Güncel

BAŞARISIZLIĞA TAHAMMÜLÜM YOK!

Diş sağlığından özel hayata, evliliğinden hedeflerine, Diş Hekimi SELİME ÜLKER’le her şeyi konuştuk:

4 Mayıs 2017 Saat: 12:51
BAŞARISIZLIĞA TAHAMMÜLÜM YOK!
BAŞARISIZLIĞA TAHAMMÜLÜM YOK!

Yaptığımın en iyisi olmak için bütün fedakarlıkları gösteriyorum. Yani işkoliğim diyebilirim kendime. Onlarca seminere gitmişimdir, öğrendiğim her şeyi uygulamaya çalışmaktayım.

Kalabalık bir kadroya sahip olduğumuz için çok şanslıyım, karar verirken de herkesin fikrini alırım. tüm kadromuz güler yüzlü, bu da hastalarımıza olumlu yansıyor ,çünkü diş hekimi koltuğu hala en çok korkulan yerlerden biri.

Başarı bizim için sadece iyi bir diş hekimliği değil, aynı zamanda iletişimin de olmasıdır. Hasta kapıdan ilk girdiğinde müşteri ama koltukta hasta olarak görürüz.

Aile saadetimizin kuralları; genelde aynı iş ortamının sakıncalarından bahsediyorlar fakat bütün alanlarımız farklı olduğu için sorun olmadı. Bir de7/24 iş konuşmuyoruz, ortak konuşacağımız çok şey oluyor.

300 metrekare alan üzerine kurulu kliniğimiz 7 tedavi koltuklu, geniş dinlenme odası, ferah bir bekleme salonuyla donatılmıştır. 8 doktor ve 12 yardımcı ile hastalarımızla ilgileniyoruz.

Eşim Gürcan Ülker’in  çok fazla atılımcı olması, ticareti iyi bilmesi, iletişimde başarılı olması, risk almayı seviyor olması bizi buralara taşıdı. Onun her alanda desteğini görmekteyim. Mesleğim için ne yapmam gerekiyorsa teşvik edip arkamda yer alıyor.

Fotoğraflar: Eray SARIÇAM

Tam 16 yıl önce dört metrekarelik tek bir odada da başlayan klinik serüveni.. Ve onun öncesinde , tesadüfen tanışma sonucu doğan aşk ve  bugün on yaşında Ceren isimli bir kız çocuğu, bir de Gebze’nin en bilinen diş kliniği.

Aslında ;  Diş Hekimi Selime Ülker’in  hayatı filmlere, romanlara konu olacak cinsten. Bir kere, çok ama çok donanımlı bir insan. Avrupa doğumlu ancak, Türk örf  ve geleneklerine son derece bağlı biri. İşine, eşine, kızına aşık. Ve bir de ülkesine, Türkiye’ye.

Evet, Diş Hekimi Selime Ülker’den bahsediyoruz. Ülker Ağız ve Diş Sağlığı Polikliniği sahibi, bayan Ülker’den.  Gebze’de neredeyse adını bilmeyen yok Selime Ülker’in. ‘’Kliniğinden içeri girmemiş, muayene olmamış Gebzeli yok.’’ dersek abartmış olmayız.

Diş sağlığıyla ilgili nerede, ne zaman bir konu açılsa çoğu insanın dilinden düşmeyen, övgüyle bahsedilen bir klinik olarak karşımıza çıkıyordu Ülker Diş. Bırakın Gebzeli hastaları, Avrupa’dan, hatta Amerika’dan bile müşterileri olduğu söyleniyordu.

Bizde merak ettik : ‘’Neydi bu Ülker Diş Kliniği’nin tılsımı ki, herkes burayı öve öve bitiremiyordu?’’ diye, kapılarını çaldık.

Gebze’de, Cumhuriyet Meydanı’nın tam tam köşesinde , Atatürk Caddesi’nin başında bulunan  ‘Ülker Ağız ve Dış Polikliniği’’nden içeri girdiğimizde , güler yüzlü personelin ilgisiyle karşılaşıyoruz. Ayağımıza geçirdiğimiz galoşlarla koridorda ilerlerken, tertemiz bir ortamda buluyoruz kendimizi. Bekleme salonunda çaylarımızı yudumlarken, etrafı kesiyoruz. Sessizlik, temizlik ve hijyenik ortam, kliniğe bambaşka bir güzellik katmış. Bir de tümü güler yüzlü personelin hastalara olan  ilgi ve saygısı eklenince , Ülker Diş’in neden bu kadar övgü dolu sözlerle anıldığını hemen anlamış oluyoruz.

Biz, klinikteki havayı solurken , çok samimi bir sesin ‘’Hoş geldiniz’’ tonuyla  karşılaşıyoruz.  Tokalaştığımız insan Gürcan Ülker. Doktor Selime Ülker’in eşi. Sohbetimizin ilerleyen dakikalarında anlıyoruz ki, kliniğin fikir babası, bu muhteşem orkestranın şefi.

Tabii aslında derdimiz Selime Ülker’le sohbet. Nitekim kliniğin beşinci katındaki deniz manzaralı ofislerine geçtiğimizde , tedavileri  herkesin dilinden düşmeyen , diş sağlığı için ısrarla tavsiye edilen Bayan Ülker’le bir araya geliyoruz.

Henüz sohbetimizin başında  içten edası ve  güler yüzü,  şeker tadında bir sohbetin başlangıcı olacağı izlenimi veriyor ize.  Kendini mesleki olarak son derece  geliştirmiş Selime Ülker. Dişe dair ne varsa hepsinin eğitimini almış, yetmemiş katılmadığı seminer, konferans kalmamış. İngilizce ve Bulgarca dillerini de bilmesi, uluslararası ilişkilerini geliştirmiş, hekimliğine değerler katmış.

Selime Ülker’le sohbetimiz ilerledikçe anladık ki ; karşımızda  sadece mesleğinde  çok başarılı  bir diş hekimi değil, eşi Gürcan Ülker’e aşık bir kadın, kızı  Ceren’e gönül vermiş bir anne, işinde başarılı bir hekim, sosyal yaşamda mutluluğu yakalamış bir insan var. Bir de azıcık feminist.

Dilerseniz sözü şimdi Selime Ülker’e bırakalım. Mesleki yaşamından, özel hayatına, başarılarından hedeflerine, diş sağlığı konularından önerilerine,  pek çok konuyu konuştuğumuz Bayan Ülker’le söyleşimizi virgülüne dokunmadan sizde okuyun istedik.

GÖLGE-Selime Hanım, sağlık konularına geçmeden önce sizi tanıyabilir miyiz? kimdir Bayan Ülker ve uzmanlık alanınız nedir? Ülker Diş Kliniği ne zaman kuruldu, hikayesi nasıldır?

ÜLKER- 1977 Bulgaristan doğumluyum. 1989’da Türkiye’ye göç ettik. Gebze’de ortaokul ve lise dönemini tamamladım. Üniversite olarak da Ankara üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi’nin 1995’te kazandım. 5 senelik üniversite eğitiminden sonra ilk iş deneyimim Gebze’nin tanınmış iş adamlarından İsmail Kurt’un hastanesinde diş hekimi olarak çalışmak oldu. 2 sene sonra kendi muayenehanemi açıp Ülker Diş Kliniği’nin zeminini hazırladım.

2001 yılında Gürcan Ülker’le evlenip beraber iş hayatına atıldık. Hem işletmeci hem diş hekimi olarak devam etmekteyim. Bu arada 10 yaşında Ceren adında bir kızımız var.

GÖLGE- Son zamanlarda bölgemizde oldukça popüler bir kliniksiniz. Her kesimden hastalarınız var. Bunun gerekçeleri nelerdir?

ÜLKER- Çalışmayı seven biri olarak yoğun tempoda 16 senedir çalışmaktayım. öğrenmeye meraklı, yeni gelişmeleri de yakından takip etmekteyim. başarısızlığa tahammülüm yok diyebilirim. Yaptığımın en iyisi olmak için bütün fedakarlıkları gösteriyorum. Yani işkoliğim diyebilirim kendime. Onlarca seminere gitmişimdir, öğrendiğim her şeyi uygulamaya çalışmaktayım. Ekip olarak çalışmayı sevdiğim için bunun da artılarını görmekteyim. herkesten öğreneceğim çok şey var. Kalabalık bir kadroya sahip olduğumuz için çok şanslıyım, karar verirken de herkesin fikrini alırım. tüm kadromuz güler yüzlü, bu da hastalarımıza olumlu yansıyor ,çünkü diş hekimi koltuğu hala en çok korkulan yerlerden biri. Hastalarımızı hem psikolojik olarak rahatlatıp hem de zarar en doğru tedaviyi uygulamamız gerekir.

Ayrıca çevremizin de burada oluşunun avantajlarını gördük,  eşimin sosyal biri olması çevremizin daha da genişlemesine neden oluyor.

GÖLGE- Ülker Diş Kliğini olarak kliniğiniz hakkında genel bilgiler verebilir misiniz?

ÜLKER- 16 yıldır Gebze’de estetik, güncel tedavi yaklaşımlarıyla, modern tıbbi cihaz ve aletlerle hizmet vermekteyiz. 300 metrekare alan üzerine kurulu kliniğimiz 7 tedavi koltuklu, geniş dinlenme odası, ferah bir bekleme salonuyla donatılmıştır. 8 doktor ve 12 yardımcı ile hastalarımızla ilgileniyoruz.

GÖLGE- Özellikle implant ve cerrahi müdahalelerde ne gibi hizmetleriniz var?

ÜLKER- İmplantla ilgili olarak; implant tedavisini 16 yıldır kliniğimizde rutin olarak uyguluyoruz. İmplanta uygun olmayan kemik varlığında bile kemik genişletme operasyonları ile implantı hastalarımız için mümkün hale getirebiliyoruz. Hastanın sağlık durumu iyi ise %90 oranında tedavi mümkün. Doğru bir planlama, doğru bir cerrahi ile başarılı sonuçlar elde edilebilmektedir.

GÖLGE- Kliniğinize gelen bir hasta sizin için hasta mıdır, müşteri mi?

ÜLKER- Kesinlikle ilk hedefimiz hastamızın buradan güler bir yüzle, memnun ayrılması. Başarı bizim için sadece iyi bir diş hekimliği değil, aynı zamanda iletişimin de olmasıdır. Hasta kapıdan ilk girdiğinde müşteri ama koltukta hasta olarak görürüz. Oturduğu anda şikayetlerini acil olarak giderip istekleri doğrultusunda hareket ederiz. amacımız en iyi tedaviyi yapıp tabi ki bunun karşılığını alabilmektir.

GÖLGE- Ülker’i diğer kliniklerden ayıran belli başlı özellikler nelerdir?

ÜLKER- Sağlam bir kadroya sahip olmak, ekip çalışması yapmış olmak, hepimizin birbiriyle sürekli iletişim halinde olması. En ufak sorunlarda bile hastalarımızın bize çok kolay ulaşabilmesi. Materyal seçimimizde en kaliteli olanı seçmemiz ve teknolojik gelişmelerden haberdar olmamız bizi farklı kılıyor.

GÖLGE- Kliniğinizin ileriye dönük hedefleri, projeleri var mı, nelerdir, bilgi verebilir misiniz?

ÜLKER- Hedeflerimiz; uzun süre aynı kadroyla devam edebilmek. Daha da büyüyüp kendimizi tanıtabilmek. Bizi hala bilmeyen, duymayan kişiler var. Hastalar bazen geldiklerinde Gebze’de böyle bir yerin olduğuna şaşırıyorlar. Kendimizi daha da tanıtıp çevre illerden de hasta çekebilmeliyiz.

GÖLGE- Gebze ve bölgemiz dışından da hastalarınız var mı?

ÜLKER- Sadece Gebze’den değil çevre illerden de gelenler var. Ama bizi en çok şaşırtan Avustralya’dan Pensilvanya’dan İsviçre, Danimarka, İsveç, Avusturya, Bulgaristan’dan gibi

Birçok ülkelerden gelen hastalarımız var.

GÖLGE- Ülker Diş Kliniği kurulduğundan beri toplamda kaç tedavi gerçekleştirilmiştir?

ÜLKER- Sayısını hatırlamam mümkün değil çünkü çok yoğun tempoda hasta bakmaktayız.

 GÖLGE- kliniğinizde hangi konularda hizmet veriliyor, fiyatları nelerdir, açıklamanızın sakıncası var mı?

 ÜLKER- Biz üniversite mantığıyla çalıştığımız için her konuda hizmet vermekteyiz. Genel anestezi hariç aklınıza gelen her tedavi mevcut. Dişeti cerrahisi, çocuk diş hekimliği, ortodonti, protez gibi her alanda hizmet vermekteyiz. Fiyatlarımıza gelince; tabipler birliğinin önerdiği fiyat listesine göre hareket etmekteyiz.

GÖLGE- izninizle biraz da özel hayatı konuşsak. Diş hekimisiniz, iş kadınısınız, ayrıca annesiniz. Hepsi bir arada nasıl yürüyor?

ÜLKER- Ever çok haklısınız hepsini bir arada yürütmek zor. Bütün ailem seferber olmuş durumda. Özellikle de kızımıza çok az zaman ayırabiliyoruz. O konuda şanslı mı şanssız mı bilemiyorum. Bazen ilgimizin azlığından yakınmıyor değil. Genellikle klinik ortamında büyüdü. Tek artısı çok çevresi oldu.

GÖLGE- Gürcan Bey’le nasıl tanıştınız, mutlu bir evliliğiniz olduğu biliniyor. Aile saadetinin kuralları nelerdir sizce?

ÜLKER- Hastanede tanıştık. Ben hekim olarak geliştirdim kendimi, o da işletmede. Kliniğimizin büyümesinde bunun katkıları oldu. İkimizin beraber olması büyük avantaj, tek başıma yapamazdım. Ben sadece mesleğime odaklanıyorum, böylece daha verimli olabiliyorum.

Aile saadetimizin kuralları; genelde aynı iş ortamının sakıncalarından bahsediyorlar fakat bütün alanlarımız farklı olduğu için sorun olmadı. Bir de7/24 iş konuşmuyoruz, ortak konuşacağımız çok şey oluyor. Birbirimizi destekliyoruz.

GÖLGE- iş hayatınızda Gürcan Bey’in katkıları oluyor mu?

ÜLKER- Olmaz mı, eşimin çok fazla atılımcı olması, ticareti iyi bilmesi, iletişimde başarılı olması, risk almayı seviyor olması bizi buralara taşıdı. Onun her alanda desteğini görmekteyim. O da beni gelişmemde hep destekledi. Mesleğim için ne yapmam gerekiyorsa teşvik edip arkamda yer alıyor. Bana da bu konuda çok güveniyor. Herkese beni tavsiye ediyor (gülücük)

GÖLGE-  Spor ve sanat ilgi alanınıza giriyor mu, neresindesiniz?

ÜLKER- Bizim mesleğimizin sporsuz icra edildiği zaman uzun vadede sakıncaları var. tedavi ederken hasta başında duruşumuz omurga hastalıklarına neden olabiliyor. Seanslar uzun sürdüğü için ergonomik olmayan çalışma pozisyonlarından dolayı problemlerle karşılaşabiliyoruz. Uzun seanslar, uzun çalışma saatleri gelecekte performansımızı düşürebilir. Onun için sporsuz olmaz diyorum.

Bu arada çoğumuzun birer heykeltıraş gibi çalıştığımızdan sanata yatkınlığı mevcut. Çoğumuzun resim yapma yeteneği var. Tek dezavantajımız vaktimizin olmayışı, hobilerimize zaman ayıramıyoruz. Eşim ve ben iyi bir Galatasaray taraftarı olduğumuzdan dolayı da mümkün olduğunca maçlarına gidiyoruz.

GÖLGE-  Bir gününüzü özetlemenizi istesek neler anlatırsınız?

ÜLKER- Genellikle günümüz dört duvar arasında geçiyor, ailemizden çok birbirimizi görüyoruz. O yüzden motivasyonumuz arttırmak için sık sık aktiviteler düzenliyoruz. Yani aslında hafta sonu da bir arada oluyoruz. Aramızdaki uyumu da güçlendirdiğinden günlerin daha keyifli geçmesini sağlıyor.

GÖLGE-  Sizce günümüz Türkiye’sinde kadının yeri nasıldır, iş hayatında kadının adı var mı?

ÜLKER-Günümüz Türkiye’sinde maalesef kadınların çoğu benim kadar şanslı değil. Şiddet gören kadınların çoğu üniversite mezunu. Başarılı olabilecek birçok cevher varken bu kişiler engelleniyor. Ben şanslıyım. Umarım gelecek nesillerde bu oran ve kadının yeri çok daha farklı yerlerde olur. Olmalıdır da bence.

GÖLGE-Kadın-erkek eşitliğine bakış açınızı öğrenebilir miyiz?

ÜLKER- Avrupa’da doğduğum için ve yetiştirilme tarzım bana kadın-erkek eşitliğinde zorluk yaşatmadı, hiçbir engelle de karşılaşmadım. Feminist düşünce yapısına sahibim diyebilirim kendime.

GÖLGE-  Zaman zaman maalesef kadına şiddet vakaları görüyoruz. Bu yöndeki düşünceleriniz nelerdir?

ÜLKER- Ne yazık ki bunu çok görüyoruz. Sadece şiddet değil, ölümle de sonuçlanabiliyor bazen. Sanırım çözüm bulunmuş da sayılmaz. Ayrıca cezaların da yetersiz oluşu vakaların sayısınız arttırıyor.

GÖLGE- Selime hanım, okurlarımızı biraz da genel diş sağlığı konusunda bilgilendirelim. Merakların giderilmesi için önerileri de alalım. Örneğin; sağlıklı bir ağız için neler yapılmalı?

ÜLKER- Dişler günde en az 2 kere 2’şer dakika fırçalanmalı. 3-4 ayda bir diş fırçası yenilenmeli. Ara yüz temizliği için diş ipi veya diş arası fırça kullanılmalı. Dişlere zarar verecek yiyecek ve içeceklerden de uzak durulmalı.

GÖLGE- Tüm dişlerin yaşam boyu ağızda kalması mümkün mü?

ÜLKER- Mümkün. Gelişmiş ülkelerde insanlar ömrünün sonuna kadar dişleri ile yaşayabiliyorlar.

GÖLGE- Kalıcı diş beyazlatma diye bir şey var mı?

ÜLKER- Diş beyazlatmadan sonra dişler tamamen eski tonuna dönüş yapmıyor. Fakat kullanılan sigara, çay, kahve ile sağlanan beyazlığın süresi daha kısa olabiliyor. Beyazlatmadan sonra ilk 2 hafta çok önemli. Kesinlikle renklendirici ajan içeren yiyecek içeceklerin kullanılmaması gerekiyor. Ayrıca beyazlatma sonrası 4-6 ayda bir 1 ya da 2 seans ile desteklenmesi gerekebilir.

GÖLGE- Dolgu yapılan diş yine çürür mü?

ÜLKER- Bazı durumlarda çürüyebilir, bunun 2 nedeni vardır;

Ağız hijyeni sağlanamadığı zaman tıpkı hiç dolgu yapılmamış gibi dişin sağlam dokusu da asit etkisiyle çürür. Yani dişin dolgulu kısmı değil, sağlam doku olan kısmında çürük oluşabilir.

Bazı durumlarda ise dolgu yapılırken çürük doku tam temizlenmediğinde mevcut bakteriler tekrar çoğalarak hastada şikâyet oluşturmaya başlar.

GÖLGE- Acısız ve ağrısız tedavi mümkün müdür?

ÜLKER- Modern diş hekimliği olarak bilinen yeni yöntemlerde ağrısız ve acısız diş hekimi tedavileri gerçekleştiriliyor. Tedavi sırasında oluşan ağrılar kişiden kişiye göre farklılık göstermektedir. Bu genel anlamda psikolojik bir durumdur.

Tedavi öncesinde diş hekimi ile konuşmanız huzursuzluğunuzu bir nebze ortadan kaldıracaktır.

Acı duymamanızı sağlayacak pek çok metot ve yöntem mevcut. Tedavi öncesi yapılan anestezi sizi işlem sırasında rahat ettirecektir.

GÖLGE- Diş taşı temizliğinin dişlere zararı var mıdır?

ÜLKER- Diş hekimi tarafından aralıklarla yapılan diş taşı temizliğinin, diş sağlığı ya da diş eti sağlığı için herhangi bir sorun teşkil etmeyeceği ifade edilebilir.

Dişte oluşan plak günlük diş bakımıyla dişten uzaklaştırılmazsa diş taşı veya tartar olarak bilinen yapıya dönüşür. Plaktan dişe geçen zararlı ürünler diş etinde irritasyona neden olur, diş eti dişten uzaklaşır. Bakterilerin daha derin dokulara ilerlemesi kolaylaşır. Bu da dişi destekleyen kemiklerde hasara neden olur. Tedavi edilmezse dişler sallanır ve çekilmesi gerekebilir.

GÖLGE-  Her ağrıyan diş çekilir mi?

ÜLKER- Kesinlikle hayır. Ağrının sebebi çürük ise dolgu veya kanal tedavisi ile kurtarılmaya çalışılır.

GÖLGE- Hamilelikte diş hekimine gidilir mi?

ÜLKER- Şiddetli ağrı veya iltihabın olduğu durumlarda hamileliğin hangi dönemi olursa olsun işlem yapılmalıdır. Özel durumlar harici diş tedavisi ve diş çekiminin hiçbir sakıncası yoktur ancak seanslar mümkün olduğunca kısa tutulur. Anestezi ve ilaç verilmesi gereken durumlarda kadın doğum uzmanı ile irtibat kurulabilir.

0-3 aylık dönem en hassas dönemdir. Ancak acil durumlarda müdahale edilebilir.

3-6 aylık dönemde hamilelik sonuna kadar beklenmesi uygun olmayan diş çekimleri, dolgular, kanal tedavileri yapılabilmektedir.

6-9 aylık dönemde bebek anne karnında oldukça büyümüştür ve doğum yaklaşmaktadır. Acil tedaviler dışında herhangi bir uygulama yapılmamalıdır.

GÖLGE- Çocuklar kaç yaşından itibaren diş hekimine götürülmelidir?

ÜLKER- Doğumdan sonra ortalama 6. aydan itibaren süt dişleri çıkmaya başlar, 3 yaşına kadar devam eder. Çocuğun 2 yaşını bitirmeden diş hekimiyle tanıştırılması gerekir. Henüz öğrenmediklerine karşı bir korkuları olmayan bu yaştaki çocuklar rahatlıkla diş hekimi koltuğuna oturacaklardır. Erken yaştan beyaz önlüğe alışan çocuklar yaşamları boyunca diş hekimine giderken zorlanmayacaklardır.

GÖLGE- Kırık dişin tedavisi var mıdır, yoksa çekilir mi?

ÜLKER- Diş kırıklarının mutlaka tedavi edilmesi gerekir. Dişlerimiz her ne kadar sert ve güçlü yapıda olsalar da ağır bir şekilde darbe aldıklarında ya da küçük fakat uzun süreli travmalar sonucunda çatlayıp kırılabilirler. Bir diş kırığında en önemli nokta kalan diş dokusunu en kısa zamanda sağlıklı hale getirmek ve daha sonrasında çeşitli tedavi yöntemleriyle eksik bölgeyi tamamlamak olmalıdır.

GÖLGE-  Dişler neden renkleşir?

ÜLKER- Kahve ve çay gibi içeceklerin tüketimi, sigara ve çeşitli tütün ürünlerinin tüketimi, düzenli ve iyi bir ağız hijyeni sağlayamama, diş taşı ve plak oluşumu gibi dış etkenlere bağlı faktörler.

Küçük yaşta bazı antibiyotiklerin kullanımı ya da diş oluşumu sırasında yüksek ateşli bir nöbet geçirmek de ilerleyen zamanlarda diş rengini değiştirebilecek etmenlerden sayılabilir.

GÖLGE- Çapraşık dişler her yaşta düzeltilebilir mi?

Sadece dişlerde görülen çapraşıklıkların tedavisinin yaşı yoktur, her yaşta tedavi edilebilir.

Ancak çenenin önde veya geride olması dediğimiz iskeletsel bozuklukların tedavisi 12 yaş öncesi yapılmalıdır. Çünkü ileri yaşlarda bu tedavi çok daha zor olmakladır. Yine de hastalarımıza 7 yaşından önce ortodontik muayene olmalarını öneriyoruz.

GÖLGE- Çocuklarda diş fırçalamaya ne zaman başlanmalıdır?

ÜLKER- Bebek 6-8 aylıkken yani ilk dişler ağızda göründüğünde temizleme işlemine başlanmalıdır. En azından çiğneme yüzeylerini temiz bir tülbent ya da gazlı bezi ıslatarak silip temizlemek yerinde olur. Diş fırçası kullanımına ise çocuğun arka dişlerinin çıkmasından sonra, ortalama 2,5-3 yaşında başlanması uygundur.

GÖLGE- Diş çekimi sonrası nelere dikkat edilmelidir?

ÜLKER- Operasyondan hemen sonra soğuk bir tampon uygulayarak yüzün şişmesinin önüne geçilebilir. İlk 24 saat boyunca diş çekilen taraf ile çiğneme yapılmamalı, sigara içilmemeli, ilk 72 saat alkol kullanılmamalıdır.

24 saatten sonra gargara yapılması gerekir. İlk 5 gün boyunca baharatlı, acı, ekşi, çok sıcak ve çok soğuk yiyeceklerden uzak durulmalıdır.

Her diş çekimi sonrası ilaç kullanımı şart değildir. Hekim ilaç yazmazsa yazması için ısrar edilmemelidir.

GÖLGE- Dişler neden çürür, çürümesi önlenebilir mi?

ÜLKER- Özellikle şekerli ve karbonhidrat açısından zengin gıdalar tüketildikten sonra ağız ortamında bulunan bakteriler tarafından parçalanır ve asit ortaya çıkar. Açığa çıkan bu maddeler diş minesinden başlayarak dişte çürük oluşturur.

Evet mümkün; sabah kahvaltıdan sonra ve akşam yatmadan önce dişlerin fırçalanması. Dişlerin iç yüzeyini, dış yüzeyini ve çiğneyici yüzeyini fırçalanıp en sonda da dilin üstünü fırçalamalıyız. Ara yüzlerde de diş ipi kullanılmalıdır.

Şekerli yiyecekleri ana öğünlerde tüketmeye çalışmak ve yemek aralarında bir şey yememeye gayret etmeli. Diş hekimine de 6 ayda bir ağız diş sağlığı kontrolüne gidilmeli.

GÖLGE- Selime Hanım, bize zaman ayırıp Gölge Dergi okurlarını bilgilendirdiğiniz için çok teşekkür eder, çalışmalarınızda kolaylıklar, başarılar dileriz.

 

Gölge Gazetesi, Kocaeli Haber, Gebze Haber, Darıca Haber, Dilovası Haber, Çayırova Haber, Tavsiye Formu

Bu Haberi Arkadaşınıza Önerin
İsminiz
Email Adresiniz
Arkadaşınızın İsmi
Arkadaşınızın E-Mail Adresi
Varsa Mesajınız
Güvenlik KoduLütfen Resimdeki kodu yazınız
Yukarı ↑