonra içindeki sanat sevgisinin ortaya çıktığını ifade eden Aslan, şöyle konuştu:
"Merada koyunlara atmak istediğim bir taşı insan yüzüne benzediğini görünce elime alıp ona uzun uzun baktım ve müze fikri aslında o taşla başladı bende. Ben geçmişte bir kitap okumuştum ve çok etkilenmiştim. Orada 'Walt Dinsey'e Disneyland'ı nasıl yarattınız?' diye bir soru soruluyor. O da her şey bir fareyle başladı diye güzel bir cevap veriyordu. O söz, bende 'her şey bir taşla başladı' fikrine dönüştü, büyüdü ve zamanla bu müze fikri oluştu. Bu taşların ve o ilk bulduğum taştan sonra akrabalarına eş dostlarına ulaşmaya çalıştım. O beni bir diğerine bir sonraki bir diğerine götürdü ve bu taşlar zamanla birikti."
Müzenin gelişmesi için çalışacağını dile getiren Aslan, şöyle devam etti:
"2009 yılından beri müze için çalıştım. 2016 yılında benim aynı fikrimle Japonya'nın başkenti Tokyo’da 'İlginç Taşlar Müzesi' diye bir müze açıldı. Ben de kendi fikrimi geliştirmeye çalıştım. Uzunköprü Belediye Başkanı İşbilen'le sosyal medya üzerinden tanıştık. Bu müzenin açılması için gören birine ihtiyacım vardı. Bu da oldu. Bu müzeyi daha da geliştireceğiz. Benim işim artık taş gütmek olacak. Bu taşları arayıp bulacağız. Daha da zenginleştireceğiz bu müzeyi. Burada hiçbir taş güvende değil hep daha iyisi vardır düşüncesiyle daha ileri götüreceğiz. Benim de 2023 hedefim var. Hedefim, dünyanın en büyük insansı taşlar müzesini oluşturmak."
Fotoğraf: Contemporary İstanbul'da sanatın yeni biçimleriyle ilgili deneysel eserler sergileniyor.
Müzede ünlülere benzeyen taşlar bulunduğunu anlatan Aslan, ABD Başkanı Donald Trump’a benzettiği taşın öyküsünü ise şöyle anlattı:
"Bu taşı ilk gördüğümde aslında ters dönüktü. Sonra her taşın altında bir şey olacağını bildiğimden onu çevirdim ve karşıma böyle bir yüz çıkıverdi. Ben de bunu karşıma oturtup baktım izledim ve Trump’a benzediğini üzerine bir saç konduğu zaman sarı saç, bunun tamamen Trump’ın kopyası olduğunu düşündüm. Ben o gözle bakıyorum. İnsanlar da bu gözle bakmaya başladılar. Anlattığımda onlar da o gözle bakıyorlar. Ben bu taşı sırtlanıp 16 kilometre taşıyarak eve getirdim."
Aslan, Ortadoğu politikasını eleştirdiği ve sanattan uzak bir ruha sahip olduğunu düşündüğünü Trump'u müzeye davet etmek istediğini ancak gelmeyeceğini bildiğini belirtti.
Aslan, çobanlık mesleğini müze nedeniyle ikinci plana koyduğunu Uzunköprü'ye yerleşerek taş aramaya devam edeceğini kaydetti.
Uzunköprü Belediye Başkanı Enis İşbilen de müzenin doğa harikası olduğunu söyledi.
Müzenin yeni açıldığını ve ziyaretçilerin müzeye hayran kaldığını vurgulayan İşbilen, şunları kaydetti:
"Bu eserler herhangi sanat erbabının elinden çıkan eserler değil. Bunların yapımcısı, yaratıcısı meydana getiricisi doğa. Rüzgarla, suyla, sıcaklıkla, soğuklukla oluşan taşlar. Bu taşların bir ortak özelliği var. Bunların yüzde 90'ının üzerinde bir takım dağ, bir takım hayvan figürleri yüzlerini andıran cisimler var. Ancak yüzde 90'ından fazlası, insansı yüzler ortaya koyuyor.
Burada bütün dünyaya arz ettiğimiz doğal bir müze var. Bu taşların yaşları belli değil. Bazılarınınki belki milyonların üzerinde. İlerleyen dönemlerde taşların hesaplarının yaşlarını öğrenmek için çalışmalar da yapılabilir. Müzemiz ziyarete açıldı ve müzenin tanıtımı için çalışmalar yapıyoruz. Müzeyi gezenler çok etkilendi. İlginin artarak devam edeceğini tahmin ediyorum."
Müzeyi ziyaret eden Gürkan Top, müzenin muhtevasının çok farklı olduğunu belirterek, "Müzenin açılacağını daha önce duymuştum ve ziyaret etmek istedim. Heykeltıraşlığı doğa tarafından yapılan bir müze diyebiliriz. Çok ilginç. Herkese gezmesini tavsiye ederim." diye konuştu.
Ziyaretçi İlknur Şenkal ise müzeyi çok beğendiğini söyledi.