Seçimden çıkan koalisyon sonucuna ilişkin Davutoğlu kimseyi dışlamayacaklarını vurgulayarak “Koalisyonu ancak biz yürütürüz” dedi
Kırmızı çizgi tabirini kullanmadığını belirten Davutoğlu, “Her türlü konuyu görüşmeye hazır olmak lazım. Ancak siyasi ilkelerimiz var” diye konuştu
Başbakan Ahmet Davutoğlu, başkanlık sistemini istediklerini vurgulayarak “Geçmek istedik ama halk izin vermedi” dedi. Davutoğlu, “Artık taşların yerine oturtulması lazım. Cumhurbaşkanı, cumhurbaşkanı; başbakan, başbakan; muhalefet muhalafet olmalı” dedi.
Davutoğlu, seçimin ardından ilk kez TRT’de soruları yanıtladı. Seçim sonuçlarının hayırlı olmasını dileyen Davutoğlu dikkat çeken şu açıklamaları yaptı:
‘Başkanlığı halk istemedi’
BAŞKANLIĞA HALK İZİN VERMEDİ: Seçim öncesi konuştuklarımız kaldı. Sistemin değişmesini isterdik. Başkanlık gündeme getirdik. Parlamenter sisteme karşı değilim hiçbir zamanda olmadım. Türkiye’de uygulanan sistem parlamenter sistem değil. 12 Eylül yönetimi hep general gelecek gibi bir çarpık sistem kurdular. Yetkiler Başbakan yargı ve diğerleri arasında öylesine paylaşılmıştır ki parlamentonun dışındadır bütün yetkiler. Halkın seçtiği cumhurbaşkanı gündemde yerini aldıysa başkanlık sistemi tasavvur ettik. Uygun görmediğini halk verdiği oylarla bu yetkiyi vermedi bize, istedik ama buna halk izin vermedi. Sorumluluğumuz var olan yapı içinde ne ise onu yapmaktır. Küsemeyiz, başka yol arayamayız.
TAŞLAR YERİNE OTURMALI: Görevi aldım turları tamamladım, iade ettim varsayalım. Kılıçdaroğlu, Bahçeli kime verecekse verecek görevi alacak olanın cumhurbaşkanlığını tartıştırmaması lazım. Cumhurbaşkanımızın zihninden başkanlık geçiyor olabilir ama bugünkü sistem içinde kendisine düşen rolu yapmıştır, herkesi uyarmıştır. Sayın Cumhurbaşkanımız bu tutumuyla krizi çözen bir makamdır. Kişi nerede ise makamı orasıdır. Sistem değişmediğine göre artık taşların yerine oturtulması lazım. Cumhurbaşkanı, cumhurbaşkanı; başbakan, başbakan; muhalefet muhalefet... Herkes kendi görevini yetki ve sorumlulukları dahilinde yaparsa uzlaşı doğar. KOALİSYON GÖRÜŞMESİ DEĞİL: Cumhurbaşkanı’nın Baykal ile konuşması olumludur. Neden cumhurbaşkanı görüşüyor denmez. Ha, koalisyon partiler arası olur. Koalisyon müzakeresi olmaz bu. Cumhurbaşkanımız koalisyon müzakerelerini yapacak kişi değildir. Tıkanmayı aşacak bir makamdır. Koalisyon görüşmelerinin partiler arasında olması parlamenter sistemin gereğidir.
YÜZDE 41 BAŞARIDIR: YSK ve oy veren her vatandaşımız teşekkürü hak ediyor. Bundan sonra da meşruiyet tartışması hiçbir zaman açılmayacak. Şu parti kazanırsa hile olur, bu parti kazanırsa hile yok gibi yaklaşımın benimsenmemesini bir kez daha söylüyorum. Millete sitem edilmez, küsülmez. Ak Parti 49’lardan, 43,5 civarında oylarının yüzde 41’e gerilemiş olması, bizim muhasebe etmemiz gereken bir olgudur. Yüzde 41 bir başarıdır. 1960’tan bu yana yüzde 40’ı Adalet Partisi, Ecevit, Özal geçti. Hükümet kurma sorumluluğunu millet Ak Parti’ye vermiştir.
RAHAT UYUYUN: Hiçbir ihtimali de dışlamıyoruz. MHP, HDP kapıları kapattı. CHP, Ak Parti dışında kapı açık dedi. En önemli husus, Türkiye’nin menfaatidir, halkın huzurudur. Bir anlık dahi kaotik bir tabloya izin vermeyiz. Halkımıza seslenmek istiyoruz, müsterih olsunlar. Hükümet işleyişinde hiçbir aksama olmayacak. Piyasalara, iş adamlarımıza, STK’lara sesleniyorum herkes evinde rahat uyusun.
HİÇBİR PARTİYİ DIŞLAMAYACAĞIZ: Bizim kimle ne yapacağımıza biz karar veririz. Partiler iktidar için vardır. Koalisyon ihtimali varsa bunu neden kapatıyorsunuz. Kurulları işlettim. 12 yıldır tek başına iktidarı nasıl yaptıysak şimdi de koalisyonu ancak ve ancak biz yürütürüz. Diğerleri yolu kapatmaya devam ederse her opsiyonu düşünürüz. Diğer partiler iş birliği yaparsa bunu konuşuruz. Hepsi ile ilgili dışlamadan hiçbirini. Onlar kendi aralarında bir şey yapacaksa ona da açıktır. Önemli olan meşruiyet sınırları içinde kalmak, samimiyet.
BİZİM İLKELERİMİZ VAR: Ben kırmızı çizgi tabirini hiç kullanmadım. İlkelerimiz vardır. Çünkü siyaset çizgiler değil, istikametle yürür. Opsiyonları daraltmış olursunuz. Kullanmam böyle ifade. Her türlü konuyu görüşmeye hazır olmak lazım. Görüşürken ben bu konuya katılmıyorum dersiniz. Uzlaşı gerekiyorsa koalisyon için ona da hazırız. Uzlaşıya kapı kapatıp Türkiye’yi riske atacak şekilde, ekonomiyi dalgalandıralım, AK Parti’ye bir darbe daha vuralım, şu veya bu yolla modelizasyon olmaz. Kırmızı çizgilerden daha çok, ahlaki siyasi ilkelerimiz var. Kimse şu ihtimale kapalıyız, açığız diyemez.
İYİ DEĞİL DEDİK AMA: Yeni bir gün doğdu. ‘Artık yeni şeyler söylemek lazım cancağzım’ diyor. Bizim için seçim dönemindeki tartışmalar bitmiştir. Koalisyon iyi değil dedi ama halk dedi ki, ‘sen böyle diyorsun ama benim tercihim koalisyondur’. Onun tercihi, tartışmayız. Ama bu tercihi uygun gördüğümüz anlamına da gelmez. Koalisyonlar Türkiye’ye zaman kaybettirir. Ama halk istemişse, bize düşen bunun en iyisini yapmak. Kötünün kötüsü var. İşlemeyen koalisyon, kriz... 79 Türkiye’sine düşürmeyiz ülkeyi.
TİYATROVARİ SÜRECE GİRMEYİZ: (Erken seçim) Bu seçim bir sonuç üretmedi hemen erken seçime gidelim demek milletin verdiği göreve saygısızlık olur. Kararın gereğini tüketmeden de alternatif yola gidemem. Diğer partiler bütünüyle kapatırsa yolları kendi aralarında da üretemezlerse o zaman millete dönerim. ‘Sana geliyorum talimatın nedir’ derim. Tiyatrovari bir koalisyon sürecine girmeyi ahlaki görmem samimi girerim, elimden geleni yaparım. Ülke geçici idare edilecek değil Meclis kapalı olacak değil.
‘Siyasi rakibimiz olur’
GÜCÜMÜZ YETTİĞİNCE: HDP şenlik içinde ama PKK’yı seçim döneminde bile kullandılar. Yeni tabloda demesi lazım ki, şimdi dönüp ‘ey PKK artık ben meşru bir partiyim, silahları bırak’ demesi lazım yoksa verdikleri ödünç oylara ihanet etmiş olur. Çözüm sürecini sürdürmekte kararlıyız ama gücümüz yettiğince. Koalisyonu kiminle yapacağımıza bağlı. Biz tek başımıza şu veya bu yönde bir şey söylemeyiz ama HDP yapabilir, ben artık terörün yanında değilim diyebilir. Nişantaşı’nda kullandığı dili Diyarbakır’da kullanamıyor. Kandil’e dönüp de ‘silahları gömün’ derlerse siyasal rakibimiz olurlar, oldular, olmaya devam ederler.