En zorlu zamanda, en beter şartlarla ve binbir zahmetle kurduk biz bu Cumhuriyeti.  Her aşamasında kanımız da var, canımız da, heyecanımız da.. Silahla da savaştık, karasabanla da.. Düşmanla da savaştık, ihanetle de... Açlıkla da boğuştuk, hastalıkla da... Çok yetim kaldık, çok aç ve açıkta kaldık; ama yılmadık. Yıl yıl Cumhuriyet mucizesini gerçekleştirdik. Ve o Sarı Paşa’nın, varlığını Türk varlığına armağan eden o gök bakışlı Gazi’nin vefatına kadar tek bir yürekti milletçe ruhumuz.  
 Nihayet; Han, hükümdar, sultan veya başka bir son altında bir kişinin veya bir kliğin egemenliği yerine milletin egemenliğinin önemini ancak Atatürk’le anlayabildik.  
        İster PKK, ister IŞİD, isterse FETÖ olsun asla hiçbir hain emel; bu ülkeden nemalanamayacak, hayalini kurdukları iç savaşı, bölünmüşlüğü göremeyeceklerdir. Türk milleti onuru ve cesaretiyle her türlü illete göğüs geren bir millettir. Milli kurtuluş mücadelesinde yedi  düvele karşı mücadele etmiş olan milletimiz, bu badireleri de atlatacak, teröre ve içerde dışarda her türlü belayı tarihe altın harflerle geçmiş Ortaasya bozkırlarından Akdenize bir kısrak başı gibi uzanan üstün ruhu ile alt edecektir.
 O ruh ki millet olma ruhudur ve Orta Asya’lardan Anadolu’ya, Balkanlar’a taşınmıştır. 600 yıllık Osmanlı’nın enkazından çıkardığımız bu harika fidan bugün koca bir ağaç olmuştur ki, zaman zaman ihanet odakları , yer yer gövdesini kazımaya çalışsalar da, kökü Türk Milleti’nin kökü kadar sağlamdır.
 Bizi biz yapan o ulvi ruh, heyecan ve cesaretle Cumhuriyetimize her zamankinden daha çok sahip çıkmalıyız. Ve varlığını Türk Milletinin varlığına adayanların sayısını arttırmalıyız. Türk Eğitim-Sen olarak kuruluş ve varoluş vazifemiz budur.
 Başta Atatürk olmak üzere tüm silah arkadaşlarına, 99 yıllık zaman zarfında yitirdiğimiz tüm şehitlerimize, gazilerimize rahmet ve minnetlerimizi sunar, milletçe nice 100’üncü ve 1000’inci yıldönümlerine erişmek dileğiyle mutluluklar dilerim. Cumhuriyetimizin varlığı daim, gücü kaim ve sevinci hep içimizde olsun!