Bursa'da askerlik yapan 20 yaşındaki Gökhan Kılıç, annesiyle cep telefonuyla konuşurken yakalanınca başçavuşun kompozit başlıkla kafasına vurması sonucu beyin kanaması geçirdi.
İstanbul Küçükçekmece'de yaşayan Ayşe ve Halis Kılıç'ın dört çocuğundan en küçüğü olan ve garsonluk yapan Gökhan Kılıç, 5 Mayıs'ta vatani görevini yapmak için askere gitti.
Bursa Gemlik Askeri Veteriner Okulu'nda askerliğini yapan 20 yaşındaki er Gökhan Kılıç, 7 Ekim'de nöbet tuttuğu sırada annesiyle cep telefonundan konuşurken başçavuşa yakalandı.
Olayın görgü tanığı askerin iddiasına göre, başçavuş tarafından başına miğferle vurulan Kılıç, nöbet bitiminde gittiği bölüğünde rahatsızlanarak ambulansla hastaneye kaldırıldı. Bursa Devlet Hastanesi'ne kaldırılan Kılıç'ın beyin kanaması geçirdiği ortaya çıktı.
Kılıç, yapılan tüm müdahalelere rağmen 54 gün sonra yaşamını yitirdi. Olaydan sonra gözaltına alınan Başçavuş Osman H. savcılık sorgusunun ardından çıkarıldığı mahkemece, “Ölüme sebebiyet verecek şekilde kasten yaralama" gerekçesiyle tutuklandı.
Gökhan Kılıç'ın Halkalı'da yaşayan ailesi yas tutuyor. Gökhan Kılıç'ın annesi Ayşe Kılıç, olay sırasında oğlunun kendisi ile konuştuğunu belirterek, “Konuşurken oğlumun elinden telefonun düştüğünü anladım." dedi.
Baba Halis Kılıç ise, oğlunun şehit sayılmadığını ifade ederek tepki gösterdi. Baba Kılıç, “Öldüğü zaman merkez komutanı gelerek tören isteyip istemediğimi sordu. Ben davullu, zurnalı, evimin her yerini bayraklarla donatarak gönderdiğimi söyledim. Bana mezarlık sordular, 'oğlun şehit değil' dediler. Büyükçekmece Mezarlığı'na babamın üzerine gömdüm." diye konuştu.
Gökhan Kılıç'ın, 2016 yılının Aralık ayında evlendiği 20 yaşındaki eşi Berna Kılıç ise, “Eşimle olaydan 2 saat önce konuştum. Bu olayın başıma geleceğini hiç düşünmedim. Nöbet bitecek tekrar arayacak… Zaten 2 gün sonra da onun yanına gidecektim." dedi.
Berna Kılıç, eşinin alyansını ve isimlerinin yazılı olduğu künye şeklinde kolyeyi göstererek gözyaşlarına boğuldu.
Düğün fotoğraflarını gösteren Berna Kılıç ve Gökhan Kılıç'ın ailesi zor anlar yaşadı. Konuşmakta güçlük çeken ağabey Hakan Kılıç, “Adaletin yerini bulmasını istiyoruz."dedi.
Öte yandan olayla ilgili Gemlik Cumhuriyet Başsavcılığı'nın başlattığı soruşturma kapsamında tutuklanan başçavuş Osman H. ve görgü tanık er G.A.'nın ifadeleri ortaya çıktı.
Olayın tanıklarından er G.A., savcılık ifadesinde Gökhan Kılıç ile nöbet döndüğü sırada koğuşta karşılaştığını ifade ederek, “Gökhan 'Osman Başçavuş kompozit başlıkla kafama vurdu, başım ağrıyor biraz, yatacağım' dedi. Gökhan'ın rengi çok soluktu, bitkin görünüyordu. Yatağa yattı, 3-5 dakika sonra yataktan doğrularak 'ölüyorum beni lavaboya götürün' diye söyledi. Koğuşta bulunan diğer arkadaşlarla birlikte Gökhan'ı lavaboya götürdük, yüzünü yıkadık. Bir ara yine 'ölüyorum' diye sessizce konuştu.
Lavabodan çıktıktan birkaç adım attı ve yere yığıldı. Biz de hemen komutanlarımıza haber verdik. Ambulans çağırıldı, bu arada Gökhan'ın bilincini kaybetmemesi için onunla konuşmaya çalışıyorduk. Ancak söylediğimiz sözlere cevap veremiyordu, dili dolanıyordu. Bir ara eşinin ismi olduğunu bildiğimiz 'Berna' diye fısıldadı. Kendi ismini sorduğumuzda cevap veremeyince durumun kötü olduğunu anladık. Daha sonra ambulans geldi, Gökhan'ı hastaneye götürdüler." dediği kaydedildi.
Başçavuş Osman H.'nin ise ifadesinde, Kılıç'ın telefonla konuşurken kendisine yakalandığını görünce donup kaldığını ifade ederek, “Kompozit başlığı yerinden çıkarmadan yavaşça kafasına sürttüm." dediği öğrenildi.