Güncel

Başbakan Yıldırım: CHP'yi Allah ıslah etsin

Başbakan Binali Yıldırım,"PKK ve FETÖ hayır diyor dedik cevap CHP'den geldi. CHP onların kayığına binmiş durumda. CHP'yi Allah ıslah etsin" dedi.

7 Şubat 2017 Saat: 13:01
Başbakan Yıldırım: CHPyi Allah ıslah etsin
Başbakan Yıldırım: CHP'yi Allah ıslah etsin

Başbakan Binali Yıldırım, partisinin grup toplantısında konuşuyor. Referandum sürecined CHP'nin tutumunu sert dille eleştiren Yıldırım, "2017 Türkiye'nin kaderinin ve bahtının güneş gibi parlayacağı bir yıl olacak. Yaşam tarzı edebiyatı yapanlar üniversite önlerinde kurdukları ikna odalarında genç kızlarımızın yaşam hakkına tecavüz ettiler. Namaz kılıyor diye ihraç edilenlerin vebali ile bugün yaşananları herkes görüyor" dedi.

 "Milletimiz için takındığımız yumuşuk başlılığımızı anlayamadılar. Bizi uysal koyun sandılar" diyen Yıldırım'ın konuşmasının satır başları şöyle: Bu gazi ve aziz millet tüm zorluklara tarihin her döneminde göğüs gerdi. İnsanlık mazisinde bir örnek daha gösterin ki 16 kez yıkılsın ama milleti 17'nci kez devletini kursun. Biz, AK Parti'nin siyaset anlayışının temelini bu harçlarla doldurduk. Bu yüzden girdiğimiz her seçimden AK Parti olarak yüzümüzün akıyla çıktık. Seçimlerin ertesi günü yine insanımıza koşup hizmet üretmeye devam ettik. Ömrübillah bir araya gelemez denilen çevreler, bir araya geldiler, beraber çalıştılar. Hepsini en acı şekilde tecrübe ettik. Ama milletimiz için yeri geldi duymadık, geri geldi görmedik, yeri geldi sustuk. Ama hep mücadele ettik. Olanda bir hikmet var dedik. 

UYSAL KOYUN SANDILAR

Bazı çevreler bunu suistimal etmeye kalkmadı mı; elbette kalktılar. Yumuşak başlılığımız anlayamadılar, bizi uysal koyun zannetiler. Siyaset mühendisliği yapmaya çalıştılar, 100 yıl sonra bile hukuk ve siyaset çerçevesinde utançla anılacak 367'yi çıkardılar. Bu anayasa değişikliğinin müsebbibi CHP. 2007'ye gidelim. Meclis'in en büyük partisine cumhurbaşkanı seçtirmeyen, hukuk ikdas eden ana muhalefet partisi bu işin başlangıcına sebep olmuştur.

CHP'Yİ ALLAH ISLAH ETSİN 

Cumhurbaşkanı seçtirmemek için vesayet odaklarının sözcülüğünü yapan ana muhalefet partisi bugün bütün marjinal odaklarla aynı fotoğrafı veriyor. PKK hayır, FETÖ hayır dediği için biz bu değişikliğe evet diyoruz dedik. Biz cevabı muhataplarından beklerken cevap CHP'den geldi. CHP zaten onların kayığına binmiş vaziyette, Allah ıslah etsin. Siz FETÖ ile PKK ile bölücü örgütlerle iş tutarak milletin gönlüne giremezsiniz. 

TÜRKİYE'NİN BAHTI GÜNEŞ GİBİ PARLAYACAK 

2017 Türkiye'nin kaderinin ve bahtının güneş gibi parlayacağı bir yıl olacak. Gelecek daha güzel olacak. TBMM'de 339 oyla kabul edilen bu değişiklik milletin onayına sunulacak. Anayasa değişikliğini hazırlarken çok titiz bir çalışma yaptık. Her safhada milletimizin şahitliğinde geçti. Meclis çatısı altında, milletimizin hiç de arzu etmediği olaylar da yaşandı. Söylenmemesi gerek sözler söylendi. Muhalefet sözlü, fiziksel, psikolojik şiddetin her türünü kullanmaktan çekinmedi. İçimiz, vicdanımız rahat. AK Parti kapalı kapılar ardında gizli gündem kurgulayan parti değil. Milletinin emrinde yol haritası çizen partinin adı. Meclis'te grubu bulunan bütün parti başkanlarına çağrı yaptık. Gelin bir araya gelelim dedik. Ana muhalefet partisi genel başkanı, siz cumhurbaşkanlığı sistemine karşısınız, o zaman ne yapmamız lazım, buyrun siz teklifinizi getirin, biz de teklifimizi getirelim, Meclis'ten ittifakla geçirelim. Milletin kararı başımız, gözümüz üstüne. Daha ne yapacaktık? Ama tıs yok. Millete gitmeye korkuyorlar. Milletin kararı en doğru karardır.

Aynı çağrıyı MHP'ye de yaptım. Sayın Bahçeli, ben parlamenter sistemin güçlenmesinden yanayım, ancak 2007'de ortaya çıkan durum ve referandum sonrası Cumhurbaşkanının millet tarafından seçilmesi ile mevcut durum sürdürlebilmesi mümkün değil, Anayasa'nın mevcut durumla düzenlenmesi şarttır. Mevcut durumu Anayasa ile uyumlu hale getirmek için Cumhurbaşkanlığı sistemine varız dedi. Bu uzlaşma metnidir. Sayın Bahçeli ve MHP'deki bütün vekillere teşekkür ediyorum, çünkü önce ülkem ve milletim anlayışı ile hareket ettiler. Her zaman milliyetçi hareket, ülkücü kardeşlerimiz parti hesaplarını bir kenara bırakmıştır. MHP'nin geçmişte yaşanan krizlerde ülkenin geleceği bekası için bir duruş gösterdiği hepimizin hafızalarındadır.

SİYASİ REKABET  VE SANDIK VAR

Ortada bir sandık var. Siyasi rekabet havası da aldı başını gidiyor. Bu havaya kapılıp kimse şunu unutmasın: Bu referandum Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemini öngören, yargı ile milletvekilleri ile hususları öngören anayasa değişikliği oylamasıdır. Bu bir genel seçim değildir. Sadece AK Parti ve MHP seçmeni değil, diğer partilerin seçmenlerinden de Türkiye'nin geleceğini ilgilendiren, daha hızlı, muasır medeniyetler seviyesine ulaşmayı sağlayacak sisteme oy verecek. Görülecek ki, yapılan değişiklik milletimin lehinedir. Referanduma partiler cephesinden bakmak yanlış olur. AK Parti burada taşın altına koydu ve artık söz milletindir, karar milletindir dedi. Biz üstünlerin anayasasını korumak için değil, milletin anayasasını oluşturmak için referanduma gidiyoruz.

REJİM TARTIŞMASI 1923'TE  BİTTİ

Milli irade 2007'de kendisini köşeye sıkıştırmaya çalışan vesayet odaklarına ilk cevabı 2010'da verdi. Referandum süresince her yere gideceğiz, her vatandaşımızla buluşacağız. Türkiye'nin geleceğini aydınlatacak bu tarihi fırsatı her yerde vatandaşlarımıza anlatacağız.Niye siyaset hokus pokusçuları dedik? Bunlar olmayan şeyleri var göstermek için ellerinden geleni yapıyorlar. En sevdikleri iş korku senaryoları ile milletin aklını karıştırmak. Bunlar samimi değil. Anayasa değişiklik teklifinin görüşülmesinden bu yana "üniter yapı bozulacak" diyorlar. Yine tek Meclis var. "Rejim değişikliği olacak", rejim tartışması 1923'te bitti. 

CHP'YE BURADAN EKMEK DE ÇIKMAZ PATATES DE ÇIKMAZ

Bizim değişiklik teklifimizde bağımsız olan yargı ayrıca tarafsız olsun. Bundan niye rahatsız oluyorsunuz. Yargının tarafsız olması CHP'yi niye rahatsız ediyor. İki meşru güç Cumhurbaşkanı ve Meclis tarafından seçilen üyelerce sağlanacak. Milletin iradesinin yansıdğı iki erk yargı mensuplarını seçiyor. Bir kısmını Meclis bir kısmını Cumhurbaşkanı seçiyor. Cumhurbaşkanı'nı, Meclis'i kim seçiyor? Millet. Milletin seçtiğini beğenmeyeceksin, vesayet odaklarının seçimine evet diyeceksin. Eski alışkanlıklarının ortadan kalkmasına razı olmuyorlar. İster razı olun, ister olmayın, millet ne derse o olacak. CHP'ye buradan ekmek de çıkmaz, patates de çıkmaz.

EY CHP'LİLER ARANIZDA GENÇLERE DE YER AÇIN 

Meclis basit konuma  düşecekmiş. Yahu bunu dinleyenler söylediklerinin önünü arkasını hiç mi düşünmüyor? Kanun koyma, kaldırma yetkisi meclisteyken nasıl etkisizleşir? Aksine yeni değişiklikle birlikte Meclis yürütme karşısında daha güçlü hale gelecek. 18-25 yaş arasındaki gençlerim temsil hakkı mı olurmuş? 9 milyon insandan bahsediyoruz. CHP'ye göre bunlar daha seçilme ehliyetine sahip değil! Yahu gençlere de aranızda yer açın. Gençler Türkiye'nin geleceği. Onun için yer açın. 18 yaş oy verirken gel oy ver, hadi milletvekili olacağım dediği zaman, yooo sen daha küçüksün diyeceksin. CHP meydanlarda gençlere ne diyecek?14-15 yaşında şehit düşmüş ecdadımızın kanıyla bu topraklar sulanmıştır. Ecdadın evlatları 18 yaşındaki torunları elbette ki bu ülkenin kaderinde söz sahibi olmalıdır. 

MİLLETİN GÜVENOYUNDAN DAHA BÜYÜK NE VAR

Bu anayasa değişikliğiyle Türkiye'de artık milletin tam anlamıyla iktidarı gerçekleşmiş olacak. Millet hükümetini ardık sandıkta belirleyecek. Millet vekilleri seçiyor ondan sonra bir türlü hükümet kurulamıyor. Aynı gün iki sandık gelecek. Birinde Cumhurbaşkanını birinde Meclis'i seçeceğiz. Aylarca efendim güvenoyu aldı almadı, hükümet kuruldu kurulmadı diye bir şey yok. Seçilen Cumhurbaşkanı kabinesini oluşturacak 'vira bismillah' deyip işlere başlayacak.Vatandaşın verdiği güvenoyundan daha büyük güvenoyu var mı? En büyük güveni vatandaş seçerek veriyor. Vekillerin güvenoyuna artık ihtiyaç kalmıyor.

DİKTATÖRLÜK MASALI

 Bundan sonra hiçbir siyaset mühendisliği projesi milli irade üzerine sökmez. Gündemi değiştirmek için yapmadıkları hokkabazlık yok. Neymiş, insanların yaşam tarzına, tercihine müdahale edilecekmiş. Şöyle bir geçmişe bakın, maziye bir bakalım. 27 Mayıs 1960'da geldiler, öğrenciler kıyma makinalarına atıldı dediler. Darbeyi yaptılar.  Bir Başbakan iki Bakan'ı darağacına yolladılar. Mekânları cennet olsun.12 Eylül'de bir oradan bir buradan diye gençleri astılar.

ÜNİVERSİTEDE KIZLARIMIZIN YAŞAM HAKKINA TECAVÜZ ETTİLER

Tanklarla yalnızca sokaklardan değil bir milletin istikbalinin üzerinden geçtiler. Sonra 28 Şubat'ta yine rahat durmadılar. Bugün kişisel tercihler, yaşam tarzı edebiyatı yapanlar üniversite önlerinde kurdukları ikna odalarında genç kızlarımızın yaşam hakkına tecavüz ettiler. İnanç özgürlüğüne darbe vurdular. Namaz kılıyor diye ihraç edilenlerin vebali ile bugün yaşananları herkes görüyor. Ne seçene ne de seçilene saygı duymadılar. Bu bilindik çevrelerin dillerinden düşürmedikleri sözüm ona diktatörlük masalı var. Ne anlatıyorlar millete, bu anayasa değişikliği kabul edilirse ülke tek adam sistemine geçecekmiş!

BUNLAR KENDİSİNİ KÜRSÜYE BAĞLAMAKTAN VAKİT BULAMADILAR

Malum çevrelerin tedirgin oldukları tek adam değil. Böyle bir rahatsızlık varsa işe tek parti döneminden başlamak ve onun hesabını görmek gerekiyor. Tek adam masalını topluma satmaya çalışanlar şunu iyi bilmelidir ki, bu anayasanın güçlendirdiği şey tek millet, tek bayrak, tek devlet ve tek vatandır. Cumhurbaşkanı Meclisi tek başına feshedecekmiş. Etrafa yumruk sallamaktan kendilerini kürsüye bağlamaktan değişikliği okuyacak vakit bulamadılar demek ki. Hiç kimsenin fesih yetkisi yok. Seçime götürür. Seçime götürürse Cumhurbaşkanı kendisi de gider. Meclisin veya Cumhurbaşkanının seçim kararı alması demek ikisinin birden seçime gitmesi demektir. Bu uzlaşmayı sağlamak için geldi. Diyelim ki Cumhurbaşkanı ile Meclis'te bir uzlaşmasızlık oldu. Oturup anlaşacaklar, krizi çözecekler. Anlaşamazlarsa ikisi de zarar görecek.

BUNLARIN İŞİ GÖLE MAYA ÇALMAK! 

Bu sistem birlikte çalışmayı, uzlaşmayı, sorunları çözmeyi esas alan bir sistemdir. Esasında biliyorlar da işlerine öyle geliyor. Bunların masallarında Meclis'in güçlendiği de yok. Şeffaf devlet anlayışının merkeze alınarak hareket edildiği de yok. Bunlar için varsa yoksa göle maya çalmak. Ya tutarsa hesabı! Tutmaz, sizin mayanız bu millete tutmaz. Milletiyle bağını alicengiz oyunlarıyla kesmeye çalıştığınız kim? Recep Tayyip Erdoğan. Kurucu genel başkanımız bugün Türkiye Cumhuriyeti'nin ve milletin Cumhurbaşkanı. Siz hala gizli gündeminizle millet aleyhine ne üretiriz diye uğraşıp duruyorsunuz. Artık bundan vazgeçin...

BU REFERANDUMU ÖLÜM KALIM GÖSTERENLERE KANMAYIN!

Yarın bu ülkenin çocuklarına bakarken başınız öne eğilmesin. Bir iktidar partisi olmamıza rağmen vesayet çevrelerine karşı adeta bir muhalefet partisi gibi çalıştık. Bizim projelerimizin neden olmayacağını anlatan statükoya karşı millete nasıl hizmet edeceğimizi anlatmanın yolunu seçtik. Çok şükür milletin desteğini, teveccühünü gördük. Teveccühünü görmediğimiz toplumsal kesimleri de ilk günkü gibi saygıyla karşılıyoruz, karşılamaya da devam edeceğiz. Bu referandumu akıl dışı, ölüm kalım meselesi olarak gösterenler var. Bunlara aziz milletim kulak asmasın. Attığı her adımda yanına milletini almış bir siyasi partinin üyesi ve genel başkanı olarak söylüyorum; bu referandumu bulunduğu çizginin dışına çıkarıp toplumu germeye çalışanlara asla fırsat vermedik.

 

Gölge Gazetesi, Kocaeli Haber, Gebze Haber, Darıca Haber, Dilovası Haber, Çayırova Haber, Tavsiye Formu

Bu Haberi Arkadaşınıza Önerin
İsminiz
Email Adresiniz
Arkadaşınızın İsmi
Arkadaşınızın E-Mail Adresi
Varsa Mesajınız
Güvenlik KoduLütfen Resimdeki kodu yazınız
Yukarı ↑