MHP Lideri Devlet Bahçeli, ABD'nin Kudüs tasarısını veto etmesiyle ilgili, "Tek yanlı, mesnetsiz ve çarpık kararı kınıyoruz" dedi.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, yaptığı açıklamada ABD'nin BMGK'daki Kudüsvetosuna sert tepki gösterdi.
ABD'nin Kudüs tasarısı vetosunu tek yanlı olarak tanımlayan MHP Lideri, "ABD'nin tek yanlı, mesnetsiz ve çarpık vetosunu kınıyoruz. BM'den çıkacak karar ABD-İsrail zulmüne darbe vuracak." dedi.
MHP Genel Başkanı Bahçeli, BM'nin tarihi bir sınavda olduğunu belirterek, "Uluslararası toplum tarihi bir sınavdadır. Yarın, 'Barış İçin Birlik' formatında oylanacak tasarı, BM Güvenlik Konseyi'nin 1980 tarihli 478 sayılı kararını hiçe sayan ABD korsanlığını, inanıyorum ki, buruşturup atacaktır." ifadelerini kullandı.
Bahçeli'nin yaptığı yazılı açıklama şu şekilde: ABD, yanlışında gene ısrar etmiş, ibretlik yalnızlığa gömülmüş, kriz ve kaosa bağımlılığını bir kez daha alenileştirmiştir. Ancak, Güvenlik Konseyi'nin 14 üyesinin; ABD'nin, Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak tanıyıp ilan eden lekeli kararını haksız ve hukuksuz görmesi tarihi değerdedir. Bu gelişme, Kudüs davasının müdafaası ve uluslararası toplum nezdinde destek görmesi açısından önemli ve özellikli bir iradedir. Şüphesiz henüz tüm yollar kapanmış değildir. Yarın Kudüs konusu Birleşmiş Milletler Genel Kurulu 'Acil Özel Oturumu'nda görüşülecek ve oylanacaktır.
ABD'nin, Kudüs'ün nihai statüsüne, demografik yapısına şiddetle etki edecek gaflet ve zorlamasından geri adım atması insani ve inanç değerlerine saygının gereğidir. Türkiye ve diğer İslam ülkeleri, güçlü bir dayanışma ruhuyla, iş birliği ve ikna süreçlerini işleterek Kudüs'e yürekten ve yüksek bir şuurla sahip çıkmalı, ABD-İsrail komplosunu boşa çıkarmalıdırlar.
21 Aralık'ta insanlığın gözü Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'na çevrilecektir. Dua ve desteğimiz Kudüs'ün haklı davasının; kör gözlere sokulması, sağır kulaklara duyurulması, inançlara saygının ABD zulmüne hem gösterilmesi hem de öğretilmesine yöneliktir.
İslam'ın izi Kudüs'ten silinemeyecektir. Harem-i Şerif'in manevi ışığı söndürülemeyecek, söndürmeye çalışanlar sadece 1,5 milyarlık İslam ale mini değil, insanlık vicdanını, tarihin haşmetini karşılarında bulacaklardır. Dinler arası kutuplaşma, inançlar arası kavga ve ihtilaf insanlığa herhangi bir şey kazandırmayacak, tam tersine büyük bedeller ödetecek, korkunç badirelere kapı açacaktır.
Filistinli kardeşlerimizin haklı taleplerinin karşılanması, başkenti Doğu Kudüs olan egemen ve bağımsız bir Filistin devletinin 1967 öncesi sınırlarıyla kabul ve tasdiki uluslararası toplumun önündeki kritik ve kaçınılmaz bir görevdir.
Bölgesel ve küresel istikrarın temin yollarından birisi de Kudüs'ün hak ettiği biçimde yönetilmesinden, tarihi müktesebatına bağlı şekilde statüsünü korumasından geçecektir. Bu düşüncelerle Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'ndan çıkacak tarihi kararın yeni bir dönemin umut meşalesi olacağına inanıyor, Türkiye'yi temsil eden siyasetçilerimize ve diplomatlarımıza başarılar diliyor, tüm ülkelerin aklıselimin çizgisinde hareket etmelerini yürekten temenni ediyorum."