Sanayi kuruluşlarının arasında kalan Dilovası’nın tek yeşil alanı konumundaki Adatepe kimyasal tank depolarıyla bir kez daha gündeme geldi. Araziyi 49 yıllığına kiraladığını açıklayan bir firma, kimyasal madde depolama tankı koymak için bölgeyi hafriyat alanına çevirdi. Bölge halkı da durumu protesto etmek için yeşil nöbetine başladı. Kocaeli’nin sanayi ve konut alanlarının iç içe girdiği Dilovası ilçesinde, Adatepe Mesire Alanı’ndaki durumun mahkeme sonucu açıklandı. Kocaeli 1. İdare Mahkemesi, bölgedeki çalışmaların durdurulmasına hükmetti. Adatepe’yi CHP Dilovası İlçe Başkanı İrfan Ertürk, il başkan yardımcısı Metin Düzgin ve Büyükşehir Grup başkanvekili Hüseyin Yılmaz ile yerinden inceleyerek açıklamalarda bulunan CHP Kocaeli Milletvekili Haydar Akar, “Burada her 100 insandan 33’ü kanser riski altında. İnşallah nasip olurda 1 Kasım da CHP iktidarında hiç kimse Dilovası’na bir çivi çakamayacak. Rantın peşinde koşan o firmalara da Dilovası’nı eski haline getirteceğiz” ifadelerine yer verdi.

NİHAT ERGÜN CEVAPLAMAMIŞTI

Açıklamasında Akar, “Bu bölgeyle ilgili 2006 yılında TBMM’de bir araştırma komisyonu kurulmuş, 29 olumsuz, düzeltilmesi gereken sorun ortaya çıkmıştır. Bunlarında düzeltilmesi için ilgili birimlere yazılar yazılmış fakat geri dönüş olmamış. 2011 yılında milletvekili seçildiğidikten sonra bu konuyu araştırdığımda bu konu ile ilgili hiçbir çalışmanın yapılmadığını fark ettim ve ilgili bakanlıklara ve dönemin başbakanı Recep Tayyip Erdoğan dahil olmak üzere 6 adet soru önergesi verdim. Fakat dönemin Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün ile dönemin başbakanı Recep Tayyip Erdoğan bu sorularıma cevap vermedi. Diğer bakanlıklarda miş mişlerle sorularımı cevapladı.

KÖMÜRCÜLER OSB KURULMAMALIYDI

O günden bugüne Dilovası’nın halini görüyorsunuz. O dönemden itibaren Dilovası’nda belirlenen 29 adet sorun üzerine Dilovası’na bir çivi bile çakılmaması gerekiyordu. Çünkü Dilovası’nda kanser olma riski arttı. Rakamlarla konuşmak gerekirse kanser olma riski yüzde 26 Kocaeli, yüzde 20 Kocaeli ve yüzde 33 Dilovası olarak belirlenmiş. Bunlar varken Dilovası’nda bu iktidar döneminde kanser olma riskini arttıracak gelişmeler yaşandı. Bunlardan bir tanesi; Kömürcüler OSB’nin kurulması oldu. Kurulan bu OSB ile Dilovası’nın tüm rüzgar kanallarını kapandı. Bu OSB Dilovası’nı toz içinde bırakıyor. Dilovası’nın tek yeşil alanı olan 342 dönümlük Adatepe 3. Derece sit alanı olmasına rağmen 2011’de dönemin başbakanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından mesire alanı olarak açılışı yapılan alandan bahsediyoruz.

KANUNLARI TANIMIYORLAR

Fakat bu alanın geçmişine baktığımızda 1985 yılından beri bir serüven içerisinde olduğunu far ediyoruz. 1985’te bu alan için Alemdar Kimya ulaşım ve park yapımı için izin almış. 1987yılında Altıntel o evrak üzerinde Alemdar Kimya ile sanki kararı birlikte almış gibi bir işlem gerçekleştirmiş. Biz bu işlemin illegal ve hukuksuz olduğunu düşünüyoruz. Daha sonra buraya tank yapımı için Altıntel ve Solvent firmaları gelmiş. Solventaş’bu alanı tahrip ederek 10 adet tank yapmış. Şuanda 11’incisini yapıyor. Yaklaşık 5 sene süren mahkemelerde son alınan karar ile mahkeme yürütmeyi tamamen durdurdu. Şuanda Solvent firmasının şuanda bir çivi bile çakmaması gerekiyor. Firma orada yaptığı hatalı işi derhal eskisine çevirmesi gerekirken aksine illegal olarak, kanunları tanımadan orada hala çalışma yapmaya devam ediyor.

UMARIM AKP İKTİDAR OLMAZ

Firma sahipleri kaçak sarayda oturan devletin en tepesindeki adam gibi yürütmeyi durdurma kararına rağmen ‘güçleri geliyorsa gelin yıksınlar’ der gibi gelsin beni durdursun diyor. Bir başka firma olan Altıntel de tank kurmak istiyor fakat Dilovası Yeşil alanı Koruma ve Kalkındırma Derneği Başkanı gibi Dilovası’nın duyarlı insanları bu işe müdahale etti ve mahkemeye verdiler. Mahkeme sürecinde yürütme durdurma kararı olmadan önce tank için alanda hafriyat yapmaya başladılar. Aslında bunu yapmamaları gerekiyordu. Hafriyat başladı ve birkaç gün önce yürütmeyi durdurma kararı alındı. Ben bir hafta önce buraya geldim burada iş makinaları çalışıyordu. Emin olun 1 Kasım’dan sonra umarım AKP iktidar olmaz, AKP bir şekilde iktidar olursa burada çalışma devam edecektir.

ŞAİBELİ OLAN DURUMLAR VAR

Burada şaibeli olan bir durum daha var. Orman İşletmesi bölge müdürünün kardeşinin bu ilgili firmada koruma müdürü olduğu ifade ediliyor ve hala görevine devam ettiği de bize gelen bilgiler arasında. Ayrıca bölgemiz 3. Derece sit alanı. Buranın sit alanından çıkarılması gerekiyor. Bunun içinde biz bir kurul oluşturduk. Ve kurulumuzda çalışan bir arkadaşımızın kızı karşımızda duran firmada iş başı yapıyor. Bu bölge sit alanından çıkarıldıktan sonra firma da kızımızı işten çıkartıyor.

EROĞLU GELSİN BAKSIN

Böyle şaibeli ve hukuksuz işler burada dönmeye devam ediyor. Belediyenin verdiği ruhsatta verilen pafta ve parsellerin fark farklı, birbirini tutmayan bölgelerde hafriyat olduğunu tespit ettik. Burada tamamen belediyeden tutun da orman işletmesine kadar herkes var. Bu işin içinde Veysel Eroğlu’da var. Veysel Eroğlu hiç mi bakmamış bu izni verirken buranın orman olduğuna? Gelsin baksın bu tahribatı yerinde görsün. Biz Dilovası vatandaşının sağlıkta önemli bir değeri görmesini ve hak ettiği yeşil alan değerinin bu şekilde tahrip edilmesine karşıyız.

BAYBURT KADAR BÜYÜYORUZ

Bütün sanayiye Kocaeli’ye yıkmakla olmaz. Kocaeli her yıl Bayburt kadar büyüyor. Ne onların kamu ihtiyaçlarına cevap veriyorsunuz ne konut ne de ulaşım ihtiyaçlarına cevap verebiliyorsunuz. Göçü önleyemiyorsunuz. 342 dönüm mesire alanının üzerine izinde ağaçlandırma ve ulaşım için alınmış. Buraya kentin bakanı geliyor ‘konut yapacağım’ diyor. Önce burada yaşam koşullarını iyileştirmen gerekiyor. Tabi ki konut ihtiyacı da var. Burada her 100 insandan 33’ü kanser riski altında. İnşallah nasip olurda 1 Kasım da CHP iktidarında hiç kimse Dilovası’na bir çivi çakamayacak. Rantın peşinde koşan o firmalara da Dilovası’nı eski haline getirteceğiz” ifadelerine yer verdi.

MÜCADELEMİZE ARA VERDİK

Akar’ın ardından açıklama yapan Dilovası Yeşil Alanı Koruma ve Kalkındırma Derneği Başkanı Ahmet Cebeci, “ Eylemin 18 günü idi. Eylemimizi dün itibari ile sonlandırdık. Devletten yürütmenin durdurma kararını bekliyorduk. O da geldi. Bizde buradaki haklı mücadelemize son verdik. Son vermemiz mücadelemizin sona erdiği anlamına gelmez. Eğer buraya iş makineleri girerse, çalışmalar devam ederse, biz yaptığımız o mücadelemizi şiddetli bir şekilde devam edeceğiz. Nasıl bizi burada yok sayıyorlarsa, bizde onları yok sayarak adımlar atacağız” şeklinde konuştu.