TSK ile hükümet arasındaki ‘direktif’ anlaşmazlığının altında bir ‘sorumluluğu sahiplenme’ meselesi yatıyor.
Asker kaynaklı haberlerde, 7 Haziran seçimlerinden sonra Ak Parti’nin tek başına iktidar olmadığı, yeni hükümetin de henüz kurulmadığı gibi detaylara dikkat çekiliyor. TSK yönetimi, söz konusu direktif hayata geçirildiğinde, ortaya çıkacak olumsuzlukların ve risklerin siyasi sorumluluğu olacağını gerekçe gösteriyor ve bu sorumluluğun seçimden çıkan bir hükümet tarafından üstlenilmesini bekliyor. Muhalefet, “Saray ve hükümet Türkiye’yi sıcak çatışmaya sokmak istiyor” iddiasını seçimden önce ortaya atmış, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel de bu çerçevede hükümetin her istediğini yapmakla suçlanmıştı. Dolayısıyla askerde, hükümetten gelen Suriye dirktifine karşı mesafeli bir tavır sergilemediği takdirde, Suriye operasyonunun getireceği olumsuzlukların hesabının TSK’dan ve Orgeneral Özel’den sorulması endişesi de mevcut.
YENİ KOMUTAN YAPSIN
1-4 Ağustos’ta yapılacak Yüksek Askeri Şura toplantısında, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel emekli olacak. Yerine Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Hulusi Akar gelecek. Komuta kademesi de değişecek. Sivil kanat da bu bilgiden yola çıkarak, mevcut komuta heyetinin görevdeki son bir ayında böyle bir sorumluluğu almak istemediğine dikkat çekiyor. Kilis karşısındaki Öncüpınar’ın, ardından da Reyhanlı karşısındaki Cilvegözü’nün IŞİD’in eline geçmesinin yaratacağı güvenlik riskinin büyüklüğüne dikkat çeken bir yetkili, Hürriyet’e şu yorumu yaptı: “Cerablus bağlantılı gelişmeler son 4 aydır yaşanıyor. Seçimden önce başlayan bir süreç. Haliyle de seçimden bağımsız ele alınmalı. Velev ki siyasetçiler hükümet kuramadı, ülke erken seçime gitti. Seçimden sonra da bir-iki ay hükümet kurma ile geçti. 2016’ya dek bu kapıları IŞİD’e mi bırakacağız?”