Başbakan Binali Yıldırım, ABD'nin terör örgütü YPG'de ısrarını, Türkiye'nin S-400 füze sistemi almasıyla karşılaştırarak eleştirdi.
Yıldırım, Londra'daki temasları kapsamında, Uluslararası Stratejik Çalışmalar Enstitüsünde (IISS) düzenlenen "Türkiye'nin Ortadoğu Perspektifi, Tünelin Sonunda Işık Var mı?" konulu panelde konuşma yaptı.
Yıldırım, Türkiye’nin NATO’nun en önemli üyelerinden biri olduğunu hatırlatarak, "Bizim NATO’yu zayıflatma gibi hiçbir niyetimiz yok. NATO, bölgede gerekli rolü oynamayı sürdürdüğü sürece biz NATO ile çalışmaya bağlıyız." diye konuştu.
NATO’nun, maruz kaldığı dış tehditler karşısında Türkiye’nin yanında yer almadığını belirten Yıldırım, özellikle hava savunma sistemi konusunda Türkiye’nin çağrılarının karşılıksız kaldığını söyledi.
"NATO’nun gelmesi ve toprağımızı koruması çağrısında bulunduk ancak kimsenin geldiği yok. NATO şimdi bir rol oynamayacaksa ne zaman oynayacak?" diyen Yıldırım, buna karşın Türkiye’nin 50 yıldan fazladır üyesi olduğu NATO ile çalışmaya devam edeceğini ve verdiği sözü tutacağını bildirdi.
Katar ile komşuları arasındaki krize de değinen Yıldırım, bunu onaylamadıklarını vurguladı. Yıldırım, "Bölgede yeterince sorun var. Daha fazlasını da istemiyoruz. Bu nedenle sakin olmalarını söylüyoruz. Sadece Katar'a değil aynı zamanda Suudi Arabistan'a, Mısır'a, Bahreyn'e, Birleşik Arap Emirlikleri ve diğerlerine de." ifadelerini kullandı.
Bu durumun sürdürülebilir olmadığını belirten Yıldırım, çözüme diyalog ve barış yoluyla ulaşılabileceğinin altını çizdi.
Türkiye'nin Rusya'dan satın aldığı S-400 füze sistemiyle ilgili bir soru üzerine Yıldırım, "Cevap basit. Nasıl biz Amerika’ya diyoruz ki 'PYD ve YPG terör örgütüdür, bunlarla DEAŞ'ı yok etmek için işbirliği yapmayın', bize dönüp diyorlar ki 'Bu bir seçim değil, bu bir mecburiyet.' Ben de diyorum ki S-400’ler bir seçim değil, bir mecburiyet." yanıtını verdi.
"Topraklarımızı korumak zorundayız." ifadesini kullanan Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bunu, NATO ile yapmak isteriz. Bunun için de çok gayret ettik. Ama maalesef sesimizi duyuramadık. Bakın biz Patriot'u almak istedik, olumlu cevap almadık. Eurosam almak istedik, olumlu cevap almadık. Bize sadece satmak istiyorlar. Tamam da biz satın almak istemiyoruz. Biz, madem NATO'nun bir üyesiyiz, stratejik ortağıyız, biz bu teknolojiye birlikte sahip olmak istiyoruz. Bütün buralardan sonuç alamayınca mecbur kaldık. Çin’e de gittik, Rusya'yla da görüştük ve Rusya'yla da S-400 konusunda mutabık kaldık. Büyütecek birşey değil. Bu bizim NATO üyeliğimize, NATO sisteminin entegrasyonuna zarar verecek bir iş de değil. Örneği de var. Yunanistan’da S-300 var. Orada sorun olmuyor da neden Türkiye’de sorun oluyor bunu anlamakta zorlanıyorum.”